- 703 Okunma
- 1 Yorum
- 0 Beğeni
GÜZEL YÜREK
1809 yılında Kentucky doğan Abraham Lincoln, Amerika Birleşik Devletleri’nin 16. cumhurbaşkanıdır. Lincoln’ un babası marangozluk ve çiftçilik yapan Thomas Lincoln, annesi ise evlilik dışı bir birleşmeden doğan Nancy Lincoln’dür. Abraham’ın ilk çocukluğunu geçirdiği Kentucky’de aile çiftliklerinin büyük bir kısmı elinden alınınca, 1816’da İndiana’ya göç etmek zorunda kaldı. 1816’da İndiana’ya göç etmek zorunda kaldı. 1818’de İndiana’yı kasıp kavuran bir hastalıktan öldü. Bunun üzerine Thomas Lincoln, üç çocuklu bir dul olan Sarah Bursh Johnston ile evlendi.
Abraham’a okuma zevkini onun aşıladığı söylenir. Abraham, ara sıra okula da gidiyordu. Fakat okula devam ettiği süre bir yılı geçmez.
1830’da aile ikinci kez göç ederek İlionis’e gitti. 21 yaşına gelen genç Linkoln, artık kendi hayatını yaşamaya başlamıştı. New Orliıns ve New Salem’de çalıştı.
New Salem’de millet meclisi üyeliği seçimlerine adaylığını koydu. Kendi çevresindeki oyların büyük çoğunluğunu kazanmakla birlikte, tüm ilçede henüz tanınmadığı için seçimi yitirdi. Fakat 1834’teki seçimleri kazandı. 1836, 1838 ve 1840’ta yine seçilerek millet meclisi üyeliğini sürdürdü.
Bu arada Whig partisinden arkadaşı John Stuart, onu hukuk okumaya teşvik etti. Bir kaç ay kendi kendine hukuk çalıştıktan sonra, 1836’da hukuk diplomasını aldı. Bu arada git gide gerilemekte olan New Salem sanki bir çöle dönmüştü. Lincoln’de bu yüzden 1837’de Stuart ile birlikte çalışmak üzere Sipringfield’e gitti. Stuart ile ortaklığı 1841’de çözüldü. Tanınmış avukatlardan Stephan Logan’la kurduğu ortaklıkta 1844’te sona erdi.
1842’de Lincoln fırtınalı bir flört devresi geçirdiği Mary Todd ile evlendi, Dört çocukları olduysa da bunların üçü küçük yaşlarda öldü.
Lincoln, siyaset alanında önem kazanmaya başlayınca 1840’ta kongreye adaylığını koydu. Fakat kendi bölgesinden Whip partisinin iki önemli üyesi seçilince Lincoln bir süre beklemek zorunda kaldı. 1846’da seçilmeyi başardı.
1848 kampanyasında, Lincoln Washington’da kalmak istiyordu, fakat kendisine çok uzaktaki Oregon bölgesinin valiliği önerilince, avukatlık mesleğini sürdürmek üzere Springfield’e döndü. Tamamen umudu kırılmıştı, çünkü siyasal hayatının sonu geldiğine inanıyordu.
1852 Kampanyasına Lincoln, pek önem vermedi. geçtikçe de siyasete olan ilgisini yitirmeye başladı. Fakat aşağı Lousiana’da köleliği önleyen Missouri uzlaşmasının Douglas tarafından 1854’te kaldırılması ve yerine Kansas ve Nebreska’da köleliği serbest kılan Kansas-Nebreska tasarısının konulması Linkcoln’ı 1854’te köleliğe karşı kongre kampanyasına itti.
Senatör Douglıs 1858 seçimlerine yeniden adaylığını koyduğu zaman, İlionis ona en kuvvetli rakip olarak Lincoln’ ı gösterdi. Cumhuriyetçi parti toplantılarında ve cumhuriyetçi devlet kongresinde benimsenen Lincoln, seçim kampanyasını şu ünlü deyişiyle açtı:’
’İkiye bölünmüş bir ülke daha fazla açıkta duramaz. Bu hükümetin yarı köle yarı özgür olmaya katlanamayacağına inanıyorum.’
Lincoln bu sorunu Douglas’la mecliste yedi kez tartıştı. Cumhuriyetçiler seçimde oyların çoğunluğunu topladılar. Fakat mecliste ayrılan sandalyelerin çokluğu Douglas’ın senatör olmasını sağladı.
