- 2840 Okunma
- 0 Yorum
- 0 Beğeni
AYRILIKLAR ÜZERİNE
Ayrılık;bu kelimeyi yazarken bile elleri titriyor insanın hele telaffuz ederken adeta diline iğneler batıyor ,dudaklarımızı kanatıyor bu acımasız sözcük,peki ya yüreğimize bıraktığı acı ? onu en az benim kadar anlayabilirsiniz dostlarım.Bizleri ne kadar savunmasız ve aciz bıraktığı bilinir herkes tarafından .Karşısında elimizi kolumuzu bağlar ,keskin bir kılıç edasıyla böler sinemizi ikiye orta yerinden.Ama faydasız haykırışlarımız ne yazık ki.
Hasret çekmenin de türlü halleri var ,ayrılık denildiği zaman aklımıza hemen aşk acısı gelmesin mesela yavrusundan ayrı bir anne de nasip ini almıştır ayrılık belasından yada yurt özlemi ile yanıp tutuşan bir gurbetçi de özler durur sılasını.Özünde aynı gibi görünse de hepsi birbirinden farklıdır.Hisler farklı ,duygular değişik lakin acı aynıdır .Böğrümüzde durur öyle taş misali .Düşledik ce özlemimizi iyice derine iner o taş ,ağırlını taşıyamaz bedenimiz ,dizlerimiz de takat kalmaz yolalmaya,ardından iki damla gözyaşı hediye bize ardımız sıra dalarız maziye.
Aslında bu satırları kaleme alma nedenim sevgili özlemi değil ,aşktan çok daha kutsal ve yüce ayrılık acıları varken.Sakın aşkı küçümsediğimi ve aşağıladığımı sanmayın dostlar,bilakis her olgudan daha çok önem veririm ben ve karşısında boynum kıldan incedir sevdanın. Belki sevgiyle yolları kesişmemişdir bir insanın, ama özlemeyi tanımışdır erkenden.Örneğin bir baba düşleyin yalnız ve muhtaç tek bir oğlu var o da asker yada mapus damında.Yolunu gözlemekten gözlerinin ışığı söner,düğümlenir ismi boğazında hecelerken dudaklarında.Umudu vardır hala içinde ,ta derinleri de hücrelerinin ve çaresizce bekler. ,,,,devam edeceğim,,,
YORUMLAR
Henüz yorum yapılmamış.