- 743 Okunma
- 1 Yorum
- 1 Beğeni
Malatyada'ki..
MALATYA’DAKİ ..
Kendimi aldattım içimdeki eski bir kadınla;yer Malatya,oysa ben bir İstanbul otobüsüne binmemiş miydim? Sabah oldu, çok sarhoşum hala sarhoşum..Halbuki ayılmamıştım. Doğruldum,aynaya baktım.Bu ilk bakışmamız değildi kadınla..Rimelleri bulaşmış,görünüşü bomboktu. İçinin pisliğini ise az önce kusmuştu. Yüreği maviydi ama anlayanı yoktu. Bütün bunları paylaşsa,anlasaydı ya şu aynadaki kirli suratlı kadın.
Banyodaki aynada ise kumral bukleleri alnına düşmüş ,daha önce hiç makyaj yapmamış ve hiç bir iyiliğin tokadını yememiş on yedisinde kendine güveni tam görünen aslında yaşamın hiç bir yüzüne vakıf olmamış bir kızla bakıştım. Hayır,ona inanmamalıydım.
Of telefon sesi..! Lütfen üzerime gelme Resepsiyon Bey!
Ben şimdi kendimi aldatıyorum . Çünkü daha önce milyonlarca kez iyilik katlarından düşmüş,yaralanmışım.İzin ver bu gece bu sahtekarla uyumalıyım. Resepsiyon Bey,beni unut ,dün gece yukarıya çıkan kadın yalnız değildi;odanızın her aynasından başka bir kadınla tanıştı ve henüz en yalancısını bulmuşken kes şu telefonun sesini.
Haberin yok, artık kandıramayacaklar beni;Pamuk Prenses’in elmasının zehirli olmadığını, Sindirella’nın ayakkabısını bilerek merdivene bıraktığını biliyorum. Üvey anne ve kızlarına hak veriyorum. Ve fahişelerin bedenlerden değil , ruhlardan ibaret olduğunu.. Peter de asıldı zaten sonradan Clara’ya..! Suç Clara’da,bunca göz süzüp durdu oğlana.
Hele Polyanna..! Uyuşturdu yıllarca bizi..
Piç kadınlar! Pis kıskançlar. Taşınıp gidin dediklerim sadece eşyalarını aldı.
Yer Malatya Oteli, olmak istediğim yer annemin evi,olmak istediğim yaş yedi, Malatyada’yım ,yaşım otuz iki, İstanbul’a dönmeliyim. Peki bu yabancı kadına ne demeliyim? Neyse yahu ;
-Alo? Oda servisi mi?
-Bir şişe şarap,en kırmızısından, üçüncü kat otuz numara..
ALMILA ERDEM
YORUMLAR
"Yer Malatya Oteli, olmak istediğim yer annemin evi,olmak istediğim yaş yedi, Malatyada’yım ,yaşım otuz iki, İstanbul’a dönmeliyim. Peki bu yabancı kadına ne demeliyim? "
önce başlık dikkatimi çekti ( belkide memleketim olduğundan) ardından yazının içindeki satırlar. Odalar içinde onlarca ayna, her aynada farklı bir kadının sulieti, ne yana yüzünü çevirse içindeki farklı kimlikler,,, içten içe kendini arama ve bir çocukluğa içten içe edilen saklı isyanlar - sinderalla ya da pamuk prensesin elması- En kızılından bir şarap, akşamdan kalma bir burukluk....
Ve daha nicesi... Okuttuğunuz güzel yazı için teşekkürler..
Saygılarımla...