- 939 Okunma
- 6 Yorum
- 0 Beğeni
NÖBETTEYİM
İnanılmaz ve karşı konulmaz bir devinim süregelen. Hep de süregeldiği üzere ta kâinatın yaratılışından bu yana…
Karşı duyulmaz ve fırtına kadar güçlü duygular eşlik ederken ruhuma, mümkün atı yok ne geçirdiğim evrimlerin sonucunu tahmin etmeye ne de izahatı takibimdeki silik ve kifayetsiz gölgelerin.
Nakşeden hangi duygu varsa son hızla raks ediyor ve süzülüyor zihnimin kara deliklerinde çağrışım yaparken ve usul usul fısıldarken ismimi.
Telaffuz etmekte nasıl da zorlanıyorum ve yüksünüyorum diğer yandan. Anlam vermek eskilerde kalmış bir özlem sadece bilinmezliğe.
İstilası altındayken harici güçlerin bir o kadar küçülmüş ve sığınmıştım kabuğuma. Derken uzattım burnumu kimseler görmeden. Ve tam da teneffüs etmişken o boğucu havayı geri kaçtım, kaçmalıydım da.
Asla somut bir veri yok diğer yandan kazanımlarıma dair. Ne geçti ki elime… Raydan çıkmış onca vagon hele ki lokomotif çoktan çekmiş çıkmış devreden ve sürüklerken peşi sıra onca insan yüklü kompartımanı.
Ne varsa hüküm süren kabuk değiştirdi. Ve kökünden kurudu onca canlı ya da ruhu olduğunu varsayan kim varsa.
Ya kalanlar… Birer iskeletten ibaret; ne ruhları var onlara eşlik eden ne de duyumsayabilmekteler gerçekleri ve gizli saklı güzellikleri.
Ben ve benim gibiler…
Yoklar ki emsal teşkil edenler. Artık kim nereye saklandıysa çıka gelsin. Gerçi tükendi umutlar ama tek gereken yedek cephane ve destek güç. Sığınak o kadar sessiz ve karanlık ki.
Köşe başında nöbet tutanlara ne demeli. İşgüzar ve bir o kadar patavatsız. Onların istilası sürerken kayıtsız ruhum asla pervasız olmayı beceremedi gitti.
Çekirdek ailem, çekirdek dostlar ve çerez niyetine tüketilen naif benliğim.
Piranalar gibi ne varsa delip deşiyorlar. Buz tutmuş bir beden ve eksi sonsuzdaki soğuğu duyumsamamak ne mümkün. Oysa ılıman iklimdir beni ana yurdum.
Nerede, ah nerede kaybolmuş o çıkış noktası?
Köpük köpük dalgalar çoktan silip süpürdü kumsaldaki ayak izlerimi varlığıma dair. Ne kaldı ki varlığımdan. Oysa nasıl da bir özveriyle yazmıştım adımı, adımızı kumsal boyunca.
Ne çok şeyin izdüşümüydü aklıma ilk sen düştüğünde.
Masumiyet ülkesinin bahtsız prensesi…
Tek silahım ne varsa koruyup kolladığım ömür boyu.
Ve bitmek bilmez cephanem adını sevgiyle harmanladığım…
Yetmedi ki.
Bunca menfi duygu ve kayıtsızlık hüküm sürerken nasıl korunaklı ve donanımlı kalabilir ki bir insan?
Paramparça her şey ve her yer.
İşgal edilmiş ve taarruza uğramış bir ruh ve eşliğinde sayısız yoksunluk.
Ne pencere kaldı geride ne kapı ne de duvar. Sevinebilirsiniz artık.
Af kapsamına girme ihtimali dahi olmayan sayısız suç. Ne insanlığa sığar ne adab-ı muaşeret kanunlarına. Ötesinde affı mümkün olmayan bir günah. Yargı günü çok yakın uzak gözükse de.
Birkaç tuğla lazım bana, harcı zaten yüreğimde hem de dünyaya gözümü açtığım ilk günden beri.
Kapıdaki ayak sesleri buraya kadar ulaştı. Tereddütteyim açıp açmama konusunda. Varsın eşikte beklesen gelen her kimse. Ben bir ömür boyu beklemedim mi?
Kim bilir belki de zihnimin sinsi bir oyunudur duyduğum ses ya da içimden yankılanan.
Zira ne zaman sessizliğe bürünsem hep tetiktedir iç sesim. O ses ki; beni her daim çekip kurtaran içine düştüğüm karanlıktan. O ses ki; ruhumun ve gönlümün ahengini dünyaya salan.
Nöbetteyim şu an yaşamak adına.
Görevim henüz tamamlanmadı.
Daha ne yaşadım ki…
YORUMLAR
Nerede, ah nerede kaybolmuş o çıkış noktası?"
Öyle garip bir dönemeç ki hayat. Dönüp durduğumuz nokta hep aynı. Sevgimizi tükettikçe inadına yine o üretip çoğaltıp yine ve yine inadına sevme gücümüz yok mu? En çok da bunu seviyorum işte.
