EFENDİMİZE MEKTUP
Âlemlere rahmet olarak gönderilen Son Peygamber Hz. MUHAMMED (sav) Efendimize…
Efendim…
Her sabah 14 asır öncesine dönme umuduyla açıyorum gözlerimi. Her sabah seni görme heyecanıyla uyanıyorum uykumdan. Gözlerimi açınca sen olmuyorsun odamda, sen olmuyorsun yanı başımda. Tekrar uyumaya çalışıyorum rüya diye kandırabilmek için kendimi. Ama olmuyor. Odam, yatağım yorganım… Hepsi düşman oluyor bana. Hepsini kıskanıyorum, hepsi sen kokuyor Efendim.
Biliyorum geceleri geliyorsun yanı başıma… Ben, senin şımarık ümmetin, bilerek üzerimi açıyorum. Ama sen, beni uyandırmadan nasıl örtüyorsun üzerimi… Niçin örtüp de sessizce gidiyorsun Efendim! Uyandır beni, doyasıya öpeyim rahmet kokan ellerini.
Seni çok özledim Efendim! Hani yağmur yağar da her taraf toprak kokar ya, burnumda tütüyor o koku. Niçin bu kadar güzel kokar ki bu toprak? Yoksa senin elini sürdüğün toprak mı o Efendim, ayaklarını bastığın toprak mı? Onun için mi bu kadar güzel kokması. Yoksa onlar… Yoksa onlar, sen ağlıyor musun Efendim? Gözyaşın mı o güzel kokanlar?
Rahmetin nasıl da saçılıyor yeryüzüne. Hala anlamadılar, anlamayacaklar Efendim! Seslenmek istiyorum ümmetine, seslenmek istiyorum, yaşayan altı milyar ölüye…
Uyanın artık, uyanın! Efendim ölmedi. Duaya açılan avuçlarda, altmış üç yıllık rahmeti…
Ne yapsam duymuyorlar Efendim, ne yapsam görmüyorlar beni… Allah katında ne olacak ümmetinin hali… Efendim artık uyandır insanoğlunu. Artık uyandır, senin için can verecek ordunu… Sana olan hasretim yazmakla tükenmiyor Efendim. Yazıyorum… Yazıyorum… Bazen kelimeler kifayetsiz kalıyor, sildikçe siliyorum. Saat gece yarısını vurdu. Yine başımda bekledin beni. Senin için yazdıklarımı ilk sen okudun Efendim!
Seni görmek için sabırsızlanıyorum. Gözkapaklarım ağırlaşıyor Efendim. Ama uykumun en derin yerinde gel. Uyanmak nasip olmasın bana. Gel artık Efendim, gel… Ebediyen kavuşayım sana. Yanımda olsan sana bunları söyleyebilir miydim Efendim, yüzüne bakabilir miydim? Hayır, bakamazdım. Ellerine sarılır, rahmet diye dilenirdim, şefkat diye ağlardım. Bize sen yol gösterdin, sen öğrettin doğruyu Efendim. Haklının hakkını savundun, haksıza sen merhamet ettin. Belki de milyonlarca satır yazıldı senin için ve binlerce Hasan var dinlenilmeyi bekleyen. Biliyorum şu an buradasın Efendim. Sessizce oturmuş bir köşeye, senin için yazdıklarımı dinliyorsun.
Şefkatle kollarımı açmış, rahmetini bekliyorum…
Hoşça kal, hoşça kal efendim! Rüyalarıma gelmeyi unutma.
Seni seven ümmetin, Hasan…
YORUMLAR
Her birimizin nihayetinde gideceğimiz yer belli. Allah ne zaman uygun görürse o zaman ebedi mekanımıza uğurlanacağız.