- 1871 Okunma
- 20 Yorum
- 3 Beğeni
ENTEB'İN HEMAMLARİ
Okuduğunuz yazı Günün Yazısı olarak seçilmiştir.
Biliyorum uzun bir yazı olacak ama bu yazıyı bölmeye gönlüm elvermedi. Bir de konunun Anteple ilgisi var ama hamamlarıyla uzaktan yakından ilgisi yok.
-----------------------------------------------------------------------------
1983 Yılı Eylül ayı ortalarıydı. Bir kaç parça kapkacak, en ucuzundan bir iki beyaz eşya ve bir iki tahta kanepeden ibaret eşyamızı ufacık bir 50 NC tabir edilen kamyona atmış Manavgat’tan, tayinimin çıktığı Batman’a doğru yol alıyoruz. Manavgat-Alanya-Gazipaşa- Anamur vs derken Mersin’e kadar devamlı sahil şeridinden gittiğimiz için yolculuk keyifli. Her ne kadar kamyonun/ ya da kamyonetin ön tarafında ben, eşim, üç aylık bebeğimiz Sinan ve kayınbiraderim Ramazan ile birlikte dört kişi bizim aile, bir de öğrencilerimden Musa’nın babası Murat Amca( Kamyon şoförü ) olsa da, yani toplamda beş kişi ıkış tıkış gitsek de henüz Akdenizdeyiz ve keyfimizi kaçıracak bir şey yok arasıra Sinan’ın altını temizlemek zorunda kalmamız dışında...Bir de daha önce hiç görmediğimiz Batman’a gidiyor olmak var işin içinde tabii ki.
Hey gidi günler hey bee..O beş kişilik yolculuktan hayatta sadece iki kişi kaldı... Murat Amca kilolu bir adamdı. Kalp krizinden öldü çok seneler önce. Mekanı Cennet olsun. Sinan’ım, Batman’a geldikten altı ay sonra öldü tüm vücudu kangren olarak. Kayınbirader Ramazan ise on altı yaşında intihar etti pamuk için kullanılan Tamaron adlı bir zehiri içerek... Kala kala sadece ben ve eşim kalmışız ki aslında biz de yaşıyor sayılmayız. Ben İstanbul’da , o Fethiye’de bir ölü olarak - yaşamak denirse- yaşayıp gidiyoruz işte.
Neyse...Çıkalım bu hüzünlü konulardan. Nerede kalmıştık? Evet...Mersinden çıktık. Adana zaten bir saatlik yol. Adanayı da aştık. Kamyon daha sonra bir yokuşu tırmanmaya başladı ki sormayın. Mubarek çık çık bitecek gibi değil. Sordum Murat Amca’ya ’’ Amca bu dağlar ne dağı? Ne derler bu dağlara ?’’ Cevap verdi: ’’ Bu dağlara Gavur Dağı denir’’ Hımmmm..Demek ki Antep, Urfa , Maraş ve Adana’nın savunulması sırasında Fransız gavuruyla boğaz boğaza savaştığımız bu yüzden de Gavur Dağları denen Amanoslardaydık.
Gavur Dağlarını da aştıktan sonra Gaziantep’e ulaştık. Hayatımda ilk kez görüyordum bu şehri. Yolumuza devam ettik. Nihayet oldukça uzun demir bir köprüye ulaştık. Burası da Urfa’nın Birecik ilçesiydi. Burada da dünyanın en ender görülen canlısı olan kelaynak kuşlarını gördüm. Hindi ile leylek arası bir kuş)))
Daha sonraki yıllarda bir kaç defa Antalya’da yaşayan babamı ya da Fethiye’de yaşayan kayınbabamı görmek için yaz tatillerinde yolculuk yaptığımızda görmüştüm Birecik ve Gaziantep’i.Yıllar sonra Batman’dan da ayrıldığımda her iki yerleşim yeri de benim için sadece bir anı olarak kalacak sanıyordum ama yanılmışım.
Efendim bahsetmiştim size bende iki tane safkan Kangal olduğundan... İşte bunlardan büyüğü olan Cihangir diğer cins Kangallardan çok daha cinstir. Diğer Kangallarda olmayan mesela uçma özelliğine sahiptir. ( Yahu bildiğiniz Kangal değil..Oğullarım... Ben onlara Kangallarım diyorum. ) Uzun zamandır yakın mesafe uçuşları yapan bu Kangalım bu sefer oldukça uzak bir mesafe uçuşu yaparak Gaziantep’e kondu. Böylece yıllardan sonra Gaziantep bir kez daha hayatıma girmiş oldu.
