4
Yorum
2
Beğeni
0,0
Puan
3517
Okunma
Ben neden içimi kavurup duran yangınları söndüremiyorum Sebastian?
Yaşadıklarım yüzünden mi? Yaşayamadıklarım yüzünden mi? Söyle azizim; yoksa yaşadıklarımı yarım bırakanlar yüzünden mi bu yangınları söndürmeme hep engel...
Benim dünyam küçük azizim. Ellerim ve yüreğimde küçük. Algılarım geniş değil o kadar. Tamam kabul ediyorum zayıfım ben. Hep kendime uzak yerlerde geziniyor olmalıyım. Zayıf, depresif, kimseye yaranamayan aptal bir adamım.
Peki Söyler misin, neden insanlar sevdikleri özelliklerini dile getirdiklerinde "kendini beğenmiş" sevmedikleri yanlarını dillendirdiklerinde "kendini acındırıyor" oluyor azizim? Neden bir ortası, arası yok?
Beni sen anlıyorsun Sebastian... Onlar anlamıyor. Kimse kendisini bir başkasının yerine koyamıyor anlayabilmek için. Kimsenin sızısı birbirine denk gelmiyor bu yüzden.
Seninle görüşmediğimiz zamanlarda denedim. O yangın eşiğine dayanabildiğim kadar dayandım ama acının sınırını geçtikten sonrası boş azizim.
Ben denedim Sebastian. Küçüktüm daha -yani hani okşanmamış bir kalbin varsa hiç büyümemiş sayılırız ya- yoksa eşek kadar adamdım. Bazı insanlara "yardım et" demek için, bazılarına berbat yaşantıma güzellik katması için şifreler arayıp durdum.
Yaz Sebastian. İnsanlara önemli şeyler söylemek, örselenmiş kalplerine peş peşe ağır kelimeler dizmek, aşktan, sevdadan, özlemden, hazdan cümleler dökmek için değil... Yazmak için yaşadıklarından seç.
Sen yaz azizim. Yaşadığın, yaşamayı arzuladığın her şeyi yaz. Yarası yaralarına denk gelenler okursa sarılırlar yazdıklarına. İnan bana onlar sarılmadan dinmeyecek bu yangınlar.