- 731 Okunma
- 0 Yorum
- 0 Beğeni
YAŞAMDA İMAN VE SEVGİ İLE ALLAH'I BULMAK
Merhaba Dostlarım;
Yine bir dostumun yaşam nedir ile ilgili yazısına ve dahi,ateistlerin yanlışta olduğunu vurgulayan bir yazı ve yorumumu paylaşıyorum.Ayrıca ilave olarak da dinsel yaklaşımlarımla desteklediğim bir yazım.
Selam Bahar hanım.Bende güzel yazınıza bir iki cümle eklemeden geçemedim.
İnsan yaşamı,düşünmekten ibaret değil ama bilinci tekamül ederek, özde olanı kavramanın yoludur..Düşünmek bilim ve felsefede vardır ve önceliklidir.Ama dinsel tasavvufta içtenlik vardır.Özden gelen sevgi ile düşünmek vardır ki kişiyi,gerçeğe yakın kılar,tüm engelleri kaldırır ve yaşamın içine akmaya başlarsın.Kendini bütünden ayrı bakan ve düşünen olarak görmezsin bilimlerdeki gibi.Çünkü bilinci tekamül etmiş kişi, kişi gerçekle kaynaşır ve bütünleşir.Kişi,zihinsiz doğar demiştim,ama kişinin monte edilmiş değer yargıları ile gelişir iken kalbi hala özgürdür.Fakat felsefe ve bilim bir zihin ve bir düşüncedir.Orada kalp,yani sevgi yoktur.Onların gerçeğe yaklaşma yolu,uzak ve dolambaçlı yol sonucudur.Düşünce(bilim) gerçeği düşünerek bulamaz..Ama kalp ve sevgi yolu direkt gerçeği bulur ve bütünleşir.Çünkü orada zihin yoktur.O sevgi,sevenin özünden gelir.Beğeniyle karıştırmayanlar için.Aslında tanrı,Rab,Allah,birer özel isimdir.Gerçeğin sahibini çağrıştırsa da gerçek ise başka çağrışımdır anlayana.Yani gerçek,bir inanç ile elde edilen değildir aslında.Tabiiki tekamül eden ve kalp ile bütünleşen bilinç deneyimler sonunda gerçeğe ulaşır ve hakiki iman eder.Buna hakkel yakıyn denir tasavvufta.Yazınız bu yorumu yaptır dı. Selamen selam.
Şimdi her Tanrıya,Allah’a iman edenin gerçeği inanç ile bulamadığı ortadadır. Tabiiki tekamül eden ve sevgisi özden gelen bilinçler hariç.Sevgiyi beğeniyle karıştırmayan özde bir olduğunu kavramış ve kalp ile bütünleşmiş bilinçler deneyimler sonunda gerçeği bulmuşlardır.
Dostlarım,Zihinsiz doğarız dedim.Ama çocuk deneyimler sonunda akıl ederek ve zekası ile aklını geliştirerek tekamül eder bilincimiz.,Mesela çocuğun eli sobaya deyince elinin yandığını tadınca,akıl eder ve bir daha sobadan ZEKASI ile uzak durur çocuk.Vb. gibi çok örnek verebilirim.,bilinç oluşumu ve tekamülü hakkında.Ama o çocuk ta kalp her daim özgürdür.Kalp(ruh,vicdan,gönül)kararmadıkça.Nasıl karardığı malumunuzdur heralde.Çocuk,okumadıkça,güzellikleri tadamadıkca,kötülükler ile yoğruldukça kötü yongaları yüklenmiş ve bu kötü bilgiler ile tekamül eden akıl aslında ölüyor.Ancak, onu canlandırmak için içindeki özgür kalp arada bir yoklasa dahi sonuç alamamaktadır.Ama doğuş anında ki fıtratındaki burçların çok etkisi olduğu ve iyilerden ve ya kötülerdenmi olacağı,kötülerin dahi düzeleceğini yazdığım yazılarım notlarımda ve edebiyat defteri sitesinde bulabilirsiniz.Şimdi,her insanda his vardır.Fakat bazı insanlar hislerini dahi geliştirebilirler.Bilim,kesinlerden oluşur.Ama,kesinler ile giden gizemleri hissedemez.Tıpkı çocuklukta monte edilmiş yanlış bilgilerde o çocukta ve dahi gelişen bireyde kesinleşmiş ise hisleri onu değer yargıları dışına zor çıkarır.Evet hislerini geliştiren insanlar gerçeğin gizemli kapısından içeriye adımını atan insanlardır.Tabiiki burada,doğru bilgi,doğru iman gereklidir.
