- 12099 Okunma
- 15 Yorum
- 0 Beğeni
KÜLTÜREL YOZLAŞMA ....
Okuduğunuz yazı Günün Yazısı olarak seçilmiştir.
Değerli dostlar,bu yazımda sizlerle kültürümüzdeki kayıpları ,yozlaşmayı dile getirmeye çalışacağım.Bizler toplum olarak her geçen gün kendi değerlerimizi bir köşelere atıp,başkalarının kültürünü kendimize mal edip yerleştirmeye çalışanlar olduk ne yazı ki.Bizi biz yapan değerlerimizi görmemezlikten gelip,batının her türlü abuk subuk düşüncelerini, bizim olmayan fakat bizimmiş gibi gösterilmeye çalışılan bu gelenekleri kendimize neden niçin alıp uyguluyoruz anlamakta hep güçlük çektiğim konudur.
Ben elbette Batıya karşı değilim,ama her millet kendi kültürünü korurken benim kültürüm neden ayak altı ediliyor.Batının bizleri sömürmek için kullandığı bu saçma sapan adetlerini neden kültürümüze yerleştiriyoruz.Elbette teknoloji çağındaki her türlü teknolojiyi kullanacağız , ama bunlar bizim kim olduğumuzu bize unutturmamalıdır.Kendi kültürümüzde nereden çıktığı çoğu zaman belli olmayan bir sürü hurafeleri neden kendimize, dilimize,kültürümüze yerleştiyoruz.Dış kaynaklı ne varsa aldık bizimmiş gibi kullanmaktan adeta gurur duyar hale geldik’bize ne oldu’ nereye gitmekteyiz.
Türk vatandaşı olarak sokaklarımda caddelerimde gezerken etrafıma baktığımda,sanki Amerika’da,İngiltere’de veya başka bir ülkedeymişim gibi dolaşmaktayım.Her yerde yabancı isimler, her yerde yabancı lokanta ve mağaza isimlerine şaşkın bir vaziyette bakarak acımı içime gömüyorum ve ’ne oldu bize’ diyorum.Herkes milli değerlerinin yanına kuş uğratmazken dışarıdan gelen yabancılar benim saraylarımın önüne piknik kuruyor yan gelip çimenlerine yatıyor,Allah’ın bir kuluda sen burada ne yapıyorsun demiyor.
Ben Tükiye haricinde bir yere gittiğimde hiç kimse lokantasına veya mağazasına neden türkçe isim koymuyor?! Çünkü; onlar kültürlerine sahip çıkıyorlar ve bizim gibi özüne yabancılaşmışları sömürdüklerini çok iyi biliyorlar.Aynı yozlaşma dilimizide aldı götürdü.Hele gençliğin dilinde yarı türkçe yarı ingilizce konuştuklarına çok şahit olmuşumdur. Mesela:iki üç arkadaş karşılaşıyorlar ’hello Ayşe nasılsın bakalım?Yeee çok iyiyim kanka!Bakar mısınız özentiye? Birbirlerinden ayrılırken de ’si ’uu’byeee’v.s görüşürüz.Maalesef türkçemizin çok yönlü ırzına geçilmiştir.
Bunlar yetmezmiş gibi birde yabancılara ait günleri kutlamalarımız yok mu?Daha düne kadar benim gençliğimde böyle günleri bizler bilmiyorduk,anneler günü ,babalar günü... Bizim için her gün anneler, her gün babalar günü olmalıdır.Yok efendim sevgililer günü diye, sevginin günü mü olurmuş?Demek ki oluyormuş.İşte bize batılılar öyle güzel empoze ediyorlar ki, bizlerde ’hayda’ bugün sevgililer günü deyip,nerede bir mağaza varsa oraya koşup, rantiyecilerin , patronların ceplerini doldurarak sömürülüyoruz farkına varmadan!Elbette insan sevdiği için hediye alır; çok güzel bir nezaketçe davranıştır. Ama, batı hurafelerine dayanarak bizleri sömürmelerine şiddetle karşıyım.Çünkü;bir gün için alınan veya anılan sevgililer , analar ,babalar v.s. gibi batı hurafesi için yapılınca tüm özelliğini kaybetmektedir.Birde, bu tür olayları bence milli olmayan bazı medya kuruluşlarının abartması ayrı bir olay.
