- 1004 Okunma
- 1 Yorum
- 1 Beğeni
Kibirli Marksist'e Mektup
Efendiler nedir bu kibir?
Biz Maksizmi cilalı kitaplardan öğrenmedik.
Dönmese de dilimiz cilalı kitaplardan ’alıntı’ sözlere,
Biz yüreğimizden biliriz eşitliği, adaleti.
Unutma, biz Torlak Kemal’in askerleriydik
Serez Çarşısı’nda asılan Şeyhimiz’den önce
Biz öldük, O’nun müritleriydik
Kemiklerimizin içinde, iliklerimizdeki açlıktan biliyoruz biz Kapital’i
Biraz önce, teori sabun köpüğü gibidir
Bir köpükten birçoğu ürer, dediniz ya..
Marksizme temenniniz bumuydu? Bilemedim.
Ben korkuyorum siz böyle anlatırken
Ya itfaiyeciler duyarsa, gelip köpüğü sularsa
Sulu bir teoriniz olur.
Üstüne maydonoz katılabilecek bir çorba kıvamında
Biz yine başa dönüp,
Anlayamadığımız sözcüklerden mi bahsetsek.
Efendiler bırakın bu kibiri
Siz anlatın biz dinliyoruz
Velakin yine de ’biz efendi’, ’siz köle’nin
İkinci versiyonunu görmek istemiyoruz.
Doğa değişiyor, insan değişiyor.
Değişeceğiz biz de elbette
Bir gün, bir ortak noktada buluşmak dileğiyle..
YORUMLAR
Bu konuda yazacak çok şey var ya aslında,
susmaları oynamak en iyisi galiba.
Zira insanlar,
saplantılarından, ya da yumuşatarak yazarsak inandıklarından kolay vazgeçemiyor.
Marksizmin gölgesini, sefaletini bıraktığı Azerbaycan'dan selam gönderiyorum o kibirli Marksistlere ben de.