Sırtı Beyazlar Kanat Çırparken
İster misiniz, bugün stresten, sıkıntıdan,gerginlikten uzak bir konu işleyelim.Keyifli bal tadında bir konu. Hem bu sayede atalım üzerimizden ağırlığı, kötü elektriği; rahatlayalım,hafifleyelim biraz.
Bazen iç açıcı,ferahlatıcı mevzuya da girmek gerekir. İnsanın buna da ihtiyacı var. Günün yorgunluğunu atmak için bu da gerekir.
Kendim için değil, sizin için istiyorum bunu..Siz dinlenesiniz,siz rahatlayasınız diye,yoksa benim için sorun yok. Zaten günümün neredeyse önemli bir bölümü bu konuları dinlemek ve izlemekle geçiyor.
Bir tutkudan ve ilgiden bahsedeceğim bu yazıda size. Arkadaşlarımın hobilerinden,uğraşlarından..
Her insanın bir ilgi alanı vardır mutlaka. Kimisi kurda kuşa,kimisi kediye köpeğe,kimisinin ki ise çiçeğe böceğe..
Benimse hiç birisine desem yeridir ama anlatacağım hususa da ilgisiz kalamıyorum, Nedeni mi?
Zorunluluk..
……………….
İş arkadaşlarım dördüde,ikisi oda, diğer ikisi bitişik oda..
İlgileri mi?
İkisi kuşa,birisi ata,diğeri ise kurdun kardeşi olana yani köpeğe.
Odamızda ilk açılış kuşla olur her sabah. Sohbetin ilk konusu Ahmet beyin kuşları..Mahmut bey sorar bu işin duayeni olarak;
Ahmet hocam ne yapıyorsun sırtı beyaz uçuşa geçti mi?
Nasıl sarmaya başladı mı,çıktığıyla döndüğü bir mi oluyor yuvadan, yoksa gökyüzünü şöyle bir turlayıp mı geliyor?
Ahmet bey cevaplıyor.
İki çift sırtı beyaz,bir çifti henüz yavru sayılır ama diğer çift tam dediğin gibi..Bıraksam saatlerce havada kalacak..
Peki nasıl yükseliyor dikine şöyle göğü yararcasına mı yoksa yatay mı?
Vallaha roket gibi, izlemekte zorluk çekiyorum,bazen gözden kaybediyorum. Ben diyeyim yıldırım,siz deyin şimşek hızıyla..
Peki inerken, helikopter gibi ayakları üzerine mi, yoksa takla atarak mı?
………………
Arka arkaya sıralıyor Mahmut bey;
Ahmet hocam ne yapmayı düşünüyorsun baş edemez oldun azalt şunun sayısını,ver isteyene; Atalay’a,Haşmet’e,Boncuk Ahmet’e, Urba Cemal’a hatta isteyen herkese..Ne yapacaksın bu kadarını..
Doğru söylüyorsun Mahmut çok doğru. Epey maliyetli bir iş. Neredeyse senede iki ton yem yediriyorum,bir de haftada üç kez benzin yakıyorum en az elli atmış kilometre gidip geliyorum,haklısın baş etmek zor..
Bu arada Polat kapıda beliriyor.
Tam bir laf ustası.
En gençleri ama işi de en iyi bilenleri.
Zaten Polat ya bizim odada, eğer fırsat bulup gelemezse Mahmut ve Ahmet hocam onun odasındalar.Günde birkaç fasıl ziyaret ediyorlar birbirlerini..
Tam da hoşlandıkları yerden giriyor Polat..
Bir süreliğine kuşa ara veriliyor, giriliyor bir başka alana.
Polat’ın uzmanlık alanına.
Onun ki doğrudan köpek.. Öyle sıradan bir ilgi değil. Çocukluğu gençliği onlarla geçmiş. Yakın alaka kurmuş. Bir bir anlatıyor.Arka arkaya sıralıyor.
Köpekle kurdun,tazıyla tavşanın,tilkiyle sansarın farkını..
…………..
Çekim yapmış,kameraya almış..
Şu diyor en asili..En güçlüsü. Diğeri onun yavrusu,şu halası ,şu teyzesi..
Tek tek seceresini sayıyor,meziyetlerini sıralıyor.
Bu arada soruyor bana Kemal abi senin hiç ilgin yok mu kurda kuşa diyor.
Olmaz mı Polat diyorum,elbet var..
Peki hangisine?
Turnaya..
Nasıl yani?
Dedim ya basbayağı turnaya Polat..
Abi yani seninki de şey..
Ney yani..
