- 940 Okunma
- 0 Yorum
- 0 Beğeni
SON SÖZÜ DİRENENLER SÖYLER
Devrimci Macar şiirinin yüz akıdır Sandor Pötefi. Yaşamı da,özgürlük ve bağımsızlık yolunda tutuşan bir şiir gibidir.
26 yıllık kısacık yaşamında adını,büyük Macar şairi ve ulusal kurtuluş savaşçısı olarak yazdırdı tarihin kültür sayfalarına.Gencecik yaşında savaş alanında yurdu için savaşırken can verdi.onun şiirinde umuda ve zafere yürüyen yurtseverlerin ayak sesleri vardır.Döneklik ve teslimiyete ise lanet yağar.
İpekten sözcüklerle ördüğü ‘’Tutucular’’ şiirinde,dönekleri,kavga kaçkınlarını ne güzel anlatır.Dönekliği,yılgınlık ve baş eğmeyi,onurlu yaşamın lanetleriyle zincire vurur.Lanetinin kıskaçları bu günde yılgınları,çaresizleri ve dönekleri yargılamayı sürdürür:
‘’Engel olmak için çarpışmaya
Paçalarına sarıldınız
Geriye,geriye diye haykırarak
Yükselttiniz korkak birer uluma
Geriye,geriye zaman var daha
Başka çıkış yolları da var.
Evlere dönelim,evlere dönelim
Kırbaç kılıca yeğdir nede olsa!
İşte tam böyle bir savaş türküsü
Zıplayıp duruyor henüz gerilerde.’’
Savaş günlerindeki hallerini böyle anlatırken yılgınların ve kaçkınların,zafer günlerindeki hallerini de şöyle çizer dizelerinde :
‘’O zaman nadide bir kuş sürüsü olup
Yükseldiniz başımızın üstünde
Ve bu baykuşlar sizler yani
Başladınız zafer marşını öttürmeye.’’
Mücadele ve savaş günlerinin hainleri kaçkınları,yansız tutucuları,zafer günlerinin bülbülü kesilmişlerdir.Savaş günlerideki hallerine lanet yağdıran Petöfi,yılgınların ve kaçkınların zafer günlerindeki durumunu ve şiirinin finalinde ‘’sadede gelmeye’’ çağırarak yargılar.
Petöfi’nin şiiri,ihanetin dönekliğin yakasını,teslimiyetin yılgınlığın izini,insanlığın tarihi boyunca bırakmayacak denli sıcak-diri tanımlarla iç içedir.Bugün burada onu yiğit bir yurtsever olarak anıyor oluşumuzda bunun ifadesidir.
İşte Petöfi’den yüz yıl sonra bir başka şair,Guatemalalı Otto Rene Castillo,aynı duyguyla ‘’Tarafsız Aydınlar’’ diye koyuyor şiirinin adını:
‘’Tarafsız aydınları yurdumun
sorguya çekilecek günün birinde
en basit insanlaları tarafından halkımın.
Soracak onlara ne yaptılar diye
ağır ağır ölürken ulusları…
Kimse sormayacak onlara giysilerini
uzun öğle uykularını
bilmek istemeyecek kimse anlamsız uğraşlarını
hiçlik konusundaki görüşlerini
nasıl para kazandıklarını ı felsefe yaparak
sormayacaklar nasıl vardıklarını doğrulara yalanın gölgesinde.’’
Direnç ve kavga günlerinin ‘’tarafsızlık’’maskesi ardındaki yılgınlıklarını kaçkınlıklarını ı,halkın geleceği adına yargılayan şiirinin finalinde castillo’nun hükmü de Petöfi’ninkine kardeştir:
‘’Yiyip bitirecek sizi
bu sessizlik kuzgunu
yüreğinizi kemirecek zavallılığınız.
Susup kalacaksınız kendi utancınızla.’’
Aydın namusu taşıyan bir çok örnek vardır tarih sayfalarında.
İşte Sartre,Fransız savcının yasakladığı dergiyi,çıkıp sokakta satıyor.B.Russell,Yankee emperyalizmini yargılamaya çağırıyor insanlığı. J.Amado,elinde Guevera’nın fotoğraflarıyla devrimci posterlere konu oluyor.Jean Genet,Fransız sömürgeciliğini protesto ederek öldüğünde Arap topraklarına gömülmek istediğini söylüyor.Gabriel Marquez,Havana Üniversitesi’nde öğretmenlik yapıyor. Günter Gras,Alman rasismini ‘’Alman olmaktan utanç duyuyorum’’diye protesto ediyor…
YORUMLAR
Henüz yorum yapılmamış.