Çekyat
Çekyat... Açmama gerek yok, açıkta bekler halde, gecenin 4’üne 4 kolla sarılmış cücelerim. Bir, iki, üç. Saymadan da geçer zaman, onlar etrafımda zıplayıp durdukça aklıma düşer. Kahin demişti ki bir keresinde: "Her yara kapanmadan tekrar açılacaktır, beklemek; bilinmeli, beklemek; ölmeden, tükenerek beklemek. Kutsal."
Hayatımdaki herkesin gırtlağında tümör gibi yer etmiş boğumlar var. Hepsini satın almak vaktidir demiştim. Ben dediklerimin hepsini yaptım. Hala yalnızım, hala insanım hala timsalimi aynada bulamayan bir hastayım...
Ziyaretime gelir gece demlenir bir köşede, her köşesinde bir iz bırakır zaman çekip gitmeden ay gökyüzünden.. Selam eder ki öylesinedir her şey.. öylesine gelir giderler , kadeh kadeh tenimin altindan akip giden nehirlere.. topragima su vermektense, kurutarak içimdeki tüm suratlari.. tüm seytanlarimi.. bütün kuramlari. bir sigara daha yakiyorum..
Bu gece ölümü daha çok seviyorum.
Bu gece seni öldürmeyi çok istiyorum.
"-do u believe in love?.. written on the bullet.. say yes to pull the trigger.."
almak istedigim gibi aliyorum herkesten bir seyler ve herseyimi herkese çok çabuk vermek gibi bir huyum var. Huylarimi, cinlerimi, tersimi düz edip, içimi içime kusup atmak vaktidir.. saçlarimda yogunlasan duman.. çarsafi kaymis bu tabut, toplu mezarlar kadar yoksul... dünyanin dogusu, batisina açildigi kadar solumdan sagima dönerken.. yine seni görüyorum yanimda.. soguk teninle irkiliyorum her seferinde..
hayatimda ilk kez bir ölüyle ayni tabutu paylasiyorum
hayatimda ilk kez bir ölüyle uyuyorum..
ve uyandigimda ölmüs olmayi herkes kadar istiyorum..
katil olmanin en basit yolunu seçtik sonuçta ..
Sevdik.
Sevistik.
Her şey bir yana, çekyatta katılaşmış suratlara, ölü doğmuş her şeye üzülüyorum. İnsanliğımı sıyıramadım kendimden. Kanamak en büyük cezamdı.
Biri tetiği çekene kadar. Biri o soruyu sorana kadar çekyatımda yatıyorum. Seninle, ölümle ve hayatıma eli değmis herkesle.
06.02.2008