SİYAH VE BEYAZ
İnsanları diyardan diyara götüren bu duygu selinin belirlenmiş bir tanımı çizilmiş bir sınırı var mıdır acaba? Şiir insana bir satırda dört mevsimi yaşatırken sadece duyguları aktaran kafiyeli redifli yazın türü olma tanımını hakediyor mu?
Bence dünya da hiçbir usta yazar şiirin tanımını yapamaz. Çünkü hiçbir edebiyat tarlasında yetişmemiştir şiirin sınırlarını çizecek ustaca kelimeler. Başı sonu belli olmayan bir sonsuzluğun resmidir şiir. Tıpkı ressamın tuvaline can verdiği gibi can verir şair kelimelerine. Şiir hüzündür şiir mutluluk… Bazen bir elma şekeri kadar tatlı bazense ağıza sürülen bir biber kadar acıdır. Şiir cennet bahçesinde bir ağaçtır, her dalında farklı meyveler barındıran...Şiir duyguların kelimelerle dansıdır, ahenktir şiir, kulaklarımda notaları andıran. Şiir kelimelerle dokunmuş bir kilimdir. İçinde milyonlarca renk düğüm, onlarca desenin yanında şairin ilmik ilmik emek vererek işlediği duyguları aktaran. Şiir bir damladır, bazen düştüğü yerde kuruyup çoğu zaman okyanuslara sığmayan. Boğulmaktır şiir bir bardak suda. Bazen yaşamaktır, bir ağaç kovuğunda. Umuttur şiir, siyahın içinde beyazı ararcasına. Çaresizliktir, buzdan maşayla ateşi kucaklarcasına. Kalınca bir kitaptır şiir, oku oku bitmeyen. Son sayfanın son satırında her şeyi özetleyen. Herkes beyazı, pembeyi, turuncuyu severken ; şiir siyaha aşık olabilmektir. Okumaktır şiir her gün, her saat yudumlayarak zemzem suyunu. Son yolculuğa giderken boyamaktır, rengarenk kelimelerle tabutunu…
Kağıt aynı kalem aynı… Tek bir resim çizersin fakat istediğin renge boyarsın. Oysa şiir
sadece siyahtır… Bütün duyguların siyaha çalınca anlarsın…
HASAN KARAAĞAÇ
YORUMLAR
Şiiri tasvir edişiniz harikaydı. Ruhumda çiçekler açmış gibi hissettim. Tebrik ederim.