KIRIK AYNA
Her şey o kadar hızlı akıp geçiyor ki yazmayı düşündüğüm kelimeleri zihnimde hizaya sokamadan konu değişiveriyor. Sanma ki gitmek istediğim yere köşeyi dönüp ulaşıyorum. Artık bütün sokaklar birbirine benziyor. Kaybolmak bile o kadar zor ki... Oysa bilirsin bazen kaybolmayı arzu eder herkes. Ne acayip, gökkuşağı çıkmazındaki tabureler düşüyor aklıma. Artık yoklar biliyorum, acı bir gülümseme beliriyor yüzümde. Aynalar da kırılmıştı zaten. Sen bile kendine baktıkça hangisi sensin şaşıyorsun. Bakmaktansa hissetmek daha kolay işte biliyorsun... Gökkuşağımı ? Çıkmazların çaresizliğinde sığındığım bir çay ocağında demli bir çayın yansımasıydı. İçtim bitti. Sonra kırdılar işte Umutlarım gibi. Yeni bir ayna al yürümeye başla.
Ağlamayı öğrenmiştik ama saçma sapan zamanlarda anlamsız kahkahaların içinde kaybetmeye çalıştıkça bıçak gibi saplandı gözyaşları gözümüzün çukurlarına. Kaybolamadığımız sokaklarda saklı gizli yaşamanın yolunu bulmuştuk yine de. Var gibi yapıp yok oluyor, hiç olmadığımızı sandıkları yer de de bitiveriyorduk burunlarının dibinde. Gepetto olmasaydı daha yakınlarında olabilirdik ama mesafe uzadıkça uzadı.Delilik işte... daha az yalan olsaydı hayat, kelimeleri de unutmadan söyleyebilecektim...Çoktu ama...Harfler yer değiştirdikçe sadece zihnimdeki anlamları sabit kalabildi. Zaten bu şekil denen şey de kırık bir aynanın yansımalarıydı sadece.
O yüzden belkide zamanın durduğu yere kaçıyor senden uzaklaşan herşey. Ve sadece sen istersen gidiyor, ararsan bulabiliyorsun. Yine de gitme . Bırak senden kaçırdıklarıyla toza bulansınlar biraz daha...
YORUMLAR
Hayatın en dobra ve sırlı yanınaydı kelimeler. Hem de gayet yerindeydiler. Tebrikle.