- 579 Okunma
- 0 Yorum
- 0 Beğeni
BEYAZ ADAM VE KIZILDERİLİ
İspanyol kaşifi Vasco Nunez de Balboo, servet edinmek için Amerika’ya gelmiş, maceracılardan biriydi. Çok geçmeden bu günkü Panama kıstağının Atlantik kıyısı boyunca uzanan ve o çağda Altın Kastilya diye anılan ile vali oldu. O güne değin hiç bir İspanyol,ülkenin içine doğru bir keşif yolculuğu yapmayı denememişti. Bunu ilk akıl eden , daha doğrusu, akıl etmek zorunda kalan kimse Balboo olacaktı:Hikaye şöyle geçti:
Bir gün Balboo’nun adamlarını her biri birer sanat baş yapıtı olan altın zincirleri, kolyeleri ve bilezikleri eritmeye hazır gören bir yerli prens, öfkesini tutamayarak, bu barbarlığa son vermek üzere şöyle haykıracaktı:
’Demek bütün bunları külçe haline getirmek istiyorsunuz! Sizdeki bu altın açlığını doyuracak başka bir yol göstereyim size ben: Şu arkanızdaki dağlara tırmanın hemen; o dağların tepesine ulaştığınız vakit, öbür tarafta, tıpkı bu okyanus gibi göz alabildiğine uzanan bir başka okyanus göreceksiniz. İşte o okyanusun kıyılarında, istediğinizden de çok altın üretilmektedir!’
Ve keşifler tarihinin en gaddarlık dolu seferlerinden biri böyle başladı...
Gerçekten de Balboo, 1 Eylül 1513 sabahı, 190 Kastilyalı ve Kızılderililere saldırtmak üzere özellikle yetiştirilmiş bir yırtıcı köpek sürüsüyle yola koyuldu. Başlangıçta bir süre su yoluyla ilerlediler. Ama sonra dikenli bitkilerle kaplı sarp yamaçlara tırmanmaları gerekti. Çoğu zaman baltalarla yol açıyorlardı. Kendilerine engel olmak isteyen yerlilerden 600 kadarını kurşunladılar; geri kalanını da köpeklerin önüne atıp paralattılar. Bu alçakça eğlenceye bahane olarak da, ’Hintlilerin zaten hayvanlarla seviştiklerini ve işte bundan dolayı onları bu cezaya çarptırdıklarını’ileri sürdüler.
26 Eylül günü öğleye doğru Balboo, bir dağın doruğunda diz çökmüş, Tanrısına şükrediyordu. ’Öbür okyanus’ ayaklarının altında göz alabildiğine uzanmaktaydı. Böylece ilk olarak bir Avrupalı, Vasco de Gama’nın Afrika’yı güneyden dolanarak ulaşmış olduğu Pasifik Okyanusu’na batıdan giderek ulaşmış oluyordu.
Dualar okunduktan sonra tepeye bir haç diktiler ve ağaçlara Kastilya hükümdarlarının adlarını kazıdılar. 26 Eylül sabahı da Balboo, tıpkı Büyük İskender’in Hint Okyanusu’na girerken yaptığı gibi, tepeden tırnağa silahlı olarak yarı beline kadar Pasifik sularına girdi;kılıcını çekerek, ’bütün bu deniz, toprak, kıyı, liman ve adaları ve buralara bağlı bütün ülkelerle illeri anlı şanlı Kastilya, Leon ve Aragon hükümdarları Don Ferdinand ile Dona Juana adına mülk edindiğini’ haykırdı ufka doğru.
Ne var ki Balboo, Kızılderililere yaptığı zulmün karşılığını görecek İspanya tahtına sunduğu bu eşsiz armağan, ünlü Kankistodor’un valilikten azledilmesine ve çok geçmeden de Pizarro’nun emriyle öldürülmesime engel olmayacaktı.
YORUMLAR
Henüz yorum yapılmamış.