İki Yakın Dost
Gönül Dostları başlıklı yazımla benzeşen ama kimi yönleriyle de farklılaşan bir başka konu.
Birbirlerini şahsen,uzaktan tanıyan ancak tanışmayan iki kişi. İki farklı özel kişi..Özellikli kişi..
Ben her ikisiyle de yakından tanışıyorum ve birbirleri hakkındaki düşünce ve yorumlarını biliyorum.
İşyerimiz sosyal ve sportif ortam bakımından oldukça ideal bir yer. Halı saha boyutunda küçük bir çim sahamız,akşam birlikte oturup çay içtiğimiz bir lokalimiz,gezinti ve piknik alanlarımız ,yürüyüş ve bisiklet parkurumuz mevcut.
Bu nedenle ilgi odağı olunan bir yer. Her kesimden vatandaş geliyor geziyor,koşuyor,top oynuyor ve lokalde de bir parti oyun oynuyor ve akşam evine dönüyor.
Bir sosyal etkinlik sağlanmış oluyor böylelikle. Tanışılıyor,konuşuluyor, görüşülüyor arkadaş ve dost olunuyor.
Birbirlerini test edenler de var elbet bu ortamda,buna göre pozisyon alanlar da.
……………….
İşte size karşılıklı bir test işi..İki kişinin birbirini yorumlama ve değerlendirme işi. Bir başka açıdan,farklı bir pencereden..
………………..
Çim sahada biraz sonra başlayacak müsabaka için bir hareketlilik var. Biraz kültür fizik ve sonrasında sahanın etrafında ısınma turları ..
Grubun içerisinde o da var.Yani birazdan kritik edilecek olan kişi..
Hafif hafif kendini incitmeden koşuyor,arada bir oturur gibi yapıyor arkasından zıplayarak ayağa kalkıyor, arkadaşının attığı ortaya artistik bir tarzda kafa vurmaya,ters ve düz takla atmaya çalışıyor ve kendisini böylelikle maça hazırlıyor.
Biz içerdeyiz, hem çayımızı yudumluyor,hem dışardakileri camdan izliyoruz.
Kemal bey şu kilolu,tıknaz,kumral,saçı düz, beyaz tenli olan kasıntıyı tanıyor musun diye soruyor Nömer bey.
Evet tanıyorum,zaman zaman da konuşuruz.
İyi has güzel olabilir ama her nedense hiç ısınamadım,duruşundan uyuz oluyorum diyor.
Düşündüğünüzden farklı iyi bir arkadaş.yakından tanıyor olsaydınız hiç böyle düşünmezdiniz diyorum.
……………………..
Tamer genç ve toy, sadece kasıntı biraz,sükse yani,kendini beğenen tiplerden.
Aradan bir süre zaman geçiyor. Nerede nasıl oluyor bilemiyorum ama bir yerde Tamer’le beraberiz bu kez. Nömer Bey’den söz açıyor.
Abi sizin iş yerinde iri yarı cüsseli bir arkadaş var ya diyor.
Evet Tamer,Nömer beyden bahsediyorsun galiba.
Adını bilmiyorum,merak da etmedim hiç.
Nedense kanım kaynamadı,ısınamadım,onda beni iten bir şeyler var diyor.
Tamer için kullandığım sözleri bu kez Nömer bey için Tamer’e kullanıyorum.
Bak Tamer yıllardır tanırım bahsettiğin arkadaş düşündüğünün aksine pırlanta gibi birisi,güvenilir bir kişilik.
Vallaha bilmem iyiliğini kötülüğünü ama her nedense canım kaynamadı,ısınamadım bir türlü ona diyor.
………………
Neydi acaba Nömer beyi Tamer’den iten özellik.
Herhalde mesafeli oluşuydu.
Tanımadığı insana yaklaşmaması kolay kolay merhaba etmemesiydi.
Bu iki iyi arkadaş tanışsalar ya da tanıştırılsalar inanıyorum ki iki iyi dost ve arkadaş olurlardı.
İlgimi çeken her ikisinin de birbiri hakkında aynı düşünceyi taşımaları ve bunu dile getirmeleriydi.
Ne denilir bilemiyorum ama bunun bir açıklaması,bir izahı vardır mutlaka.Birine hoş gelmeyen diğerine de gelmiyor. Zıt kutuplar gibi. Çeken değil iten.. Sevmemek hoşlanmamaktan ziyade yakınlaşamamak kaynaşamamak onlarınki.
Her ne kadar karşı cinsler için kullanılıyor olsa da yeni ve moda tabirle elektrik alamamak, ısınamamak..
Onlarınki bir etki tepki meselesi..
Oysa bir tanısalar birbirlerini..Bir merhaba edebilseler..Karşılıklı bir diyaloğa girebilseler.
İnanıyorum ki yakın dost ve arkadaş olurlar.
Aralarından su sızmayan iki yakın dost..
Kemal GÜL
13.01.2014
YORUMLAR
Henüz yorum yapılmamış.