Şimdi dostlarım,Gizem yaşam gibi gerçekle alakalıdır.Varlığın arkasındakinin izi vardır onda.Bilim ve ateistler ise varlığın arkasındaki gizemi gerçeği,bütünü değilde,parçaları araştırarak kesin sonuçlar alarak dolambaçlı yoldan gerçeğin gizemini araştırarak bilinçleri tekamül eder.Tabii burada onların hisleri giderek zayıflar ve imanı red eder ve ateist olurlar.Ama gerçeği bulmuş dünyaca ünlü bilim adamlarından HAWKİNK gibi bazıları,gerçeğin,varoloşun ardında bir bilinç olduğunu yazmışlar ve iman etmişlerdir.
Değerli dostlarım,eski bir ateist olarak yazıyorum bunları.Acizane bilinci tekamül yolunda azıcık gelişen bir imanlı kardeşiniz olarak yazıyorum.Eğer yaşamında gizemli olan ve gerçek olanı araştırmak ve bilincini tekamül ettirmek istiyor isen,bilim kapısını da bırakmadan,iman kapısından bu gizemli gerçeğe yol almalısın.30 yıllık bir tecrübeyle sabittir.Tabii bizler çok zorluk çektik.Çok bilginin üzeri örtülü ve değiştirilmiş bulduk.Ama azmin elinden hiç bir şey kurtulamaz.Sevgi ile yola devam edenlerin bir şeyler elde edeceği kesindir.Bir gül’e bilim gözüyle incelemek ve bakmak başkadır,bir şair gözüyle bakmak başkadır.Şair o gül ile konuşur,ona şiir yazar.O şairin kalbi sevgi doludur ve onun sevgisi tüm evrenleri kuşatabilir.Buradan hareketle,ancak o gül ile konuşabilen,bir kuş ile,bir kedi ile,bir rüzgar ile konuşmaya başlayabilen,gerçeğe giden yola adımını atmıştır.
Evet dostlarım burası çok mühim,gül ile konuşmaya daldığında,rüzgarlar ile yol aldığında,Allahımızı çok seven onu her an anabilen insanda,belki bir an olsun zihin gider ve yerine gelen gerçeğin ta kendisi olur.Bu duruma islamda ve tasavvufta miracını yaşama denir ki bu velilik makamı ve gerçek kulluğu yaşama makamı ve anıdır.Bunu unutmayın ve gerçeğin sahibi olan ve ismi Allah olanın mülkün sahibi ve rızık veren olduğuna iman edin.Kafanızda ki oluşmuş yanlış Allah algısını silin.Sevgi,bize ondan gelmektedir.Aslında onun adı sevgidir.
Sevgili dostlarım,tekamülleri gelişmiş insanlar ilahi iradenin yasalarının uygulanması içinde görev alırlar.Normal insanların görmediği ve algılayamadığı şeyleri görür ve algılarlar.Bu insanlar dua ordusundan ve oradan bbir üst makam olan dünyada en fazla 50 kişinin girebileceği bir kurul olan ve alt kurulları olan ilahi irade yasalarının uygulanmasında etken olabilecek yüksek ruhlar kuruluna dahi girebilirler..Dua ordusuna girebilmek ooralara yükselmek için emreden nefs bincinden kurtulmayı başarmak gerekir ve dahi ilerlemek gerekir.Onun için doğru din olan gerçek islamda paylaşımı infak etmeyi öğrenip bencillikten kurtulmayı başarmak için bazı oruç ve namaz uygulamallarını gösterişe meydan vermeden yaparak ilerlemeliyiz.
.Namaz oruç zikir gibi yapılanlar ibadet denilen değildir.Asıl ibadet onları yapmak veya yapmadan kendini geliştirmiş kişilerin yaşamında meydana çıkan hareketleridir.Yani kişinin davranışları önemli.iMesala zalimin önünde boyun eymemesi ibadettir.Davranışları ibadettir..Bir yoksul kişiye sevgi ile selam ve alaka gösttermesiyardım etmesi asıl ibadettir,ki bunlar kişinin ruh bilincini tekamül ettirrir...
Bu vesile ile tüm okuyanlara selam ve sevgiler sunuyorum.
HASAN BELEK 08/04/2014
YORUMLAR
Henüz yorum yapılmamış.