- 536 Okunma
- 0 Yorum
- 0 Beğeni
AZAP NEDİR??
Büyükler derler ki, bir gün gübre böceğini almışlar. Demişler ki bu gübre böceği azapta, bu böceği azaptan kurtaralım. Gübre böceğini arıların içine atmışlar bal yesinler diye, tabii gübre böcekleri ölmüşler. Kalanları alıp tekrar gübre içine atmışlar, çok şükür cennetteyiz demişler. Cennet nedir? Cehennem nedir? Bize göre gübre böceği azapta. Balın içine attık cenneti kabul etmedi. O zaman azap nedir? Azap, verilen programın dışına çıkmaktadır. Kişiye, varlığı ne sevdirildiyse o cennet, ne sevdirilmediyse o cehennemdir.
Mesela; Bir Çin’li Türkiye’ye gelse karakola düşse, Çinli’ye beyaz fare yedirsek ne olur? Daha yok mu der. Ayna programında seyrediyoruz. Çinliler beyaz fareyi haşlayıp dağılmasın diye kürdanla yiyiyorlar. Bir Türk’e fare yedirirsek azap, cehennem. Çinli fare yerse cennet oluyor. O zaman cennet ne cehennem ne?
"Biz herşeyi bir ölçü ile yarattık." (Kamer 49)
"Her canlı programlarına göre hareket eder." (Nur 41)
Ayetlere baktığımız zaman program var. İşte programa uyunca sorun yok. Programdan çıkınca sorun başlıyor. Dengesizlik, huzursuzluk başlıyor. "Kişi severek amelleri işler ve bunun sonucu olarak cennete, cehenneme girer." Siz hiç içki içerken aman beni zorlamayın, öldüm bittim diyeni gördünüz mü? O halinden memnun.
"Cennetten toplu iğne başı kadar bir delik açılsa, cehennem ehli öldük bittik kapatın bu deliği derler."
Yani hadiste ne anlatıyor? Bayramdan bayrama camiye gelenlere, bakıyoruz hoca ne uzattı, öldük bittik zor kaçtık diyorlar. Toplu iğne başı kadar delik açıldı. Halbuki beş vakit namaz kılanlar için namaz sessizce bir an ortadan kaybolup, bir çay içmek kadar kolaydır. Sonuç, herkes halinden memnun.
Çam ağacının gövdesinden kereste olur, mobilya olur. Güzel eşyalar olur. Budaklı kısmından odun olur. Budaklı kısım dile gelse benden neden mobilya olmuyor, bende mobilya olmak istiyorum der. Senin istidadın odun olmaya müsait. Peki budaklı kısmın istediğini yerine getirdik, mobilya yaptık diyelim. İyide bize odun lazım. Sobada ne yakacağız? Sen ağa ben ağa bu ineği kim sağa? Bu dünyada herkese ihtiyaç var. Her mahalleye kasap lazım ama o kasap sen olma der erenler. Yani Allah’a çamın gövdesi lazım ama budaklı kısmıda lazımdır. Yani 99 ismin birisi Celal birisi Cemal dir.
Kahr-ü lûtfü şey’i vâhid bilmeyen çekti azab,Ol azabdan kurtulup sultân olan anlar bizi. Niyazi Mısri Hz.
"Sizin başınıza gelenler elinizle işlediklerinizdendir." (Şura 30)
Ne ekersen onu biçersin. İnsanın hayat boyu işlediklerinin iadesidir kader.
Kuldan kula bela gelmez Allah istemedikçe. İnsanın başına bela gelmez insan azmadıkça.
Hayat kaynağı Ateş - Hava - Toprak - Su dur. İnsan da bu dört unsurdan oluşur. Toprak - Su - Hava - Ateş insan ölünce asıllarına giderler. Geriye Ruh kalır. Ruhta aslında Hakk’a gider veya gidemez. Temiz ise gider, temiz değil ise temizlenmesi gerekir.
İnsan ölünce bedenin geri gelmesi söz konusu değildir. İhtiyaçta yoktur. At beden Ruh binicidir. Atın ölmesi ruhu etkilemez. İnsanın azalarının eksik olması binicisini etkilemez. Atın yaşlanmasının binicisiyle alakası yoktur.
Ruhun gerçekleri görmesi temizlenmesidir. Kalbin temizlenmesi nasıl oluyorsa, kabir ve cehennem azabı da öyledir. Pis kalp nedir? Temiz kalp nedir? Erenler ölenlerin ruhlarını rüyada ve uyanıkken görüyorlar. Erenler azapta olanla, temizlenmiş olanları görüyorlar. Bu dünyada bi çevrenize bakın, kimi insanlar kan ağlıyor, kimi zevkte ama dış görünüş aynı.
"Burada gördü haşrı neşri nefai sur olmadan". Sur gerçeğin idrakidir. İnsan kendini nefsi bilirse gerçeği anlar. Niyazi Mısri Hz. bu konuyu böyle anlatıyor.
Aşk ehli ölmez, Yerde çürümez, Yanmayan bilmez, Ateş i aşkı
"Her ne ararsan kendinde ara. Kudüs’te Hac’da, Mekke’de değil"
“Bayram’ın imdi, Bayram’ın imdi,
Bayram ederler yar ile şimdi
Hamd-ü senâlar, Hamd-ü senâlar
Yar ile bayram kıldı bu gönlüm.
YORUMLAR
Henüz yorum yapılmamış.