Şimdi diyeceksiniz ki ’’ Gaziantep’i anladık da Birecik ne alaka?’’ Efendim bu Mecnun’un Leyla’sı Gaziantepte ikamet ediyor ama memleketi Birecik.
Bir kaç gün önce benim büyük Kangal benim henüz afyonum patlamışmış bir vaziyetteyken gedi odama.
-Baba ben Gaziantep’e uçuyorum.
-Biliyorum..Zaten ne zamandır uçup duruyorsun.
-Bilmiyorsun. Öyle uçma değil. Bildiğin uçuyorum.
-Hımmm anladım...Kırklara karıştın yani?
-Yahu öyle de değil dalga geçme. Uçakla Gaziantep’e gideceğim.
Dedik ya uykuluyuz diye:
-Hımmm... Güzel, dönüşünde baklava getir. Fıstığı bol olsun.
-Yahu ne baklavası, ne fıstığı?
-Ne yani Enteb’in hemamlarını görmeye mi gideceksin? ( Gözün çıkmasın e mi Ceylan..Senin yüzünden ’’Antep’in hamamları’’ da ’’Enteb’in hemamlari’’ oldu ya ben sana daha ne diyim )
Uyku sersemi derler ya. Ben uykuyu alamayınca tam bir sersemimdir. Aklıma kesinlikle Leyla gelmiyor. Öyle ya insan Anteb’e niçin gider? Ya baklava yemeye ya da hamamlarına(!) Ama aklıma son anda bir başka şey daha geldi Cihangir ’’ Ne hamamı baba ’’ deyince.
-Tamam şimdi bildim. Zeugma’ya gideceksin?
-Yahu ne Zeugması. Leyla’yı görmeye gideceğim.
-Leyla kim?
İyi ki Kangal... Pitbul veya Doberman olsa kesin parçalardı beni ama Kangalların sahiplerine saldırma huyları yoktur. Yine de çok kızdı tabii ki.
-Müstakbel gelinin yahuuuu.
-Haaa şu Leyla...İyi uçuşlar sana o zaman.
Velhasılı kelam bizim büyük Kangal ile 21 Nisan 2014 Tarihinde sabahın körü sayılacak bir saatte yaptığımız bu baba- oğul tatlı ve anlamlı muhabbetinden hemen sonra o evden çıktı Gaziantep’e uçmak için. Ben de melekler gibi derler ya aynen öyle sessiz sedasız uykuma kaldığım yerden devam ettim. Her ne kadar benim veletler oldukça sesli bir şekilde horuldadığımı söylerlerse de elbette yalan tabii ki. Ne horlaması?
Öğlene doğru saat 12 gibi uyandım. Sonra bir ihtiyaç sebebiyle Cihangirin odasına gittim. Allah Allah odasında yoktu. Sabah sabah nereye gitti ki bu çocuk? Hemen telefona sarıldım.
-Oğlum nerelerdesin sen? Şimdi baktım yatağında yoksun.
-Baba sabah söylemiştim ya. Ben Gaziantep’teyim.
Ulan hakikaten de çocuk bana Gaziantep’e uçacağını söylemişti değil mi?
Gaziantep kelimesi nihayet bende jetonun düşmesini sağladı. Gaziantep deyince hatırladım
Üç seneyi aşkın bir zamandır Edebiyat Defteri Sitesinde naçizane yazılar yazıyor, şiirimsi manzumeler sunuyorum. Bu süre içinde önce sanal olarak başlayan ama sonrasında gerçek dünyada da tanıma mutluluğuna eriştiğim pek çok arkadaşım oldu. Bunlardan biri de ilk kez iki sene önce İstanbul-Kadıköy’de tanıştığımız sitemizin ’’Su misali ’’ Rumuzlu yazar ve şairesi Gülhun Ertilav idi. O ilk görüşmemizden sonra bir daha görüşmek hiç nasip olmasa da baki kalacak bir dostluk oluşmuştu aramızda. Zaten Gülhun Hanım’ı tanıyıp da onunla dost olamayacak bir tek insan tasavvur edemiyorum. O kadar içten, o kadar samimi, o kadar sıcakkanlı bir insan ki kelimelerle anlatmak mümkün değil.