Sanki hayata öğretmemiz gereken bir şeyler varmış gibi görevimiz bitmemiş gibi henüz.
Ne kadar gizemli, görünmez ağzı kapalı bir ödül hayat. Kimden geldi biliyoruz fakat sundukları sır...
Sürpriz oyuncaklar var içinde belki de... Ya da zor şartlar,yokuşlar, bayırlar....
Ama güzel be Sevgili Yazarım; yaşamak da güzel, yaşatmak da...
Ne güzel bir yazı okudum böyle...
Çok çok da mutlu oldum. Gönül dolusu sevgilerrrr..... :)
Gülüm Çamlısoy
En azından yüreğime su serptiniz. Zira hayatı boyunca yanlış anlaşılmaya maruz kalmak bazen ümitleri de alıp götürüyor.
Güzellikler hep kıyılarda köşelerde.
Umutlar baki olsa da reva görülen çok şey var bazıları tarafından.
Yaşamak inanılmaz bir duygu ama karanlıkta kalmak da çok olası.
Hala da anlaşılmanın ve umudun eşiğinde var olma düşüncesi bile güç veriyor.
Umarım bir gün hak ettiğimiz ne varsa bizi onu aramadan o gelip bizi bulur.
Hak edenlerin hak ettikleri şartlara kavuşması dileğimle.
Çok teşekkür ederim naif yorumunuz ve varlığınızı esirgemediğiniz için.
sevgilerimle...
En büyük ve güvenilir dostumuz değil midir o iç sesimiz?
Hep yol gösterenimiz.
Düşüşlerde kaldıranımız.
Korkularımızda cesaretlendirenimiz.
Hüzünlerde teselli edenimiz.
Göz yaşımızı silen,
her durumda yanı başımızda olan.
iç sesimiz hani...
Güzel bir paylaşım.
Gülüm Çamlısoy
Eksik olmayın.
Sonsuz selam ve saygımla...
Bunca menfi duygu ve kayıtsızlık hüküm sürerken nasıl korunaklı ve donanımlı kalabilir ki bir insan?
Paramparça her şey ve her yer.Zira ne zaman sessizliğe bürünsem hep tetiktedir iç sesim. saygılarımla
ONUR*71 tarafından 4/27/2014 8:42:00 PM zamanında düzenlenmiştir.
Gülüm Çamlısoy
Daha ne isteyebilirim ki?
Gülüm Çamlısoy
Kapıdaki ayak sesleri buraya kadar ulaştı. Tereddütteyim açıp açmama konusunda. Varsın eşikte beklesen gelen her kimse. Ben bir ömür boyu beklemedim mi?
VAVVV BEN SENİ YERİM YERRR :) )) BU NE GÜZEL KALEM BÖYLE ,HARİKASIN SEN GÜLÜM :)
Gülüm Çamlısoy
Gece yazdım yazabildiğim kadar. Yazmazsam uyku tutmuyor ve sabaha da uçup gidiyor aklımdakiler. Artık nasıl bir halet-i ruhiye ise...
Kucak dolusu sevgim ve selamımla, can arkadaşım...
Ben ve benim gibiler…
Yoklar ki emsal teşkil edenler. Artık kim nereye saklandıysa çıka gelsin. Gerçi tükendi umutlar ama tek gereken yedek cephane ve destek güç. Sığınak o kadar sessiz ve karanlık ki.
Çekirdek ailem, çekirdek dostlar ve çerez niyetine tüketilen naif benliğim.
Köpük köpük dalgalar çoktan silip süpürdü kumsaldaki ayak izlerimi varlığıma dair. Ne kaldı ki varlığımdan. Oysa nasıl da bir özveriyle yazmıştım adımı, adımızı kumsal boyunca.
Nerede, ah nerede kaybolmuş o çıkış noktası?
... bu kadar güzel cümleleri nereden buluyorsunuz Gülüm Hanım. Affınıza sığınarak birşey soracağım. bu yazıların içsel bir karşılığı var mı? ne olur bağışlayın çünkü varsa üzüleceğim ama paylaşacağım yoksada çok güzel bir edebiyat metni diyeceğim. tam yazıyla illgili birşeyler yazacakken aklıma düştü.
selam ve saygılarımla.
Gülüm Çamlısoy
anlık bir duygu ya da yaşama ihtimalimizin bulunduğu belki de yaşadığımız hatta farkında bile olmadığımız onca sıkıntı gerek bize dair gerekse haricimizdeki mazlumlara.
estağfurullah, efendim. Tabii ki sorabilirsiniz. Aslında ben de bilmiyorum nasıl ortaya çıktığını. Fazlasıyla hassas olan yapım çok çağrışım yapıyor.
Anlık bir serzeniş ya da cevap vermekten imtina ettiğim zamanlarda kaleme kağıda döküyorum.
Siz değerli hocamdan bunları duymak ne büyük bir mutluluk.
Çok teşekkür ederim, hocam.
Sonsuz saygı ve hürmetlerimle, efendim...