Bu yazıma ileride devam edeceğim.Yalnız kısaca;dostlar lafa geldimi yüzde doksandokuzu müslüman ve Türk olan ülkemizde, yıllarca yapılan batı propagandasına artık pirim vermeyelim. Kendi kültürümüze değer verelim ve kültürümüzü yaşatalım.Bizler tarihimizi ve geçmişimizi unutmamalıyız.Kültürümüzü geleceğimize daima taşımaya gayret etmeliyiz.Bu tip konular bazı insanlara çok ufak tefek ayrıntılar gibi gelebilir sevgili dostlar ama, emperyalizmin en tehlikelisinin kültürel emperyalizm olduğuda bir gerçektir,unutmayalım.
Saygılarımla...
Bahar Tülay Kıran
YORUMLAR
bahar hanım
bence türkiyenin en acı gerçeğine ,en onarılmaz yarasına parmak basmışsınız.buna dur demenin yok mu bir çaresi derim hep.
öztürkçemin bu kadar katledilmesi,kız ve oğullarımızın dillerindeki bu başıbozukluk bu küfür özentisi,bu dışa özellikle batı dediğimiz bizi bir kaşık suda yok etmek isteyen ,yıllardır kültür birikimimizi,ahlaki değerlerimizi,benliğimizi her türlü yolla yok etmeye çalışan emperyalist ülkelere bağımlılığımız neden.ekenomik dediğinizi duyar gibiyim
iyi de neden bu denli göbekten bağlanış.ne zaman başladı
nasıl geldik bu hale,etkenler ne,düzeltmek düzelebilmek için nerden nasıl başlamak gerek
yazınızın devamını sabırsızlıkla bekliyeceğim
teşekkürler
yazıyı okurken yıllar önce japonyayla ilgili okuduğum bir yazı düştü aklıma. japonlar, batıya özenip bir western filmi çekmeye karar verir. Baş rol oyuncusunun bir sahne de kapıyı kırıp içeri girmesi gerekmektedir. Ama japonlar bir yere girerken ayakkabılarını çıkarırmış. Baş rol oyuncusu, her kapıyı kırıp içeri girmesinde geri dönüp ayakkabılarını çıkarırmış. Bu nedenle film çekilememiş.
Bu güzel yazıdan dolayı kutladım..
çigdem tarafından 5/18/2008 11:50:51 PM zamanında düzenlenmiştir.
Bahar hanım, yürekten kutluyorum, kelimesi kelimesine kazdıklarınızın altına imzamı atıyorum...Allah sizden razı olsun...
Ne yazık ki milletimize bulaşan bu yabancı hayranlığı hastalığından bir türlü sıyrılamıyor toplumumuz... Eller de olanı sahiplenerek onlar gibi olacağını zannetme zavallılığından Allah bu milleti kurtarsın inşallah...
Çok güzel ve ibretlik yazınızı kutluyorum...
Selam ve saygılar...
kültürel yozlaşma, gelişen dünyanın neresinde durduğumuzla ilintili bir süreçtir. bunu engellemeye çalıştığımız zaman dahada geriye düşmenin sıkıntılarınıda beraberinde yaşamak zorunda kalırız.
dil ve kültür. belkide dünya ülkelerinde türkiye mozaikler ülkesi olarak ön sıralarda yer alır.
bunun adı kültürel zenginliktir.
dünyanın en eski kültürlerinin kök saldığı çok kimlikli bir ülkede kültürel değerler aidiyetlere göre o denili önem taşır.
bunu redetmek öncelikle türkiyede yaşayan diğer azınlık kültürüne asimile politikaları olur ki bunun adı da kültür emperyalizmi olur.
% 90 nı kimlik üzerinde kimlik üzerinde kayıtlı ve fiilayatı ne denli ölçüdür çelişkisini gözardı ederek istatiksel verileri üzerinden. kesin sonuçlar çıkarmak gerçeğin görünen yüzüne perde çekmek olurt.
Eğer ki dayatılan ve iliklerimize kadar işletilen kültürel yozlaşmanın sıkıntılarını yaşıyorsak bunu aşmanın yoluda moazikler ülkesi olduğumuzdan hareketle kimliklerin birbirine saygısından geçer.
Gören bir gözümüz ve duyarlı bir yüreğimiz var ise, bunun yolu burdan geçiyor.