Gülhun arkadaşımın Gaziantepte yaşadığı aklıma gelir gelmez önce Cihangir’e daha sonra da Gülhun arkadaşıma telefon ederek birbirleriye buluşmalarını ve tanışmalarını istedim. Bu arada hemen belirteyim oğlum da Edebiyat Defteri sitemizin bir üyesidir.
Cihangir ertesi gün için Gülhun Hanımla buluşabileceğini, Gülhun Hanım ise Cihangir ile tanışmaktan memnun olacağını söyledi.
Ertesi gün yani 22 Nisan 2014 te gelen telefon ile benim büyük Kangal ve Leyla’nın Gülhun Hanım ve eşi Barbaros Bey’le buluştuklarını öğrenmiş oldum.
Öğleden hemen sonra buluştukları haberi, ikindiye doğru da Gülhun Hanım ve Barbaros Bey’in kurdela kesme töreni ile Cihangir ve Leyla’nın nişanlandıkları haberini aldım.
Şimdi denilebilir ki böyle bir nişan olur mu? Olur..Hem de bal gibi olur. Her zaman ’’ Biz büyük bir aileyiz’’ Demiyor muyuz ? Çok çok sağ olsunlar var olsunlar Gülhun Hanım ve Barbaros Bey işte bu ailenin fertleri ve büyükleri olarak bu iki gence annelik ve babalık yapmışlar. Maksat o gençlerin mutluluğu değil mi? İlle bedenen orada olmak mı gerekiyor?
Ben böyle bir jestten kendi adıma son derece mutlu oldum ve ’’ Demek ki doğru bir insanmışım ki doğru arkadaşlarım var ’’ Dedim kendi kendime ve sanal dediğimiz alemin aslında doğru kullanırsa ne kadar büyük dostluklara, arkadaşlıklara vesile olabileceğini gördüm , bizzat yaşadım. Henüz tanışmadığım Barbaros Bey’e ve sadece bir kere görmüş olsam bile kardeş olarak her zaman gönlümdeki tahtında oturacak olan Gülhun Ertilav’a çok çok teşekkür ediyorum evlatlarıma böyle bir sevinç ve mutluluk yaşattıkları için.
BİZ EDEBİYAT DEFTERİ AİLESİ OLARAK GERÇEKTEN DE BÜYÜK VE ÇOK GÜZEL BİR AİLEYİZ. Bunu mutlululuğumuza ortak olan diğer arkadaşlarımın mesajlarıyla da görmüş oldum. Tüm dostlara çok çok teşekkürler.
Uzun lafın kıssası: Bundan sonra sanırım ’’ Enteb’in hemamlari ’’ Türküsü bizim evde en çok dinlenecek türkü olacak uzun bir süre.
ÜSTTEKİ RESME GELİNCE: TEK TEK TANITMAYA GEREK VAR MI?
NEYSE BEN YİNE DE TANITAYIM: ( Soldan Sağa- Gülhun Ertilav- Cihangir Biberoğulları- Leyla Göksu- Barbaros Hayrettin Ertilav )
YORUMLAR
sami biberoğulları
Allah razı olsun da bunlar torunlarım değil.
Oğlum yahu))))))))))))))
Ben o kadar yaşlı mıyım aşkolsun))))))))))))))
Selam ve sevgilerimle.
Bu güzel yazı için değerli hocamı kutluyorum. Başka yerde de söylenir mi bilemem ama benim Antep'te duyduğum bir söz var; "Süyükten itmek" birisinin istediği ancak karar vermeye destek aradığı durumlarda destek olmak varya o anlama gelir. Gençler karar vermiş eşimle bize de süyükten itmek düştü. Biz de ittiriverdik Mevlam hayırlı etsin inşallah.
sami biberoğulları
Öncelikle yorumunuza cevap vermekte geciktiğim için özürlerimin kabülünü rica ederim.
Süyükten itmek tabirini ilk kez duyuyorum ama o süyük her ne ise iyi i ki itmişsiniz. Benim için bir sürpriz oldu ama iyi de oldu hani.