Şey..Buralarda bulunurmu ki turna,hiç rastlamadım da..
Peki ya diğeri? Köpek cinsi yani..
Yok hayır ben kedi cinsini severim.
Kedi mi?
Evet kedi.
Peki hangi kedi?
Bizim kuşçular dinlemedeler bu arada,ne cevap vereceğimi merak ediyorlar..
Orman kedisi..
Kedi ormanda da mı olur?
Niye olmasın?
Hiç duymadım da..
Yaban kedisi benimki. Kedi dediysem kedigillerden yani..
Peki hangisi?
Favorim jaguar.
Ben aslan diyeceğini sanıyordum.
Yok hayır kaplanı severim de aslanı o kadar değil..
Hem aslan kedi değil..
Vallaha Kemal abi senin de sevdiklerin bir farklı. Turna desen göçmen kuş,diğerleri de ancak Afrika’da bulunur.
Evet Polat bizim sevdiklerimiz uzağımızda olanlar..
………….
Gelelim ata. Asil ve güzel hayvana..
Üç Silahşör filmiydi sanırım. Yıllar önce izlemiştim. Tam da Türk insanın istediği türden bir söz sarfediliyordu ve mücadele bu üçü üzerine kuruluyordu.
At,avrat,silah..
Kimileri için tutkudur bu üçlü..
At olmazsa olmazlardan,vazgeçilmezlerden..
Ona özgü ne kadar da yerinde bir söz;
Alma alı,satma gırı,yağızındı binde biri, ille doru ille doru..
Doru ve kısraksa bir başka güzeldir zaten.
At tutkusu Hacıpaşaoğlu’nun. Hayvanların hepsini seviyorum ama at olmazsa olmazlardan diyor Mümtaz Hacıpaşaoğlu..
Kalıbına duruşuna,tarzına da at yakışıyor yani.
Bir fırsatını bulup edindiğinden sözediyor.
Şimdi bir bakıcısında.
İlerde deneme binişleri yapmayı hayal ediyor.
Sabırsızlanıyor,bahara çıkmasını bekliyor bir an önce.
………………..
İyi besleniyor diyor. Zapdetmek zor, üzerinde durmak zor diyor.
Soruyorum görüyor musun diye.
Arada bir diyor..
Bakımı nasıl iyi mi diyorum?
Bilmem senede üç tona yakın arpa yiyor diyor.
Arabadan fazla tüketiyor,iki tosunun yediğini yiyor diyor.
O sebeple endişeli zaten. İyi besleniyor, zapdetmek zor, üzerinde durmak zor diyor..
………………..
Anladığım şu bu işten.
Güzel bir dünyaları var her dört arkadaşımın. Bu kendi güzelliklerinin bir eseri.Yemiyor yediriyorlar,giymiyor giydiriyorlar.
Kimisi insanla paylaşmazken onlar hayvanla paylaşıyorlar. Bir ekmeğin yarısı kendilerinin,diğer yarısı onların.
Sevgiden gelen bir durum bu. O kadar büyük ve geniş bir sevgi ki insana yettiği gibi hayvana da artıyor.
……………….
Mahmut hocamla bir fırsat yakalar da bir yerlere gidersek hemen kuşları soruyor. Güvercininiz var mı diyor..
Hiç üşenmeden giriyor ahıra..Üzeri tiril tirilken. Sıfır takım elbiseli,kıravatlı, ayakkabısı boyalıyken. Hiç sorun yapmadan gübreliğin içine dalıyor ve bir bir dokunuyor sırtı beyazlara,akcakanatlara,paçalılara.
Kadifeye dokunur gibi,ezmeden üzmeden..Göğsüne,gagasına,kanatlarına,kuyruğuna dokunuyor. Okşuyor içten ve derinden bir sevgiyle..
O bir üstat. Ahmet hocamsa çok azimli..Mesafeyi kapatmak istiyor. Mahmut hocama kavuşmak istiyor. Ciddi uğraş veriyor bunun için.
Bazen denilir ya boynuz kulağı geçermiş diye..
Niçin olmasın bir bakarsın o da bir bir kateder merhaleleri ve üstatlık payesine ulaşır çok geçmeden..
Ona da o yakışır zaten.
…………
Kısa yazacaktım ama uzattım biraz..
Umarım sıkılmamışınızdır.
Konu sevgi ve ilgi olunca uzadı işte biraz.
Günümüzde insan bile göz ardı edilirken, onlar içlerindeki tüm sevgilerini temiz ve masum başka varlıklara akıtıyorlar.
Kemal GÜL
13.03.2014
YORUMLAR
Henüz yorum yapılmamış.