Çay mı Simidin Simit mi Çayın Süsü?
Lüksün,ihtişamın ve gösterişin yenik düştüğü ikili çay ve simit. Her ikisinin de buğusu sabahın tazeliğine karışırken ayrı bir albenisi olur. Güne başlarken bizi selamlayan tevazu bestesi adeta çay ve simit. Hiçbir sınıfın imtiyazında olmayan her kesimi kucaklayan nimetler. Bismillah’ın ardınca tazeliğin türküsü. Tamamen yerli tamamen bizden her ikisi de.
Çayın rengi ve berraklığı, simidin çıtır çıtır susamlı hâli betimlenemez. Bu güzelliği anlatmak kabil değil. Ancak, sabah deminde fırından yeni çıkmış sıcak simidi , sımsıcak çaya katık eden anlar bu mütevazı lezzeti. Çay ve simit birbirine çok yakışır bizim kültürümüzde. İki sözcüğü birlikte söylemenin bile hazzı bir başka. Sayın Prof. Dr. Artun Ünsal Hoca Simidi ve simit tarihini anlattığı kitabına , “ Susamlı Halkanın Tılsımı” adını verirken çok çarpıcı bir isim bulmakla beraber , simidin sırdaşı, yol arkadaşı çayı es mi geçti, çayı da dahil etse nasıl olurdu acaba ,simit tek başına garip mi kaldı ? diye düşünüyorum zaman zaman. Tabii bu benim yakıştırmam Artun Ünsal Hoca’yı bağlamaz.
Çay ve simit, sözcüklerini yazarken hangisinin önce yazılması gerektiği konusunda da tereddütlerim olmuyor değil. Bu tereddüdümü de şöyle çözüyorum. Kendime çay ve simit ziyafeti çektiğim anlarda.Çıtır çıtır simitten aldığım lokmayı çaydan önce ağzıma götürüyor, dişlerimin arasında susamların çıtırtısını duyarak hazla çiğniyorum. Aldığım lezzeti ikiye katlamak için, üstüne çayımdan bir yudum alıyorum. Burada öncelik simitte olduğundan sıra yazmaya gelince, çay sözcüğünü önce yazmayı yeğliyorum .Böylece her iki nimeti de gücendirmediğim kanısı hakim oluyor bende ve rahatlıyorum.
Ben her zaman, çayın simide simidin çaya yakıştığını düşünürüm. Bu iki nimetin birbiri ile uyumuna gıpta ederim . Ünsiyet sözcüğünün en çok bu ikilinin uyumunu istiap ettiğini söylesem abartmış olmam sanırım. Günün hangi saatinde olursa olsun, bir bardak taze çay ve susama bulanmış çıtır simit iyi gelir. Açlığımızı yatıştırır, kokusuyla mest eder bu iki nimet. İkisi birbirini tamamlayan mütevazı güzellikler bence çay ve simit. Ve de çay simidin, simit çayın süsü. Fazla söze hacet yok.
İyisi mi yazıyı bir dörtlükle noktalayalım:
Çıtır çıtır buğu buğu iki efsanevî kuğu,
İki mütevazı nimet çay ve simit günün süsü.
Sabahın tazeliğinde dolar hayatın boşluğu,
Çıtır çıtır yudum yudum anlatılır hep öyküsü.
Ankara, 17.04.2014 İbrahim Kilik