Anadolu kültürüyle ve kapitalist kültürün harmanlaşmasından üreyen sıçramalı bir kültür şu an yaşadığımız. yani nerede olacağımızı bilememe sıkıntısı.
Dünya görüşlerine gözünü kapatan ve tek kendi doğrularında direten zihniyet ne denli tarafsız olur. ne denli objektif bakabilir yaşadığı dünyadaki toplumsal çelişkilerine. o kadar bir ülkede yaşıyoruz işte. Kinin yerini sevgiye, nefretin hoşgörüye bırakmadığı ve gözümüze sokulan dayatmalara kulaklarımızı tıkadaığımız sürece bu böyle sürüp gidecek.
burdaki kültürel yozlaşmadaki temel atıf osmanlı kültürüne mi yoksa cumhuriyet kültürüne mi ki eğer birincisineyse o kültür çok sağlıklı bir kültür olsaydı, bugün bireylerin geçmişe özlem zi,hniyetlerinde değil, yaşam olarak var olurdu. demekki her dönemin yükselme duraklama gerileme ve bitiş dönemi varmış ve tarihin sayfalarında almış yerini. tarihi açtığınız zaman ders çıkarmak zorundasınız, o dönemi yeniden ortaya çıkarma kaygılarını taşımak zorunda olmamalısınız.
eğer cumhuruiyet kültürüyse buyrun açın bu kültürün nasıl olması gerektiğini , ve bugün olmaması gerekenleri onu tartışalım medeni bir eleştiri ortamı içinde. kimbilir belkide tarihinde ezberinin bozulmaya gereksinimi vardır.
sevgli baharcigim
yazini gunun yazisi yapan degerli kardeslerime yurekten tesekkur ederken , seni bir kez daha kutluyorum...
Erol hocam ne guzel deginmis konuya... Bu ulkenin butun degerlerine saldirmak olagan hale getirildi...
Insallah bu yozlasmanin ustesinden gelecek bilgi ve kultur birikimine sahiptir milletimiz ve devletimiz...
sevgilerimle baharim
can dost ne kadar güzel bir konuya değinmişsiniz öncelikle duyarlı yüreğinizi takip edenlerdenmi gerçekten bu konuda bende rahatsızlık duyuyorum.o yabancı kelimleri telafuz edmiyorum ve çoğu zaman şu sözlerle karılaşıyorum .(aman sizde çok cahilsiniz herkes ay gidiyor siz yay gidiyorsunuz diyorlar bana).şunu açık söylerim bırakın ben anadolu kültürile kalayım ve istemiyorum.özümden olmayan kelimleri duymak ve öğrenmek istemiyorum bu gibi anlamsız isimleri kültür kirliği olarak kabul ediyorum
yüreğinize saglık devamı gelsin
sevgilerimle zaralıcan
Kültür emperyalizmi altında sadece batılı değerler empoze edilmiyor, marksist değerler de empoze ediliyor ülke gençliğine...Son yıllarda gizli /açık o yönde açılımlar sergilenir oldu eskiye oranla daha çok...
Batılı değerler adına din düşmanlığı da, dinsizlik de keza aldı yürüdü...
Dine karşı durmak batılı değer olarak, çağdaşlık olarak lanse edilir oldu..
Bu ülkenin kültürel köklerinde dini, dili ve asırlara dayanan Türk kimliği var bana göre ve biri diğerlerine feda edilemez..
BU eklemelerle yazınızda belirtiğiniz düşüncelere tamamen katıldığımı belirtmek istiyorum..
Tebrik ve saygılarımla..
kültürel yozlaşma gibi çok önemli bir sosyal konuyu kısa br yazı kapsamında değerlendirmeişsiniz.Bu değerlendirme elbet tek buoyuttta ele alınabilecek sığlıkta değil.Yazınızın temel yaklaşaımı çok önemli olduğu için size katılıyorum.
Bu yozlaşma milli varlık ki,mlik vegelecek konusunda büüyük bir tehditttir.
Türk milleti kuşatılıyor.
Türk milleti kavramların para gücüne dayalı etkileriyle asıl sorunlarından uzaklaştırılıyor.
Bu çok ciddi bir tehlikedir.
sevgili bahar abla...
duyarlı olduğumuz konularda çok yerinde bir yazı yazmışsınız ki kutlarım sizi..
