Hildur Gudnadottir

• 14 Mart 2014 Cuma 13:23:00

İzlandalı müzisyen, çello sanatı, insanı yokluğa doğru sürükleyen müzik, her zaman dinlenmeyecek müzikler yapan güzel ablamız… 4 Eylül 1982 doğumlu (benden bir yaş büyük) güzel insan. Öf ya o ne müziktir Allah’ım. Böyle müzik yaptığı için imanlı olarak can vermesi gereken tatlı bayan… 2007 yılında solo albüm çıkardı piyasaya. Doğadan daha doğal seslerle beni cehenneme sürükleyen sevgilim… Din adamlarından daha kutsal kabul ettiğim biricik insan.
Yirmi saat boyunca zevkle ağlamak istiyorum. Her zaman bu ablamıza yaklaşmayın, uzak durun. Havalar bulutlu, yer nemli, görüş açısı zayıf, evlerin bacalarından sosyal yardımlaşmanın dağıttığı ucuz kömürün dumanı yükseliyor.
Canım, üzülüyor. Belki zamanım kalmadı, her zaman aşağı indiğim köşeden bana denk gelince gülümseyen kıza gülümseyemeyebilirim. Nefesim daralıyor, çiçekler açtı. Kar yağıyor, ben üşümüyorum.
Evde oturuyorum, hayallerim karşı dağdan aşağıya doğru uçuşa geçti. ‘’Unveiled’’ parçasının son kısmı çalıyor, beynim dönüyor. Uçsun hayallerim. Sis evin içini sarsın, kimse bizi bilmesin. Hep kafayı yemiş gibi dönelim ortada. Dönelim beraber mecnunlar gibi…
Reha Erdem’in ‘’Jin’’ adlı filminin müziklerini yaptığı için ayrıca takdir etmeliyim. Bizi fazlasıyla üzdüğün için üzülme, arabesk müzikten alışkınız üzülmelere. Ayrıca bana enerji verdiğini de inkâr etmemeliyim.
Uzaylılara, Marslılara, cennettekilere filan konser vermen gerekli. Buna ihtiyaçları olabilir. Bizim evin karşısında oturan yaşlı teyzeye de senin melodiler lazım belki de. Dağ başında koyun otlatan çobana, evinde elişi ören genç kıza, çocuklarını büyütürken yorulan anneye, gündüz oruç tutan, gece sabaha kadar namaz kılan ablaya.

En sevdiğim parçaları:

Erupting Light

Into Warmer Air

Opaque

Overcast

Unveiled

Whiten