1860 seçimleri yaklaşınca, arkadaşları Lincoln’dan başkanlığa adaylığını koymasını istediler: başlangıçta Lincoln çekindi ama şubat 1860’ta Cumhuriyetçi partide en önde gelen yeri aldı, 180 sandalye kazanarak başkan oldu.
Lincoln görevine başlamaya hazırlandığı bir sırada yedi güney devleti birlikten ayrılarak Güneyliler konfederasyonunu kurdular. Bunlar charleston limanındaki Fort Sumter’a ateş açtılar, Lincoln, birliği yeniden sağlamak amacıyla gönüllü asker topladığı bir sırada sınırdaki dört devlet birlik’ten ayrıldı.
Lincoln iç savaşı önlemek için, başkanlık adaylığındaki kuvvetli rakiplerini kabinesine almak gibi tehlikeli bir işe girişti. 1 Ocak 1863’te de köleliğin kesinlikle kaldırılacağını bildirdi. Kasım 1864 seçimlerinde yine başkan seçildi. Kuzey devletleriyle güney devletleri arasındaki iç savaş 1865’te Kuzeylilerin zaferiyle son buldu. Lincoln savaştan sonra Kuzey- Güney arasındaki düşmanlığı kaldırmak istiyordu. Bunu, ikinci kez başkanlık görevine başlayacağı sırada yaptığı açış konuşmasında ortaya koydu. Takvimler Nisan 1865’i gösteriyordu. Üç gün sonra, 14 Nisan gecesi Lincoln , Washington’daki Ford Tiyatrosu’nda Amerikalı Yeğenimiz adlı oyunu izlerken John Wilkes Booth adlı genç bir oyuncu tarafından vuruldu. Kurşun Lincoln’ın beynine rastlamıştı. Ertesi sabah 7-22’de öldü. Aktörün sonradan akli dengesinin sağlam olmadığı anlaşıldı. Lincoln’ın naaşı Washington’dan alınarak, Sipringfield’e getirildi ve Oak Ridge mezarlığına gömüldü.
Ortaokul yıllarımda köleliğe karşı çıkmış bu güzel insanı okurken çok etkilenmiş ve ona ’Güzel Yürek’ adını takmıştım. Şimdi 63 yaşımda bu yazıyı yazarken bu güzel yürekli insanı sevgiyle, saygıyla selamlıyor ve sizleri onun oğlunun öğretmenine yazdığı mektupla baş başa bırakıyorum:.
Öğret O’na
Zaman alacak biliyorum, fakat eğer öğretebilirsen O’na kazanılan bir liranın, bulunan beş liradan daha değerli olduğunu öğret.
Kaybetmeyi öğret O’na ve hemde kazanmaktan neşe duymayı.
Kıskançlıktan uzaklara yönelt O’nu. Eğer yapabilirsen . Sessiz kahkahaların gizemini öğret o’na.
Bırak erken öğrensin, zorbaların görünüşte galip olduklarını...
Eğer yapabilirsen, ona kitapların mucizelerini öğret.
Fakat O’na sessiz zamanlarda tanı.
Gökyüzündeki kuşların, güneşin altındaki arıların ve yemyeşil yamaçtaki çiçeklerin ebedi gizemini düşünebileceği...
Okulda hata yapmanın, hile yapmaktan çok daha onurlu olduğunu öğret O’na.
O’na kendi fikirlerine inanmasını öğret.
Herkes O’na yanlış olduğunu söylediğinde dahi...
Tüm insanları dinlemesini öğret O’na.
Fakat tüm söylediklerini gerçeğin eleğinden geçirmesini, ve sadece iyi olanları almasını da öğret.
Eğer yapabilirsen, üzüldüğünde bile nasıl gülümseyeceğini öğret O’na...
Gözyaşlarında hiçbir utanç olmadığını öğret.
O’na kuvvetini ve beynini en yüksek fiyatı verene satmasını, fakat hiçbir zaman kalbi ve ruhuna fiyat etiketi koymamasını öğret.
Uğultulu bir insan kalabalığına kulaklarını tıkamasını öğret O’na.
Ve eğer kendisinin haklı olduğuna inanıyorsa, dimdik dikilip savaşmasını öğret.