- 798 Okunma
- 4 Yorum
- 0 Beğeni
AYNA
Öylesine küskünüm ki. Öncelikle de kendime, tanıdığım tanımadığım her kimse yakınımda ya da uzağım da.
Belli belirsiz bir kıpırdanıştı oysa değişime uzanan o yolda. Ne çok istemiştim sıyrılmak, ne çok istemiştim…
Susmayı nasıl da istiyorum; sessiz kalıp, dönmek eski hayatıma: Hani sessiz sedasız, nasıl da görünmezdim o zamanlar. Bir bardak suda fırtınalar kopartırdım fi tarihinde. Ve def ederdim uzanan elleri. Görmezdim bile, görünmezdim de. Ne aydınlık ne de karanlıktı.
Ne vardım ne de yoktum. Ne açtım ne de tok. Hiç değildim ama çoğalmamıştım da henüz ta ki…
Ne önemi var artık; ne düşündüklerimin, ne hissettiklerimin ne de gördüğümü sandığım o flu görüntülerin.
Adı hayal kırıklığı işte: Kırık, kırılmaya mahkûm, hissiyatın bir uzantısı, varlığımın temel yasası, naif, beklenti yüklü ve nihayetinde eksi sonsuza uzanan bir çizgi. Sayıların ve umutların tükenişi. Yitip gidenlerin bıraktığı kırıklık. Çok mu umurunuzda?
‘’Sevgide güneş gibi ol, dostluk ve kardeşlikte akarsu gibi ol, hataları örtmede gece gibi ol, tevazuda toprak gibi ol, öfkede ölü gibi ol, ya olduğun gibi görün, ya göründüğün gibi ol.’’
Desturumdu Mevlana’nın işaret ettiği bu pürüzsüz ve yalın gidişat. Uydum uyabildiğim kadar, olduğum gibi göründüğüm; öylesine şeffaf öylesine yalın ve göründüğüm gibi oldum hep ama hep.
Nedenler, niçinler, bitmek bilmez sorular… Cevapları umurumda bile değil artık. Ne merak ediyorum ne de arayışındayım bu bilinmezliklerin.
Başarı odaklı, sevgiyle harmanlanmış, umudun eşliğinde ama değişmeyen o nihayet. Varsın değişmesin gidişat, varsın değişmesin insan denen mefhum, varsın rollerini en iyi şekilde ifşa etsinler.
Razı olmak olabildiğince; neye yarar ki razı olmayan onca benlik sıraya dizilmişken.
Öykünmek dosta, yoldaşa… Ya onlar sadece kendilerine öykünüyorsa.
Susmak belki de tek çare: Susulabildiği kadar, kayıtsızlığın göstergesi o sessizlik her ne kadar paralasa da ebediyete kadar susmak. Öyle ya; nereye kadar avaz avaz bağırmak ki neye yaradı ki bugüne kadar…
Çekilmek gerilere, yıkılmışlığın nezdinde, terk etmek meydanı hani mensubu olmadığın, olma ihtimalinin dahi bulunmadığı…
Ve yenik düşmek bir kez daha hatta son kez. Zira mümkün mü bu denli her şeye vakıf bir kalabalığın içinde yalnız başına dümende kalmak.
Ne de olsa; gemisini yürüten kaptan. Kılavuzu da karga olduktan sonra…
Ne kılavuzum var ne de pusulam artık. Tek gösterge sefil yalnızlığım ama her şeye rağmen beni terk etmeyen. Bunca terk edilmişliğin, bunca mücadelenin bıraktığı hüzün bir de.
Yanık bir türkü bangır bangır çalan, imkânsızlıklardan dem vuran hüzünlü bir şarkı şarkıcının bas sesinde hayat bulan.
Bir kuş yuvası içinde terk edilmiş iki üç yumurta. Annesi bile terk ettikten sonra yaşama ihtimalinin kalmadığı o yavruları, yürek mi dayanır bunca haris, her şeye muktedir, kendini unutmuş gölgelere.
Yoksa gölgesinden korkanlar mı demeli…
Benim bir gölgem bile yok artık ne de aksim. Aynam çoktan kırıldı. Zaten demezler mi aynanın kırılması uğursuzluktur diye. Kırıkları toplamakla meşgulüm artık ki başkalarının canı yanmasın…
YORUMLAR
Yazdıklarınız, duygularınız; okuduklarınızdan mı, yazdıkça açılan kaleminizden mi hislerinizden mi bilmiyorum ama her defasında kendimi bulup, kendime getiriyor beni...
İçimdekileri çıkarıp elime veriyor yazılarınız...
