- 555 Okunma
- 0 Yorum
- 0 Beğeni
Kodlar
Kodlar
Kod, harf, şifre! Kurandaki “Huruf-u Mukattaa” bazı surelerin başında geçer!
İnsan davranışları algıya göreceli! Algılanan her şey, hafızaya kaydedilir ve bir arama kodu oluşturulur! İnsan, hadiseler karşısında o kayıtlı koda göre bilinçli veya bilinçaltı bir davranış geliştirir! Küçüklüğünde köpek tarafından ısırılan bir yetişkin, “Köpek” ismini duyduğunda, resmi gördüğünde veya bizzat köpeği gördüğünde önceden “Korku=Köpek” şeklinde kodlanan durum devreye girer! Kişi “Köpek” ismini duyduğunda, resmini gördüğünde ürperir, bizzat karşısına çıkınca da muhtemelen kaçar! Bu şahsın bu durumunu bilen birisi “Köpek” kodu kullanarak bazı davranışlarını etkileyebilir! Mesela çok basit bir örnek; bir ortamda o hedef kişinin bir içeceği içmesi amaçlanmış olsa, tüm bardakları “Köpek” desenli seçip hedef kişinin bardağını sade desenli olarak sunmak gibi; kesin olmasa da muhtemelen böyle bir yönlendirme mümkün! Küçük çocukları izlemiştim; biri evdeki koltuğa bir şaka tuzak yerleştiriyor ve diğer hedef çocuğa, tuzaklı koltuğu göstererek “Buraya akıllılar oturur, ben kendim oturacağım; sen aptalların koltuğuna, karşı koltuğa otur!” diyor! Çocuk o anda “Akıllı olma, aptal olmama” ile kodlanan aslında tuzaklı olan koltuğu koşarak kapıyor! Tabi ki koltuktaki yapıştırıcı veya iğne şakasına da kendi isteğiyle düşmüş oluyor! Kuyumcuda küçük bir çocuğa; “Dilediğini alabilirsin!” dendiğinde, oradaki rengarenk balonları tercih etmesi muhtemeldir!
İnsan davranışlarının kodlanarak kullanılması, ilk insan ile başlıyor! Bilirsiniz; şeytanın, yasak ağacın meyvesini insana yedirmek için böyle bir yolu kullandığı anlatılır!
Bu kodlama insanlar arasında faydacı anlayışla nasıl kullanıldı?
İnsanın en zayıf yönü evrendeki varlığının açıklanmasıdır! Ben kimim, nereden geldim, nereye gideceğim; ne için geldim? İlk zamanlar, bu cevapların bir “İlah” anlayışıyla “İnsan ilah” şeklinde kodlandığını biliyoruz! Daha sonraları “Yarı insan, yarı ilah”, daha da sonra ilahlar göğe çıkar ve yerde onları putlar temsil eder; putlarla da insanlar arasında bir aracı asalak sınıf oluşur! İşte bütün sorun, bu aracı sınıftan kaynaklı! Bu aracı sınıfın ilahlara yakın olduğu kodlaması günümüzde bile işe yarar!
Ben, kendi cenazemde dini tören istemediğimi, benim için bir cenaze namazının kılınmasının kendi açımdan gerekmediğini söyledim! Bu konudaki toplumsal kod o kadar güçlü ki; o anda ölmüş olan birinin, sağlığında kendisi için istediği bir istek dahi mevcut koda yenilir!
Birkaç örnekle devam edeyim, kodlamanın toplumsal etkisine!
Eski zamanda bir kral, padişah; hazineyi koruyan askerlerin gözü önünde hazineden pek çok altın alıp kendine yakın olanlara veya bazı karanlık işleri gördürdüğü kişilere dağıtsa; bunu da bazı kralı, padişahı sevmeyenler görse, halk arasında dedikodu çıkarsa, bunun olumsuz bir tesiri olur mu? Olmaz! Neden! “Mülk halkın değil; kralın, padişahındır!” algısı yerleşiktir! Kral ya da padişahın hazinesini dilediği gibi kullanması doğaldır!
Eski zamandan başka örnek; bir kral ya da padişah, halktan kendine muhalif olanları seçip darağacına ya da giyotine haksız olarak yollasa! Toplum içerisinde bu duruma bir itiraz çıkar mı? Çıkmaz! Neden? Kral ya da padişahın kulları veya tebaası olan halk zaten kendi mülküdür! Kendi mülkünde dilediği şekilde tasarruf eder! Halife ise zaten yeryüzünde kutsal temsilcidir! İlahi bir kimliği de vardır!
Eski zamandan bir başka örnek; eski zamanda bir kral veya padişah, sarayındaki haremde bulunan kadınlardan dilediğini, kadının rızası olmasa bile seçse yatağına çağırsa buna itiraz eden kadının da boynu vurulsa buna halk itiraz eder mi? Günümüzdeki kaset skandalları gibi olur mu? Olmaz! Neden? Zaten haremdeki kadınlar, kralın, padişahın mülküdür! İnsan hakkı açısından bakınca onların sadece yeme, içme ve barınma hakları vardır! Saray entrikalarına kurban edilmeleri zaten doğal sayılır! Yani toplum aldığı koda göre davranır!
Son tahlilde; bu kadar örnek yeterlidir! Birey veya toplum, yüklendiği koda göre davranır! Orta Doğu toplumlarında bu kodlar halen işlemekte olup mevcut kavgaların da nedeni budur! Avrupa, kısmen de olsa bu kodlardan sıyrılmış! Orada da hala dinsel ve ırksal kodlamalar ara ara depreşiyor! Son dönem kodlamaları, daha ziyade menfaat endeksli; kişinin menfaati varsa, keçiye traktör diyebilir ve bundan utanç duymaz! Kendini kral ya da padişahla aynı hizada görmediği için onların yaptığı yanlışların ucu kısa vadede kendine dokunmadığında da doğal kabul eder! Uzun vadede ise zaten unutur, çöküşün nerde başladığını hatırlamaz bile! Ben bu zamanda toplumu aktif olarak yönlendiren kodlamaların ilk insandan başladığını ama son 2000 yıllık dönemde zirveye ulaştığını düşünüyorum. Altınçağ kodlamaları da ayrı bir konu, onu “Altınçağ” ile ilgili yazılarımda yazmıştım. Altınçağ, eski kodların terk edilmesiyle alakalı bir gelişime işaret eder! Hayır olsun. Selametle!
Ahmet Bektaş
YORUMLAR
Henüz yorum yapılmamış.