- 907 Okunma
- 5 Yorum
- 0 Beğeni
TOPRAK ALIN
Çocukluğumda sokak aralarında bağırırlardı.
--Toprak alın.
Eşekle sokaklarda toprak satılırdı.Padişah bile israile satmamışken toprak bizim çocukluğumuzda toprak satışı serbestti.
Toprak ısıtılarak küçük çocukların ,bebeklerin altına bağlanırdı bez ile .Şimdi ki gibi hazır bezler yoktu o zamanlar.
Çocuklu evler belli olurdu.Beyaz bayrak gibi dalgalanırdı bezleri.
Bazen torağın yanında kil de satılırdı.
--Toprak alın, kil alın,Kütahya kili,baş kili..
Simit satanlar gibi bağırarak geçerlerdi sokaklardan .
Eskiden evler de banyo yoktu.Yıkanmak için yerler vardı,ama ilkel sayılırdı.Şehirdeki hamamlara gidilirdi.
Babaannem hamama gitmeden önce hamam tasında kil koyar o suda erir başına sürerdi.
Yıllar sonra Samsun da balık tutmaya giderken istasyondan geçilirdi.İstasyonda vagonlarda kili görünce sormuştum.
--Bu kil ne oluyor
Dışarıya gidiyormuş şampuanın ana maddesiymiş.İçerisine kimyasal maddeler katılarak kullandığımız şampuan oluyormuş.
Demek ki ebem şampuan daha piyasaya çıkmadan kullanıyormuş .
Tuz ve kil satılan dükkanlar vardı .
İri kaya tuzu vardı rafineri ince beyaz tuz yoktu o zamanlar.
Çamaşır yıkanacağı zaman çamaşır kili ve soda alınır kaynar kazan içine atılır sonra yıkanırdı.
Annem çamaşır yıkanacağı zaman kilo ile satılan o kilde alır,sonra kaynattığı çamaşırları küfeki taşından olan çamaşırlıkta yıkardı.
Daha sonra detarjanlar çıktı
Otomatik makinalar çıktı
O kazanlar;
Kaynama kazanı,
Durulama kazanı .
Su kovaları
Kaynatmak için çamaşırları odun
Dumanı isi
Bazen sönerdi ateş
Yak oğlum altını ,geçmesin
Küçük ciğerlerimle üflerdim
Duman olurdu bazen ciğerlerim
Siğaraya o zamandan beri düşmanım
Annemin elleri çamaşır günleri bembeyaz olur kabarırdı
Su yetmedi oğlum su taşı...
Sonra asma faslı başlardı çamaşırları
Gözlerimin önünden geldi geçti o günler...
YORUMLAR
Yazabilen var mı, Senden başka bunları... yeni nesil ne bilsin?...
Şimdi, uşak evlendirmeden evvel; evini dayayıp- döşetiyorlar!... çamaşır ve bulaşık makineleri dâhil...
Eve almaya ne idealleri kalıyor ne de hevesleri!.
Sonra ne oluyor?... bıkkınlıklarının acısını haddi olmayan isteklere yönlendiriyorlar!.
Ev alalım, araba alalım; yetmedi, komşu- akrabânınkinde aşağı olmasın yaşı ve modeli!.
Banka kartları... faiz... işsizlik de eklenince, doğmadan iflâs eden çocuk...
Bırak beni be Ustam... nerden geldim sayfana...
Hürmet ve Selâmımla... kal sağlıcakla...
Kil ve Toprak he?... ilginç ve değerli idi... Sizinle gurur duyarak okudum... kitabın yine masamın üstünde.
kadiryeter
11.8.2014
w.edebiyatdefteri.com/yazioku.asp?id=127373
Hasan Özaydın
Hasan Özaydın
Ben Uşaktan sen Boztepeden bakıyorken Trabzona.
Yıllar ne çabuk geçiyor farkına bile varmadan
Saygılarımla.
kadiryeter
Kitabınızın son şiirinden:
"Annem"
Kuşların dilini anlayan Annem. 192. sayfada... Hasan Özaydın
Allah, Ölmüşlerine rahmet eylesin... Âmînnnn..
w.edebiyatdefteri.com/yazioku.asp?id=127373
Ne günlerdi o günler.
Her şey doğaldı.
Beni de çocukluğuma taşıdınız.
Kutluyorum...