- 674 Okunma
- 0 Yorum
- 0 Beğeni
İNSANLAR 2
İnsanlar neden çok samimi oldukları insanlardan vazgeçebiliyorlar?
Bu soruyu; neden samimi oluyorların cevabında aramalıyız. Çıkara dayalı samimiyetleri konu dışı bırakırsak sevgiye dayalı samimiyetlerin çok güçlü olduğunu zannederiz. Aslında güçlüdür de, ne ki ayrılığın zamanı gelmemiştir henüz. Ayrılık zamanı taraflardan birinin yaşamın üretilmesinde, zenginleşmesinde diğerinden geri kalmasıdır. Kafa kafaya bir denklikten söz etmiyorum. Samimiyetin başlangıç noktasındaki orandaki denklikten söz ediyorum. Artık taraflardan biri diğerini eskiye oranla doyurmuyor, diğeri de öbürüne fazla geliyor. Çoğunlukla taraflar bu sosyal ve psikolojik gerçekliği göremedikleri veya kabullenemedikleri için, önceden normal algıladıkları bir davranışı bahane ederek ipleri koparır. Ya da görüşmeleri soğumaya bırakarak ayrılığı meydana getirir. En kötüsü çevresindeki üçüncü şahıslardan destek ve taraftar arar ki bu ayrılıkların felaketidir. Bu düşmanlığa kadar götürür. Çünkü, taşları yerinden oynatmadan üçüncü şahıslardan taraftar bulamazsın...
Normal ayrılık nasıl olmalı?
Alınan sinyaller iyi değerlendirilip itilmeden çekilmeyi bilmeli ve soğumaya bırakmalı. Ayrılmanın küs olmak anlamına gelmeyeceğini de kavramalı.
Samimiyetin sürmesi: Samimiyet sevgiden kaynaklanıyorsa ve sevginin kaynağı da Allah’sa o zaman bizim ilişkilerimizi Allah’a olan yakınlığımız belirleyecektir. Taraflar düşüncelerinde ürettiklerini, paylaştıklarını davranışlarında üretemiyor, paylaşamıyor ve hayatlarını zengin kılamıyorsa, o baştaki-sevgi- ya sevgi değil biz onu birtakım psiko-sosyal boşluklarımızı doldurmak için -sevgi-diye adlandırdık, ya da gerçek sevgiydi ama yeterince suvaramadık, kuruttuk.
Hayatının bazı devrelerinde önceki çevresine göre ‘üstün’ pozisyonlara gelen insanlar, yeni pozisyonun kendilerine verdikleri çevre, yetki ve parayı iyi tölöre edemezlerse kendilerinde ‘güç’ vehmederler. Ve ‘şeytanın’ tuzağına düşerler.
Sadece, kişilikleriyle elde ettikleridir aslolan. ’Güç’ te kişiliğinden elde ettiği kadardır. Tuzağa düştükten sonra güçlerini çok büyük, eski çevrelerini de çok küçük görürler ve bu çevreye ihanet ederler. Ama pozisyonlarını kaybettikten sonra da yeni çevresi onları terk eder.
Selahattin Cansız.
YORUMLAR
Henüz yorum yapılmamış.