- 3460 Okunma
- 10 Yorum
- 0 Beğeni
NUŞİREVAN-I ÂDİL
İran topraklarında 531 ile 579 yılları arasında 49 yıl hükümdarlık etmiş olan, adaletiyle nam salmış Sasani Şahı 1. Hüsrev, namı diğer Nuşirevan-ı adil’in şehzadelik zamanında kendini din âlimi ilan eden ve ülke yönetimine göz diken Mazdek denilen bir ateşperest vardı. Komünist fikirleri ile toplumu zehirliyordu. Nuşirevan’ın babası Kubad hükümdardı o zamanlar. Bu Mazdek kâfiri 400 bin kişilik mürit ordusu yapmıştı kendine. Büyük bir ateş çukuru etrafına insanları toplar, ateşe bir şeyler sorardı. Ateş cevap verirdi. İnsanların ne hale geldiğini düşünebilirsiniz. Hâlbuki bu kâfir hile yapıyordu. Ateş çukurunun içinden yandaki bölüme uzanan bir delik vardı ve deliğin başına birini oturtuyor, sorulara cevap verdiriyordu. Şah Kubad’ı da korkutup bendesi yapmıştı. Artık ülkeyi o yönetiyordu hükümdarın yerine. Derken Nuşirevan’ı da itaat etmeye zorladı. O da inanmış gibi gözüküp, araştırma yaptı. Deliği keşfetti. Fakat Mazdek çok güçlüydü. Ona bir şey belli etmeyip, bekledi. Babası ölünce yerine geçen Nuşirevan bir plân yaptı. Sarayın arka tarafındaki geniş araziye gizliden çukurlar açtırdı sadık adamlarına. Mazdek’e de dedi ki; "Sizin bu ülkeye çok yararınız oldu. Adamlarınızı sarayın servetinden ödüllendirmek istiyorum. Haber verin de falanca gün sarayın önünde toplansınlar. Gruplar halinde içeri girip altınlarını alsınlar. " Mazdek tüm adamlarına haber verdi. Sarayın önünde toplanıp, gruplar halinde içeri alındılar. Sarayın bir bölümünde de eğlence düzenlemişti. İçeri girenlerden bazıları altın keseleriyle dışarı çıkıyorlardı. Bunu görenler "ötekiler nerede" diye soruyor, "onlar eğlenceye katıldılar." cevabı alınca içeri girmek için sabırsızlanıyorlardı. Çıkanlar ise biraz uzaklaşır uzaklaşmaz, Nuşirevan’ın askerlerince derdest edilip, sarayın arka tarafındaki çukurlara baş aşağı ayaklar dizden aşağı dışarıda kalacak şekilde canlı canlı gömülüyorlardı. Eğlenceye katılanlar da ha keza aynı akıbete uğruyorlardı. Nihayet, müritlerin hepsi de imha edilmişti. Sıra hükümdarla başbaşa yemek yiyen Mazdek’e gelmişti. Nuşirevan "işlem tamam". haberini alır almaz, Mazdek’i sarayın arka bölümüne bakan balkona çıkardı. Kâfir melun bir de ne görsün. 400 bin çukur ve çırpınan ayaklar. Durumu derhal anladı, hükümdarın ayaklarına kapandı, af diledi ama aynı feci sondan yakasını kurtaramadı. Nuşirevan komünizmi ilk kaldıran kişi olma ünvanını taşır. Daha sonra bu fikirleri yaymak isteyen meşhur şair İmrul Kays’ın babası aynı düşünceyi Hicaz ve bölgesinde sürdürmek isteyince onu da engellemiştir. Fakat bu fikirler Abbasiler döneminde, Azerbaycan ve yöresinde de zuhur etti, yayıldı.
Tahta geçtiği ilk zamanlar gaddar ve zalim olan ancak vezirinin bir av esnasında verdiği güzel bir örnek nasihatle doğru yolu bulan bu adaletiyle ün salmış Şah’ın, Müslüman olmadan ölmesine Peygamber Efendimiz (s.a.v), çok üzülmüştü. Hayatına dair ibret alınacak pek çok örnekler daha var ama onları internette bulabilirsiniz. Ben bu detayları pek bilinmeyen tarihi olayı anlatmayı tercih ettim.
Sevgiyle kalın.
YORUMLAR
Konuyu internetten de araştırdım Mücella bacım. Ortada bir çelişki var...
