- 624 Okunma
- 1 Yorum
- 0 Beğeni
Eski Mısır Ve Mezopotamya Etkisi
Eski Mısır Ve Mezopotamya Etkisi
Mezopotamya ve Mısır algısına koca Dünya mahkum edilmeye çalışılmış. Avrupa, bundan sıyrılabilse de eserleri etkisi kalmış. Kolay değil. Avrupa’nın kısmen sıyrılması konusunda ciddi İslam alimlerinin görüşleri var! Oraya girmeyeceğim!
Bakınız bunun alt yapısı Orta Doğu toplumlarında nasıl oluşuyor: ganimet- hazine, halife ya da diktatörün ya kutsal olarak; insanlara ölüm cezasına kadar ağır cezaları da hukuksuz verebilen de halife veya diktatörler! Her şey açık, görünüyor aslında. Diktatörler, şunu gerçekleştiriyor; kutsal yetki olarak mal, ganimet yani, yetki de ellerinde; memleket menfaati varsa dilediğini öldürür, dilediğini ödüle boğar! Memleket menfaatinin göstergesi de baştakine koşulsuz itaattir! Firavun algısı. Eski Mısır’la paralel giden bir durum.
Yanlışlığının iddia edilmesi yasak olan bir fikrin doğruluğu da şüphede kalır! Bunu şöyle açıklayayım; bilimsel ispatta, yanlışlıklar üzerine olan karşı iddialar çürütülür ki bir iddia "Doğru" kapsamında ele alınsın. Bir iddia düşünün ki bu iddianın yanlışlığına dair fikir üretmek suç olsun! O halde doğruluğu da anlam taşımaz! Bu sanığın savunmasının yasaklanmasına benzer! İddia var ama karşı iddia yasak! Bu durumda iddia "Doğru" kabul edilse bile gerçekte doğrulanmamıştır!
Bir ülkede "Ateistlik" yasaklanmış ondan aklıma geldi! Yani şu yapılmış; inanalar, zaten kendi kabiliyetleri ölçüsünde inanıyor da inanmayanları da münafık olmaya açıkça zorluyorlar. Kuran ve hadis kaynaklarında ise münafıkların kafirlerden çok daha zararlı olduğu şeklinde bilgi mevcut. Oysa kişi yanlış bildiğini açıkça söyleyebilse, irdeleme şansı açık olsa belki düzeltecek kendini ama o şans da kapanmış yasaklamayla. Bunun ileri aşaması münafıkların daha da artması olacaktır.
Bazı Orta Doğu toplumlarına bakın; dedeleri ne yapmış? Eski Babil ve Mısır öğretilerinden esinle bolca diktatör yağlamış! Şimdi ne olmuş? Esir olmuşlar, tüm kutsalları da çiğnenmiş! Diktatörlere ne olmuş? Ölmüşler! Masal gibi değil mi? Önce diktatörleri kurtarıcı olarak yağlarlar! Bu aşamada bazı menfaatleri diktatörlerden “Helal” yoldan elde ederler! Sonra bu uğurda savaşırlar ve daha sonra her şeylerini kaybederler!
Yanlışı yüze vurunca, yanlış yapan iyice yanlışa devam edip bir de düşman oluyor, yüzüne vurana! Bu yüzden yanlış, ya öylece kalacak yanlış haliyle ya da yüze vurmadan bir sürü edebiyat yapmak zorunda kalacak yanlışı gözlemleyen. Yani yüze vurmadan yanlışa işaret edilince de yanlışı yapan asla üzerine alınmayacak ve binler yıllık yanlışlar devam edecek!
Bir yazımda bahsetmiştim görevini layıkıyla yapmayan bir imamın cemaate "Gıybet" konusuyla gözdağı vermesi konusunu. Yani iddia doğru ise zaten gıybet kapsamında; doğru da olsa bunu dillendirme şansı kalmıyor! Doğru değil ise de "İftira" kapsamında oluyor! Bakın hiç bir toplumda bu kadar kolay değildir bir yanlışı "Gıybet" konusuyla ört bas etmek! Orta Doğu toplumlarında çok daha fazla gözlenir son dönemde daha da ilerisi var. Koşulsuz itaat ve çöküş.
Sık söylenir; "Cahili utandırmayın, düşman olur!" İlmi konuda kendi özgün fikrini ileri süren biri, fikri yanlış olsa bile "Cahil" kapsamında olmaz! Yanlış da olsa bir fikir oluşturmuş ve onu da cesaretle sunabilmiştir! Asıl cahil kapsamına girenler şunlar; kendi özgün fikri olmadığı halde bir yerlerden aşırıp içselleştirmeden kendi fikri olarak savunanlar, taraf olduğu fikrin yancısı olarak ezber savunanlar!
İçselleştirilen hiç bir fikir, yanlış da olsa insanı cahil yapmaz! Sadece yanlış bilgi kapsamında bir başka alanda işe yarar. Asıl tehlike hazır ezber ve içselleştirilmemiş fikirlerdir, onlar akıl süzgecinden geçmediği için kutsal tabu şeklinde zarar verirler!
Son tahlilde; Orta Çağ itaat öğretisi, bazı durumlarda işe yarar! Krallar, halifeler ve padişahlara itaat alışkanlık olarak yerleşmişse toplumsal huzur açısından bu da işe yarar! Yani egemen olan güç hangisi ise kral, halife, padişah ya da geçerli bir ideoloji ona itaat de toplumsal huzur açısından fayda sağlar. Birey açısından demiyorum. Birey özgündür! Toplumsal itaate uymayabilir birey! Genel itaat huzur sağlar! Bu nedenle “Hukuk” önemli; hukuk, toplumu bireylerden koruduğu gibi toplumun genel eğiliminden de bireyi korur! Buradaki çizgi şudur; bir eylemin bir diğerine her hangi bir zararının olup olmaması! Böyle bir zarar yok ise birey zorlanmamalı zorlanırsa ne olur! Yukarıda bahsettiğim münafıklar ortalıkta cirit atar!
Ahmet Bektaş
YORUMLAR
Henüz yorum yapılmamış.