Roky.1,2,3 hatta 5 .serisi yapıldı...
rambo nunda serileri çekildi..
son yıllarda ise yüzüklerin efendisi
örümcek adam gibi aksıyonlu filimler girdi galalara...
Tarihi kahramanları olmayan milletler
sanal kahramanlar yaratarak psikolojik eziklilerinden sıyrılmaya çalışyor...
Afganistan a giren sözüm ona Rambo Sovyet ordusunu dize getirip ülkesine dönüyor...
vietnem sendorumunu yenilgisini içinden atamayan amerika
çareyi toplumu etkileyecek
kimliğini üst tutuabilecek bir toparlanma ihtiyacını hissetmeiştir...
Oysa bizim tahimiz Malkoçoğlu,Tarkan,Karamurat Kürşad
işbarahan gibi yüzlerce gerçek kahramanlarla doludur...
sanal fedailere iftiyacı yokyur bu ülkenin...
son yılarda polat alemdar,çakır,miroğlu gibi sanal çabalarınsa sonucu ortadadır...
bu aile de biten bir olgu değildir...Devletin resmi politikası olmalıdır...Abdülhamit'e kızıl sultaN diyenler belkide bu toplumun temeline dinamiti ozamandan koymuşlardır...
Bu sayfada direniş ağabeyin yazısını okuyunca yüzde yüz katıldığım bir tespit var...iki üçyüz yıldır bu bilinçli yapılan birşeydir...
Ab dayatmaları
soros vakıfları
ılımlı islam yutturmacaları
bu tezgahin bir parçası...
biraz sesimizi çıkardk mı
kılıf hazır
seni gidi faşist...
yada pis komünist...
ben artık çok geniş bir tabanlı miilli uyanşı tetikleyecek kültür birliğinden yanayım.
tarihle bağlarımız koparılırsa bunun altından kalkamayız...
biz ümmet değiliz
devletiz..
dahası biz milletiz...
ve türküz...
türkte kalacağız....
tarihte olduğu gibi ,bu millete düşman olanlar kendi hırslarının içinde yok olup gideceklerdir...yerli işbirlikçilerde öyle....
ç.ok tebrikler ablacığım....
hürmetlerimle....
sevgili Bahar;
yazının devamını sabırla bekleyeceğim.
biz anne babalara çok sorumluluk düşüyor bu konuda ...
(çok şükür ki, kültürümüze sahip çıkan çocuklar yetiştirmenin mutluluğunu yaşıyorum. Türk Tarihinde Osmanlı dönemine ait çöküş yıllarını okurken duygulanaN çocuklarımız var...)
DUYARLI KALEMİNİ KUTLUYORUM
SEVGİLER...
Sayın Baharca. Güzel bir konu işlemişiniz.
Kurt kuzu postuna girmiş. Aramızda dolaşıp, bize yön veriyor.
Bu başımıza geleler neden? Derseniz. Meclisimizi işgal etmişler. Yani meclisi yönetenler Hükümetler değil onlar gelip geçici. Yönetenler sahiplenenler ki onlarda zamanında meclisi ele geçirmiş. Kitle psikolojisini iyi bilen bu insanlar, yeri geliyor a. yeri geliyor b. yöntemleriyle bizleri yönlendiriyor.
Her şeyin sonlu olduğu şu dünyada, onlarında bir sonu vardır mutlak.
Büyük şairin dediği gibi, Belki yarın, belki yarından da yakın.
Temenni ve dilekleriniz dua olsun inşallah.
Saygı ve selamlarımla…
olumlui tarafından 5/17/2008 12:03:49 PM zamanında düzenlenmiştir.
sevgili bahar hocam,
ulkemizin ve insanalrimizin bulundugu aci durumalri ne guzel dile getirmissin... Bu kultur yazlasmasi iki ucyuz yildir devam edegelmektedir...
Bu zamanda ise daha fazla yozlasma gorulmektedir...
insanimizin kedni ozune, kulturune, kimligine ters tusmesi kadar abes ne olabilir ki?..
umarim devletimiz asil sahiplerinin elinde yonetilirde, tarihi sahsiyetimizi yeniden kazaniriz.
kutalrim bu guzel yazini ve yuregini...
sevgilerimle bahar hocam...