Bu nişan devamında bir mutlu yuva kurukur mu kurulmaz mı onu bizlere zaman gösterecek elbet. '' Gelin ata binmiş ya nasip demiş '' Sözü boşuna söylenmemiş elbet ama bunun önemi yok. Önemli olan benim sırtımı dayayacağım arkadaşlarımın olmasıdır. Gazinatepte siz ve eşinizin yaptığı şey dostluk denen kavramın nasıl bir şey olduğunun mücessem bir örneği olması açısından çok önemliydi. Ben bu olaydan dostluk ve arkadaşlık kavramı üzerine çok şeyler görmüş ve yaşamış olmanın mutluluğunu içerisindeyim.
Tekrar tekrar teşekkür ederek size ve Gülhun arkadaşıma sağlık ve huzur içinde bir yaşam diliyorum.
Selam ve sevgilerimle.
Ben bu yazıyı okudum ve yorum yazdım sanıyordum,
rüyamda yazmışım demekki:)
Çiftlere ömür boyu mutluluklar diliyorum.
Edebiyat ailesinin sanal olmadığını onlarla tanışarak gördüm.
Bana ihtiyaç duyulduğu anda,
yanlarında olacağımın bilinmesini isterim.
Yazınız güne düşmüş,
(bu onura çokça nail oluyorsunuz:))
Ben yazı fazla yazmadığım için seyrek oluyor maalesef:)
tebrikler,
selâm ve sevgilerimle...
sami biberoğulları
Öncelikle yorumunuza cevap vermekte geciktiğim için özürlerimin kabülünü rica ederim.
Güzel dilekleriniz için de ayrıca teşekkürlerimi arz ediyorum.
Yazılarım...Evet sağ olsun seçki kurulumuz çokça güne taşıdılar yazılarımı ama hani ben de fena yazmıyorum değil mi))))))))
Selam ve sevgiler benden.
ALLAH mutlu mesut etsin
yazılarınızın uzun olduğunu söylüyorsunuz
ama çok akıcı oldukları için hemen okunuveriyorlar
tebrikler mahir kalem
sami biberoğulları
Öncelikle yorumunuza cevap vermekte geciktiğim için özürlerimin kabülünü rica ederim.
Güzel ve onurlandırıcı iltifatlarınız için çok çok teşekkür ediyorum.
Selam ve sevgilerimle.
Kıymetli hocam,
Bir yazı hem bu kadar keyifle okunur hem de birçok konudan bahsedip sonrada harika bir konuya bağlanır mı? Yazan Sami hocamsa bağlanır.
Cihangir ve Leyla kardeşimin nişan merasimlerinin tamamına erdirilmesi temennisiyle tebrik eder ve sevgilerimi sunarım.
Sayın Gülhun Hanım ve değerli eşi Barbaros beyi saygıyla selamlarım.
Sevgili Sami abim edebiyat defterindeki biz dostlarını kucaklayan ve anlamlı mesajlar veren bu güzel yazınızı gönülden kutlarım.
Saygı sevgi ve selamlarımla.
sami biberoğulları
Öncelikle yorumuna cevap vermekte geciktiğim için özürlerimin kabülünü rica ederim.
Gördüğün gibi bir yazı dizisine başlayınca oldukça çok araştırma ve okuma mecburiyetinde kaldığım için yazılarıma yapılan yorumlara bile dönemiyorum.
Güzel dileklerin ve sevincimize katılman dolayısıyla çok çok teşekkür ediyorum.
Selam ve sevgilerimle.
Vay be Sami Kardeşim,
Oğlanı ve seni çok çok tebrik ederim .
Ona yakışan bir de gelin adayı bulmuş
. Allah mutlu etsin.
Kur deleni ve bu hayırlı olayı bizlerle paylaştığın için seni kutlarım.
Sevgilerimle.
,
sami biberoğulları
Öncelikle yorumuna cevap vermekte geciktiğim için özürlerimin kabülünü rica ederim.
Sevincimize sevincin ile katıldığın için de ayrıca teşekkür ederim.
Darısı başına abiciğim. Senden de bekliyoruz artık böyle bir yazı ile delikanlının nişanını bizimla paylaşmanı.
Selam ve sevgilerimle.
sami biberoğulları
Öncelikle yorumunuza cevap vermekte geciktiğim için özürlerimin kabülünü rica ederim.