Gerçekten çok teşekkür ederim ...
Gülüm Çamlısoy
Sevgili arkadaşım, ihya ettiniz beni yorumunuzla. Tam da zamanında ilaç gibi geldi bu içten ve naif yorumunuz.
Yürekten teşekkür ediyorum size.
En iyi dileklerimle, efendim.
Sevgi ve selamımla...
Hamd olsun ki okuduğumu anlıyorum .anladığımı yazıyorum, yorumluyorum .yorumladığımı yasıyorum.şükürler olsun ve diyorum ki çıkmadık candan ümit kesilmez .bizim hayr bilsdiklerimizde ser ser bildiklerimizde.hayr vardır,degilmiki arıya bal yapma görevini veren yüce rabbim bunca rızka kefilim diyor onca börtü bçek ve 70 alem .var ,ve herkesin bir yasam tarzı inanci var,allah inacimiza göre yaşamayı nasip etsin , yar ve yardimcimiz olsun
ey güzel ve içinden gecenleri kaleme alan güzel ince kırılgan dostyazdıklarınızdan sizi tavsir edip anliyorum .içinde bulundugunuz durum vesartlar neolursa olsun güzel yüregüniz veiçtenliğiniz yansıyor .yazılariniza .öyleki ayna olup o güzeliği tek basina yansıtana kadar bin parcaya bölünüp her bie kırıgın ısık sactıgını düşün aydınlamıyacak köse varmıdır sizce. yaşam durdugunu yer ve baktıgınız açıya göre sekil bulur usta elerde,:Evet, hiç bir şeyin eşi benzeri yok hayatta; ne kendimizin ne de bir diğerinin.
Aslolan da bu değil mi; parçalanmak adına kendimizden vazgeçmemek ve kırmamak adına sayısız kere kırılmak. Zira kırık parçalar asla bir araya gelememekte.ama bence kırılmadan evvel dikkat etmeli egerki lkırıkmıssa ki bunu sans saymali kırılan bardak bin kaza belali def edermişte derler,Kırılmaktan daha acı kırmak.evet kimseleri kırık inçilmemek dilegi ile saygılarımı sunarım .yazan içten samimi yerege
S
Gülüm Çamlısoy
Hayatta gidişatı ve şartları asla belirleyemiyoruz. Her ne kadar çırpınsak dahi her şey olacağına varıyor. Keza defalarca yaşadım bu hissiyatı. Döngü inanılmaz ve tek gerçek yüce Rabbimin ön görüsü, O'nun ön görüsü, O'nun belirlediği yol. İnanılmaz ve yegane varlık yüce Yaradan. Bir anda karanlık aydınlığa kavuşabiliyor ve bir anda o köhne mekan içi,nde bulunduğunuz gül bahçesine dönebiliyor.
Hayır ve şer; değindiğiniz gibi ve bildiğimiz üzere: Evet, kesinlikle evet her işte bir hayır vardır. Bilemediğimiz onca şey vuku buluyor ki şu düzende, düşünmek ve çözmek adına tüm gayretler boşuna. Zira var Allah'ın bir bildiği.
Yorumunuz oldukça aydınlattı. Çok mutlu oldum. Çok sağ olun, efendim.
Hikmeti de bu yazıp çizip, karaladıklarımın. Tamamen manevi bir boyut tek kazanımım. Gerek sizlerden gerek yazmanın verdiği o huşu ile yürekten hissettiğim.
En içten selam ve saygımla. Tabii ki en iyi dileklerimle...
Esen kalınız. Bir kez daha teşekkürlerimi kabul buyrunuz.
mesut YİĞİT
Gülüm Çamlısoy
Sağlıcakla kalınız.
mesut YİĞİT
dilegimle
esen ve afiyette kalin
Gülüm Çamlısoy
Canınız sağ olsun. Ne zaman dilerseniz okuyun hatta okumasanız da canınız sağ olsun. iyi niyetiniz ve takdiriniz yüreklendirici.
Teknolojinin nimetleri bir yana ara sıra da külfeti olmakta. Sağlık olsun.
Çok çok teşekkür ederim kıymetli katılımız için.
Sevgiler, selamlar...
Gülüm Çamlısoy
Evet, hiç bir şeyin eşi benzeri yok hayatta; ne kendimizin ne de bir diğerinin.
Aslolan da bu değil mi; parçalanmak adına kendimizden vazgeçmemek ve kırmamak adına sayısız kere kırılmak. Zira kırık parçalar asla bir araya gelememekte. Kırılmaktan daha acı kırmak.
Sevgiyle kalın, en içten teşekkürlerimle...