- 680 Okunma
- 0 Yorum
- 0 Beğeni
Kapitalizmin Aşk Üzerindeki Etkileri
Aşk tartışılan bir kavram. Burası kesin. Tartışılan bir şeyin kesin olması da ayrı bir tuhaflık aslında. Ama aşk kesin değil. Aşk diye bir şey yok diyenler var. Sürekli görülen bir şeye duyulan duygu aşk olamaz diyenler var. Aşkı sevgiyle karıştıranlar var. Aşk vardır diyenler var. Küçük İskender “Aşk diye bir şey yoktur. Varsa da görülebilen bir şeye karşı olamaz. Düşünsenize her gün yan yana yattığınız kadına nasıl aşık olabilirsiniz.” gibi şeyler zırvalamıştı bir ara. Haklı olabilir. Ama ben aşığım eminim bundan. Her ne kadar tanrısal boyutta olmasa da ben de göremediğim birine aşığım. Dokunamadığım her gün yan yana uyuyamadığım birine aşığım. Ben uzaktaki sevgiliye aşığım. O kendini biliyor. Ben bu kadar çok “aşığım” diyebilecek kadar aptalım üstelik. Aşıklar aptaldır. Freud’un bir sözü vardı: “Bir kişiye vazgeçilmez olduğunu hissettirdiğin an, ilk vazgeçeceği sen olursun.” Bu yüzden aşık olmaktan daha büyük bir aptallık varsa o da aşık olduğunu haykırmaktır. Ben haykırdım. Sevdiğimin kalbine haykırdım hem de. Vazgeçilmezim oldu. Ben onun vazgeçilmezi miyim bilmiyorum. Sadece bekliyorum. Beni özlemesini bekliyorum. Aşıklar çok bekler…
Asıl konumuza dönecek olursak kapitalizmin her şeyin üzerine olduğu gibi aşk üzerine de oyunlar oynadığı kanaatine vardım. Her şey güzel gidiyorken birlikte dinlediğimiz radyoda siktir boktan bir ayrılık şarkısı bizim ateşimizi söndürmemeli. Ya da akla gelen bir ayrılık şiirinden sonra birey, kendini o şiirin kahramanı olarak içselleştirip farkında olunmayan bir özentilikle güzel giden ilişkisini o ayrılık şiirinin sonuna benzetmeye çalışmamalıdır. Neticede bu bizim aşkımız. Ben başkalarının aşklarını okumayalım demiyorum. Hobi olarak yine okuyalım. Ama her bokun içine de kendimizi koymayalım. Boktan bir aşkımız olmasın. Belki ona yazdığım şiirler de boktan olabilir. Her bok diye nitelendirdiğim o büyük şairlerin şiirlerinin yanına da yaklaşamıyor olabilir. Ama sana yazdığım her sözcük kalbimden kalbine akan bir nehir gibi. Bu nehri bulandırmanın bir anlamı yok. Batının olduğu gibi şiirin de güzel yanlarını alalım istiyorum. Ne diyor Nazım: ”Çok solcu tanıdım ama hiçbiri senin kadar kalıcı devrim yapmadı sol yanımda.”
YORUMLAR
Henüz yorum yapılmamış.