HİÇ
Biliyor musun? Yoruldum.. sen gittiğinden beri daha çok . sahi nereye kayboldun bir aksamın üzerinden geçmiştik ışıklar yanmıştı biz karanlıktaydık. Sonra kaçmıştık ayaklarımızı denize uzatmıştık. Tekrar tekrar sormuştun. Oysa söylenecek ne çok şey vardı. Susmuştuk. Keşke o zaman gökyüzü yıldızlarından başlayıp parçalansaydı. Keşke o zaman devamı gelecek bir son olmasaydı. Ya da şimdi sonsuzluk hissinin arkasına gizlenmiş bir son gibi sürekli canımızı acıtmasaydı ya da canımı… sahi nereye kayboldun hiç bilmiyorum. Aradım seni. Bulamadığım her yerde bulamayacağım seni . seni senin bile unuttuğun yerlere sordum .anlatsam gülersin şapşallığıma sarılırsın belki kendine kızarsın sonra biraz benden kaçarsın.uzaklara gidersin yine. yine yoruldum… yalnızlığımla mutsuzluğumla sensiz çünkü, denize karşı bir anıydı bir bardak çayın yanında mutsuzluklarımız beraber bir başka şey olmuştu. Başka adı,başka hali,vakti.
Soramıyorum kimseye anlatamıyorum da.. hiç mi diyorum hiç mi hiç mi ? ‘’ en çok ve en uzun sana inandım ‘’ demiş bir yazar mektuplarından birinde … bende mektuplar yazıyorum ama gönderemiyorum.. niçin , kime , neden diyorum … ama cevap alamıyorum.. sadece yazıyorum..
Yazdığım ile kalıyorum.. ansızın gözüm takılıyor pencereye vuran yağmur damlalarına bakıyorum hayaller kuruyorum sonra duruyorum düşünüyorum elimde ne var? diye soruyorum.
koca bir hiç diyorum..
YORUMLAR
Henüz yorum yapılmamış.