- 1437 Okunma
- 2 Yorum
- 2 Beğeni
içimdeki çocuk
çok eski zamanlarda ,daha benim gölgem bile doğmadan önce
umutları toprak damların göğsüne sererlermiş ,kadınlar gün aşırı sular ,erkekler
öğrenmeleri için hayatı ,en dirayetli masalları anlatırmış onlara ,öylesine fantastik
öğlesine güzelmiş umut beslemek....
daha elimin içine dolduramadan hayatın anlamını ,gözlerime düştü zamansızlık
anlatamıyorum be çocuk ,en kısır cümleler bende ,içinden çıkamıyorum umutsuzluğun
ki ,o eski tarihlerin ,o bilge şadırvanlarında korkuya karşı duran umut askerleri varmış
varmış ki ,en umutsuzluk durumunda insanların ,yüreğine girer ,onlara özgürlüğün
aşkın , kazanmanın türküsünü söylerlermiş...yani çocuk örgütlersen bilinci
umut yitirilmez ve dağın ardında bir ferman olsada kazanmak ,çıkar yola
ve hiç hesapsız alırsın istediğini...
boş konuştuğumda anlarım çocuk ,çok fazla boşta konuşurum kimilerine göre
anlatırım geride kalan bir ihtiyar gibi gidenleri, kimse dönüp bakmaz gözlerime
öylesine yalnızlık koynunda ,uyuduğum sessizlik işte...
vakit geç olduğunda ,gitmek istediğin yer için çocuk ,gitmelisin ,gitmelisin ki
kendine saygını yitirmeyesin ,açıklayıcı değilim ,biraz sır,biraz şeffaf bakıyorum
gözlerine kurbanım çocuk ,hayallerine eşkıya ....
azıcık düşlerimde oynarmısın ?
elin yüzün kir içinde kalana kadar ,camı çerçeveyi kırana kadar ve gün uyuyup
geriye anlamsızlık kalana kadar....
çocuk....!
aşkımda ve umutlarımda gölge olarak kal sana ihtiyacım var
...