YORUMLAR
İtiraf ediyorum reytinglerde benim, hatta benim zorumla izleyen annannemin,dedeminde payını unutmayalım derim.Acunu ne kadar eleştirirsek eleştirelim hakkını vermek gerek izleyiciyi nasıl yakalamıs gerektiğini biliyor.Bir sürü dizi arasından sıyrılan ve yıllardır heycanla izlenen bir yarışma.
Yazıya gelirsek "Annesinin kızı olmak isteyen" yarışmasına ne kadar gönüllü olur kızlar ve sonrasında kazanan ne kadar ünlü olur bilemiyorum.İzlemeninde ayrıca keyifli olacağı kanatindeyim de çocuklar yinede ne yapıp edip kuralları terse çevirme gücüne sahipler diye düşünüyorum.
Üniverstede okuduğum dönemde kısa bir süreliğine dayımın yaramaz kızına göz kulak olmam gerekti bir tatil döneminde.Oturduk masaya karşılıkla yemek yiyeceğiz ama illaki bir oyun katmak gerek yoksa o yemek yenmeyecek belli.Hadi en kibar en zarif yemeği kim yiyecek diyerek bir oyun uydurdum bir kaç kaşık kibar kibar yedik yemeğimizi ama sonra sıkıldı hanımefendi hadi şimdi kim tazmanya canavarı gibi yiyecek dedi ve tabiki o kazandı.Onun oyunu daha özgür ve zevkliydi ona göre.Saygılarımla.
Şu hiç kimsenin seyretmediği (!) ama reyting rekorları kıran uaroşma programından bahsediyorsunuz. Kime sorsam '' Ben o programı seyretmiyorum, Elalemin derdi beni mi gerdi ''Diyor iyi de nasıl reyting rekorlar kırıyor? İşte orası da Acunun bir kerameti olsa gerek.
O programda annesinin kızı olmak yarışması olmaz. Annenin kızı olabilmek için mesela kendi yatağını toplayacak, kendi hatta annenin kahvaltısını hazırlayacaksın, bulaşığa, yemeğe, ütüye yardım edeceksin, bir kek yapmayı bileceksin en azından...Sür vayvırın yarışmalarından çok daha zor. Öyle bir yarışmaya hiç bir yarışmacının enerjisi yetmez. I ıh koymazlar annesinin kızı olma yarışması. Zaten koysalar da kazananı olmaz.
Selam ve sevgilerimle.
Keyif verici bir yazı.
Sözü geçen yarışmayı pek izlemiyorum.
Çok ilgimi çektiğini söyleyemem.
Yazının başlığını okuyunca, merak ettim anlamını, araştırdım.
Hayatta kalmak anlamına geliyormuş.
Çok hoş bir sunum olmuş.
Sabahın erken saatlerinde tebessümleri taşıdı dudaklarımıza.
Davidoff
Sami Abinin dediği gibi yarışmayı kimse izlemiyor zaten.
Ammâ velâkin, herkesinde her şeyden haberi var :)
Teşekkürlerimle BTH.
İkinci ziyaretim sayfanızı. Bir kere daha okuma şansı yakalamışken tebriklerimi bırakmak istedim.
Çok hoş ve mizahi bir anlatımla bir yandan da düşünmeye sevk ediyor. Zaten mizahın gücü de burada değil mi?
Sonsuz saygı ve selamımla hem şahsınıza hem de eşsiz kaleminize.
Sağlıcakla kalın, kaleminiz daim olsun.
Davidoff
"Sürvayvır'ı" yazan başka biri olsaydı, büyük ihtimalle Defterimizin mizah köşesine eklerdi diye düşünüyorum Gülüm.
Çünkü ilk okuyuşta içindeki okuru gülümseten kısımlar, düşündürenlerden daha çokmuş gibi geliyor...
Hani eski bir yazar cümlelerinin arasında illâki amma velâkin demeden diğer kelimeye geçemez ya!...
İşte aynen öyle amma velâkin...
Teşekkürlerimle.