- 2658 Okunma
- 0 Yorum
- 1 Beğeni
BİR BİLİNMEZDEN MEKTUPLAR
Merhaba sevdiğim, Merhaba tatlı kedim,
Bilsen seni ne çok özledim. Hani yıllar oldu birilerinden mektup almadım demiştin ya, düşündüm bir an, gerçekten de öyle. Uzun yıllar oldu. Ben de ne bir mektup aldım, ne de birilerine mektup yazdım.
Kim bilir belki sana yazdığım bu mektup, özlemlere, ayrılığa, burcu burcu yanan yüreklere bir nebze merhem olur!
Ne çok hasletlerimiz var eskilere dair değil mi? Hep içi buruk bir edayla; aaah eskiler ah diye yakınır dururuz. Eski aşklar, eski arkadaşlıklar, eski dostlar sözcüğü dilimizi kanatır oldu!
Bir kez daha düşündümde. Bu hasletlerimiz arasında; gül kokulu mektuplarda vardı değil mi? Annenin askerdeki oğluna yazdığı mektuplar, oğlunun babaya yazdığı mektuplar, arkadaşın arkadaşa yazdığı mektuplar. Hele sevgiliden gelen mektuplar yok muydu, içinde kurutulmuş gül yaprağı, ya da bir papatya, hele tutkulu bir aşk varsa zarftan çıkan bir tutam saç teli en güzel armağan olurdu sevgiliye!
Haklısın canım hem de çok haklı! Gerçekten uzun zaman oldu sana mektup yazmayalı. Ama seni unuttum diye düşünme! Ne bileyim belki bana darılmış, üzülmüşsün yazmadım diye. İnan amacım seni üzmek değil, sadece mevsim gereğiydi. Ne bir gülü kurutmaya kıyabildim. Ne de kırların bağrında papatyalar açmıştı zaman ömrümüzden su gibi akmıştı. Bu yüzden sana yazmayı hep erteledim, hep öteledim affet beni!
Bilirsin oysa ki, yazmayı çok severim. Zarftan bir gül yaprağı, ya da papatya çıkmadı diye sakın üzülme! Mektubumu dikkatli okumaya devam edersen göreceksin, göreceksin tatlı kedim. Özellikle satır aralarına dikkat et! Çünkü bu mektubun satır aralarında sana sevgi ve saygı sakladım. Her ünlemden sonra ruhumdaki enstrümanının tezenesini sakladım. Sende soluklanmalarımı uzun uzun noktalamalarda sakladım. Ve döndüm her virgülde sana olan aşkımın karşısında baş eğdim! Yine döndüm bu mektup sanadır diye her hecesinde hayat buldum, can buldum ve giderek ben, sen oldum! Ve seni seviyorum cümlelerini kucakladım özlemlerle!
Özlemim büyüdükçe büyüdü! Dağ oldu içimde dağlarca! Coşkun akan ırmaklar gibi coştum delice! Hoyrat bir zamana esir düşmüşken, sende özgürüm şimdi.
Dedim ya ben sanki sen oldum. Soluduğum her nefes sen, düşlerim sen. Unuttum sanma tatlı kedim. Sana dair her şeyi söyledim de, ellerini kavrayıp gözlerine bakarak sevdiğimi söyleyemedim ona yanarım.
N’olur bunu sakın unutma; ahdettim geçen zamanın keşkelerine, geleceğin düşlerine Ya sen varsın her anımda, ya ben yokum gelecek zamanlarda! Ayrılığımızı ihanet sayma. İhanet sayılacaksa, ihaneti hicran’da ara! Ben gelecekte seninle vuslatı düşledim.
Seni çok seviyorum benim tatlı kedim. Tanrıma emanetimsin…
Hüma Efkan
YORUMLAR
Henüz yorum yapılmamış.