Güzel dileklerin için çok çok teşekkür ediyor selam ve saygılarımı sunuyorum.
sami biberoğulları
Öncelikle yorumunuza cevap vermekte geciktiğim için özürlerimin kabülünü rica ederim
Güzel dileklerin için de ayrıca çok çok teşekkür ediyorum.
Selam ve sevgilerimle.
''ENTEB'İN HEMAMLARİ'' Başlıklı anı yazımı günün yazısı olarak seçen Edebiyat Defteri site yönetimine, değerli seçki kurulumuza, yazıma değerli yorumlarıyla katkıda bulunan ve yaşadığım bir mutluluğa ortak olan tüm dostlar ve yorum yazmasa da okuyan tüm site arkadaşlarıma sonsuz teşekkürler ediyorum.
İyi ki varsınız.
hocam çok çok güzel bir mutluluk örneği böylesi durumlar bu dostlukların ve mutlulukların daim olması dileğimle saygılarımla selamlar
sami biberoğulları
Mutluluğumuzla mutlu olan dostlarımız olması ne güzel bir duygu değil mi?
Selam ve sevgilerimle.
sami biberoğulları
Selam ve sevgilerimle.
sami biberoğulları
İyi ki bu sitedeyim ve iyi ki sizler varsınız.
Selam ve sevgilerimle.
Hocam,
Öncelikle bende sizin gibi Edebiyat defteri üyelerine her zaman ailem dedim. Onlarla tanıştığımız ilk günden günümüze kadar böyle devam etti ve inanıyorum ki var olduğumuz sürece de devam edecek.
Cihangirin gelecek olması haberi, hele hele Leylası için gelecek olması beni de heyecanlandırdı ne yalan söyleyeyim. Serde sevda şiirleri yazmak var ya. :)
Cihangir ve Leylanın ilk yüzüklerini bizler taktık, umarım en kısa zamanda sizlerle beraber aynı mutluluğa bir daha erişiriz
Allah genç çiftlere hayırlı uzun ömürlü yıllar nasip etsin. Benim gözümde bir çift pırlantaydı ikiside.
Bir sonraki fotoğrağ karesinde hep beraber olmayı diliyorum
Böyle güzel bir yazı ile, beni eşimi ve genç çiftlerimizi onôre ettiğiniz için de ayrıca teşekkür ediyorum
Saygı ve selamlarımla,
sami biberoğulları
Bir kaç gündür öyle yoğun duygular içerisindeyim ki her konuda adeta bülbül gibi konuşan yazan ben işte bu duyguları ifade etmekte aciz kalıyorum.
Sana ve barbaros Bey'e ( İnşallah onunla da tanışacağım ) Nasıl teşekkür edebileceğimi bilemediğim için hiç olmazs böyle bir yazı ile duygularımı ifade etmeye çalışayım demiştim.
Biz gerçekten de oldukça güzel bir aileyiz. Dilerim bundan sonra aile fertleri olarak daha sık buluşma, görüşme imkanlarımız olur.
Bu arada...Benim sevdalı Kangal unutmuş dergileri getirmeyi.( Bu pek de tahmin etmediğim bir şey değildi. Kendini getirebildi ya ona da şükür)))))))))))))))) Artık ben oraya geldiğimde alacağım anlaşılan))))))))))))
Sana ve Barbaros Bey'e tekrar tekrar sonsuz teşekkürlerimle selamlar ve sevgiler.
su_misali(Gülhun Ertilav)
evet hocam dergileri unuttuğunu onu otele bıraktıktan sonra gördük, iş işten geçmişti. Ama bir tarafa ayırdım dergilerinizi kimselere vermeyeceğim. Geldiğinizde elinizde :)
teşekkürler, selam ve saygılar
çok güzel bir anı olmuş hocam. aklıma hz süleyman zamanındaki bi adamın "bana azrail göründü rüzgarına söyle de beni hindistana götürsün" olayı geldi. hani şimdi deseler o yüzükler antepte takılacak insan bi yadırgar. ama işte nasip olunca, hele ki çok uzaklardan bir dost vesile olunca, tadından yinmez hocam bu nişan, Allah mutlu mesut etsin inşallah :))
sami biberoğulları
Kısmet ise gelir Hintten Yemenden, kısmet değil ise ne gelir elden.
Mutlululuğumuzu paylaştığın için çok teşekkür ederim.
Selam ve sevgilerimle.
