Hayat aşk üzerine kaimdir. İnsanlar bunun farkında değildir. Herkes aşkı aramaktadır. İnsanlar bunun farkında değildir. Herkes sevgili peşindedir. İnsanlar bunun farkında değildir. Herkes kendini aramaktadır. Kendi de bunun farkında değildir. Herkes bunların bileşkesi olan Allah’ı aramaktadır.Ne yazık ki insanlar bunun da farkında değildir.Vuslat yollarının insanlar tarafından bu kadar karmaşık hale getirilmesi insanların kendilerine yaptığı en büyük zulümdür.Neyse ki merhameti bol olan Allahım insanları kendi kendileriyle baş başa bırakmamış,onları çeşitli vesileler yoluyla eğitmiş,insana sadece ders alıp,öğüt alıp,ibret alıp kendisine sadece bir adım atma istek ve niyeti sınırına kadar getirmiştir.Ha dese ağzından HAY çıkacak ve kurtulacak.Hatta Rahman ve Rahim Allahım, insanlar kendisinden gaflette olsalar bile,onların ilk evveliyatlarına öyle bir program yerleştirmiş ki,’kötü’ olmayı zorlaştırmış.O’nun dinine inanmayanlar bile ahlak kaideleri geliştirmişler. Etik demişler erdem demişler vicdan demişler.
Peki, bunların hepside soyut kavramlar, kaynağı ne ola ki? Tabi ki bunların kaynağı da Allah’ın merhametinin yansımasından başka bir şey değil. Aslında dünyadaki çekişme âşık olanlarla olmayanlar arasında geçmektedir. Âşık olanın hayatı herkesi ve her şeyi sevme üzerinedir. Sevmeme, buğzetme istisnaidir,arızidir, o dahi sevginin yol bulması içindir. Sevginin değer kazanması içindir. Kişi kendine sormalı ne kadar seviyorsun? Ben sordum. Benimle konuşmayanları da dahil, sınırların içindeki herkesi seviyorum bir istisnayla. Demek ki henüz yeterince yol almamışım. Çünkü bir kişi deyip geçmemek lazım.’Bir insanı öldüren bütün insanlığı öldürmüştür’ diye prensibimiz var ki burada bir insan bütün insanlıkla eş tutuluyor. O kişiye de hayır dua ediyorum ki hastalıklarından kurtulsun, benim de sevebileceğim biri olsun. Eğer ben yanılıyorsam O Allah-u Teala’nın sevdiği bir kulsa, tabi ki Allah doğrusunu bilir o taktirde Allah beni affetsin.İnşallah...