Peygamber Efendimiz 571 yılında doğmuştur. İlkı vahyi ise 40 yaşlarında aldığına göre 579 yılında vefat eden bir kişiye İslam'a davet mektubu göndermesi düşünülemez...
İnternette baktığım yazıların kimisinde 49 yıl hükümdarlığından söz eder ama yaşadığı yıllardan söz etmez. Buna karşılık 579 yılında vefatından söz eden yazılar da var.
Okudukların içinde en doğru olan da aşağıdaki metin olmalıdır...
Peygamber efendimiz; Ben, âdil sultan zamânında dünyâya geldim buyurarak onun adâletini övmüştür. Fakat ne yazık ki, Resûlullah efendimizin İslâmiyeti tebliğinden önce öldüğünden, adaletiyle meşhur bu hükümdara iman nasip olmamıştır. Resûlullah Efendimiz imansız gittiklerine üzüldüğü isimler arasında Nuşirevan’ı da saymışlardır...
Bilgi için teşekkürler...
Mücella Pakdemir
tarihi bir konuda bilgi anlamında güzel bir paylaşımdı.
Burada kafama takılan Komünist anlayışın o yıllarda vuku bulması sanki biraz abartılı gibi. Sanırım o yıllarda adı geçen büyücü insanları kendine inandırmış ve peşinden sürüklemiştir. Bunu komünizme benzeyen yönü var mı bilemiyorum.
tarihte Mazdek'e benzeyen ve aynı uygulamaları yapan pek çok insan vardı ve yok olup gittiler. mesela Firavunlar da bundan daha radikal yönetimle yaşadılar, hatta kendilerini tanrı saydılar.
demem o ki yıllar öncesi meydana gelmiş birbirine benzeyen yönetimleri Komünizmle ilintili saymak pek de doğru olmayabilir. Nihayetinde düşünce ve görüş sizindir..
yazıyı beğenerek okudum en azından bilmediğim bir tarih hakkında bilgi edinmiş oldum.saygılarımla
Mücella Pakdemir
Mazdek'in fikirlerine göre;
Dünyada hiç kimsenin mülkü yoktur, mülk ortaktır. (Bu fikir özellikle toplumdaki fakir serserilerin işine gelmiş, zenginlerin mallarını, mülklerini yağmalamışlar, mekanlarına istedikleri zaman girip çıkmaya, kendi evleri gibi kullanmaya başlamışlardır.)
Nikah yoktur. Evlilik müessesesi ortadan kaldırılmıştır. (canı isteyen istediğine tecavüz ediyordu. karşıdaki razı gelmezse öldürüyorlardı. babasının kim olduğunu bile bilemedikleri gayrimeşru çocuklar doğuruyordu kadınlar. Ahlak dibe vurmuştu. fırsatını bulanlar ülkeyi gizliden terk ettiler.)
Mülk yaratıcıya aittir, özel mülkiyet edinemez. Mazdek de yaratıcının dünyadaki temsilcisidir. Dolayısıyla ne kadar mülk varsa Mazdek'e aittir. Komünizmin ilk temeli bu şarlatanla atılmıştır ve sasani devleti adeta sosyalist bir dönem yaşamıştır. Daha sonra Mazdek'in sıfatını devlet almıştır. Mülk devlete aittir ve herkes devlete çalışır şekline dönüşmüştür.
Mücella Pakdemir
ilginç
keşke komünizm ideal komünizm olsa
ama
maalesef
ancak;
biliyorsunuz sizde
ideal komünizm ancak
Cennet'te var.
Dini ret eden bir sistemin,
dine inananların gitmek için dua ettikleri, yaşamlarını O'na göre
düzenledikleri
Cennet'te olması ilahi bir kader sanırım
tebriklerimle
ersinbaşeğmez tarafından 3/20/2014 2:26:23 PM zamanında düzenlenmiştir.
Mücella Pakdemir
ersinbaşeğmez
Peygambere atfedilen hadislerin de çoğu yok kuranda ki
çoğu din alimi hadislerin hangisinin doğru
hangisinin yanlış olduğunu bilmediklerini her zaman söylüyorlar
hem dediğiniz doğru
Cennet'te
komünizmin olduğunu belirten bir ayet yok
ama olmadığını söyleyen de yok
sonuçta ideal komünizmde
artı değer yok
Cennet'te de yok biliyorsunuz
Mücella Pakdemir
ersinbaşeğmez
siz iyi misiniz?