Allah hayırlı insanlarla karşılaştırsın,defterin iyi taraflarıyla bakmalı. o da size iyi tarafını gösterecektir mutlaka .
Yine de iyi dostlar kazandırdı senin gibi,bana arkadaşını söyle sana kim olduğunu söyleyeyim ata sözü gibi
aha geldik gidiyoruz iyi bir intibah bırakmak önemli gerisi boş..
Fazla yazmaya gerek yok resim her şeyi ile açıklıyor durumu..
Baba annem yok demesin oğlum yanım da,
Buda edebiyat defterinin değerini bir kat daha artırıyor.
Gençlere ömür boyu mutluluklar dilerim.
Tebrik ederim saygılarımla.
sami biberoğulları
Bu siteye iyi ki katılmışım. Öyle dostlar, öyle dostluklar edindim ki bunları özel çaba harcayarak elde etmek mümkün değildi. Seni tanıdım mesela. Bir kardeşim daha oldu böylece. Mutluluğumuzla mutlu olan pek çok arkadaş edindim.
Güzel dileklerin için çok çok teşekkür ediyorum ve biliyorum ki çok yakında senin de başında olacak darısı. Allah şimdiden kolaylık versin.
Selam ve sevgilerimle.
sami biberoğulları
Ne mutlu bana ki sevincimizle sevinen dostlarımız var.
İyi ki varsınız. Çok sağ olun var olun.
Selam ve sevgilerimle.
İnsanların şu edebiyatdefteri otobüs durağında samîmi yazı ve şiirlerine bayılıyorum...
bir, sabah kahvaltı üstüne ne iyi gitti...
lezzet alarak okudum...
Samîmi olmalıyız, samîmi... kimin kime ne yalan borcu var...
Oh be bugün de güne güzel başladım; çokşükür...
Yazının uzunluğu dediniz de yok öyle bir şey; mis- minnâcık kısa idi yazınız...
pınar suyu gibi dup-duru...
Hayırlı olsun... hayırlı olsun... hayırlı- uğurlu olsun...
Trabzon'un da Trabzon kadar meşhur bir hamamı vardır: Fatih Hamamı...
fetihten(1461) sonra kurdurup- ilk yıkandığı...
kadiryeter Kadir Yeter.
25.4.2014
w.edebiyatdefteri.com/yazioku.asp?id=128533
sami biberoğulları
sami biberoğulları
Öncelikle bu zarif yorumunuz ve mutluluğumuza katılmanız dolayısıyla çok çok teşekkür ediyorum. Beni ziyadesiyle onurlandırdınız.
Trabzon konusuna gelince: O konu içimde bir yaradır adeta çünkü Trabzon benim anne memleketimdir. Sürmenelidir annem. Lakin bu güne kadar maalesef anne memleketimi görmek nasip olmadı.
Allah nasip ederse mutlaka görmek istediğim yerlerin başında gelir. O zaman artık bol bol Trabzon'un hamamlarına da gireriz herhalde))
Selam ve sevgilerimle.
Güzeldi.
Allah, bir yastıkta kocatsın diyelim büyüklerimizin deyimi ile.
Dilerim düğünlerinde defter ailesinden çok fertler buluşurlar.
Antep'i severim.
Evliliğimin ilk durağı, ilk çocuğumun doğum yeri.
Güzel şehirdir.
Kendi güzel, insanları güzel, sofrası güzel.
Hamamlarını bilemiyorum ama, türküsü de güzel.
Deftere gelince:
Ben, henüz bir yılı dolduramadım buralarda, çömez sayılırım sözün doğrusu.
Buradaki fırtınalara göğüs germe kabiliyetini henüz kazanamadım.
Güzel bir ortam ama,
güzellikleri kadar çirkinlikleri de dikkat çekici.
Sonumuz hayır olsun diyelim.
Şimdilik mücadeleye devam ediyoruz.
sami biberoğulları
Öncelikle güzel dileklerin için çok çok teşekkür ederim. Darısı senin de başına diyelim.
Sitedeki fırtınalara gelince:
Her ailede oluyor öyle fırtınalar. Hatta görüyorsun işte sonu ayrılmalara kadar varabiliyor bazı fırtınaların ama hayat da devam ediyor bir taraftan.
Her ailede vardır munis insanlar gibi haşarı çocuklar da. Bu aileye de öyle bakmak lazım.
Selam ve sevgilerimle.