2
Yorum
1
Beğeni
0,0
Puan
1122
Okunma
Bütün hayatımız bir anlama ya da anlama çabası içinde geçer. Ve insanlar birbirleriyle didişir durur. Gelin kaynanadan tutunda her kesimde sürer bu didişme. Bugün milyonlarca insan PROZAC denen bir antideprasan ilacı kullanıyor. O kadar yaygın ki, ‘PROZAC TOPLUMU’ diye adına kitap yazılmış. Anlamamanın payı büyüktür bunda. Temelde de bakış açısı kısırlığından kaynaklanır bu didişmeler ve kavgalar sıkıntılar bunalımlar. El Kabz isminin devreye girmesi.. Bunun temelinde de sabit bir zeminimizin olmaması. İşte bu sabit zeminde bir ayetin büyük rolü olduğunu düşünüyorum.
Hep şikayet ederiz, “anlamıyor anlamıyor” diye. Acaba söyleyemediğim, ya da güzel anlatamadığım bir şey kaldı mı diyorum. Yine kendi sorumluluğum açısından diyorum bunu çünkü ben iyi anlatmış olsam da anlamayabilirler. Henüz çok gerilerdeler diyorum. Bunu onları küçümsemek için demiyorum. Çünkü anlamama ve bakış açısının kısırlığı bir hakediştir, bilinçli bir cezadır. Bak; “Allah’ı unutup da Allah’ın da kendilerini unutturduğu kimseler gibi olmayın onlar, yoldan çıkan kimselerdir. Haşr. 19” Şimdi bu ayet çiziyor benim sınırlarımı. Demek ki anlamak için Allah’tan gafil olmamak gerekir. O halde müslümanın görevi de hayatıda şekillenmiş oluyor. Niye anlamıyorlar deyip hırçınlaşacağına niye Allah’tan gafiller deyip öyle yaklaşmalı.
Anlamak için bakış açılarından bahsetmiştik. İşte Allah (CC) kendisini unutana doğru bir bakış açısı vermiyor. Ve o da fotoğrafın görebildiği kadarıyla gerçek bu deyip debelenip duruyor. Kendini bilecek ki Rabbini bilsin ama kendini kendine unutturmuş Allah (CC). İnsanların kendileri olamamasını, kendilerini tanımamasını, kendilerini bulamamasına şaşıp kalıyoruz. Ve milyonlarca insan bu durumda. Zor iş diyoruz kendini bilmek. Elbette zor iş Allah murad etti mi kendini kendine bile unutturur insanı. Yoksa biraz konuşunca evet evet doğru söylüyorsun der insanlar kendileri olma konusunda. Ama bakarsın ki yine kendisi olamamış. Onun doğru kabul etmesi yeterli değil, aklını Allah’a ısmarlaması yeterli. Sen O’nu unutursan kendinde unutulursun değil.(bu da var da başka ayette) Çok ilginç; kendin kendini unutursun. Mükemmel bir rövanş. Yani Allah’ı (CC) unuttuğunda başlıyor kendinden uzaklaşman. Ne mükemmellik, ne bağlayıcılık. Ne ilişki ve anlayana ne lütuf. Yani onsuz bir hayat senin hayatın değil. Başkalarına öykünmen, başkaları için yaşaman hep bu yüzden. Allah sana dostluğunu da sunmuş oluyor işte ne güzel.
Yarabbi ne seni unuttur, nede bizi kendilerini unutturduklarından eyle.
Selahattin Cansız