Ben Cennet yok demedim ki.
Ayetlere inanmıyorum da demedim.
Sadece din alimleri hadislerin hangisinin gerçek hangisinin gerçek değil konusunda bilmediklerini söyledim
söylediğim bu.
Mücella Pakdemir
Netice olarak, Cennet'te komünizm olduğuna dair bir ayet veya hadis olmadığı hususunda anlaştık.
ersinbaşeğmez
elbette
ayet olmadı konusunda anlaştık.
Ama hadis
zaten hangi hadis doğru veya değil bilmiyoruz.
sanırım bu konuda da anlaştık
aynı zamanda
Cennette komünizm olmadığına dair ayet olmadığı konusunda da...
zaten sizle çoğu konuda hem fikir olduğumu biliyorum
saygılar
Sizi yeni tanıma fırsatı
yazılarınızı bir bir okudum ve
cok begendim uslubunuz acık ve doyurucu
burada sizin gibi değerli arkadaşların olmasından
buyuk mutluluk duyuyorum
yureğinize duygularınıza
ilham kaynağınıza sağlıklar diliyorum..
Mücella Pakdemir
Komünizmin çıkış noktaları tarih öncesine dayanabilir. Hatta komünizmi doğuran etmenler arasında den sosyolojisi bakımından çok araştırılası olgular da bulunabilir. Fakat komünizm düşüncesi, bolşevik devrimine değin vücut bulup örgütlenememiştir diye anımsıyorum. Gerek Kont, gerekse Kondorse ve daha başka pek çok sosyolojik akımın da esin verdiği komünizmin kaldırılması tabiri de ilgimi çekti. Zira komünizm ekolünden rahatsızlık duymak, bu ekolü kısmen veya tamamen yok saymak mümkün. Ancak bu düşünce yapısının tümden ortadan kaldırıldığından söz etmek imkânsız. Neyse ki günümüzde komünist yaftasıyla dışlanmak gibi bir durum da söz konusu değil. En azından toplum nazarında. Evet insanlar beğenmiyor, sevmiyor bazı düşünce yapılarını. Fakat kimse kimseyi düşüncesinden dolayı yargılamıyor. Demokrasi kör, belki topal işletilmeye çalışılıyor. Eğer yaftalanma hali sürseydi, eminim beni de komünistlikle yaftalardı yazdıklarımı okuyanlar. Ancak amacım komünizmin savunuculuğunu yapmak değil. Bilakis çoğu yönden komünizmin düşünce ekolüne taban tabana zıt dünya görüşlerim bulunmakta. Fakat Wolter'in o büyük cümlesinin savunucusu olduğum doğrudur: (senin gibi düşünmüyorum. Fakat düşündüklerini söylemek ve dilediğince düşünmek özgürlüğünü en az senin kadar koruyup gözetiyorum) Ben Wolter'in bu yaklaşımını şiar edindim kendime. Bizim gibi düşünmeyen insanları yok ederek ve zararlı birer varlık sayarak sanıyorum ulaşamayacağız istediğimiz o güzel, o birlikte kurulası yarınlara. Yazıda geçen olayları inceleme fırsatı bulamadım. Fakat tarihsel notları içeren yazılar hep beğenerek okuduklarım arasına girmişlerdir. Umarım düşüncelerimi net bir biçimde söyleyişimle haddimi aşmamışımdır. Esen kalınız.
Mücella Pakdemir
Bu gün düşüncelerinizden ötürü ülkenizde yaftalanmadığınızı ve ifade özgürlüğü ile her şeyi yazıp, söylemenizi Demokrasiye borçlusunuz, komünizme değil. Şayet beğendiğiniz sistem olsaydı, sokakta iki kişi yan yana yürümeniz bile derdest edilmenize sebep olabilirdi. Saygılarımla.
Fırat Avcı
Komünizm Tüm Dünyanın başına bela olmuştur.Komünizm yıkılmış, ancak hala peşinden giden kitleler bulunmaktadır. Yazınız çok anlamlıydı Mücella hanım.Saygıyla...
Mücella Pakdemir
Mücella Pakdemir
saygıdeğer şaire kardeşim güzel dizelerinizi büyük bir keyfle okudum.ve de seninle gurur duydum şiirlerde usta olduğunuz kadar yazlı makalelerde de ustalığını ortaya koyuyorsun.güzel yüreğine değerli kalemine sonsuz saygılar.