- 1937 Okunma
- 17 Yorum
- 2 Beğeni
İNSANCIL MESAJLAR (!) VE İNSANCIL BİR RESİM (!)
Bu yazı büyük bir ihtimalle yayından kaldırılır ama çok da umrumda değil.
-----------------------------------------------------------------------------------
11 Mart 2014 Tarihinde tüm sosyal paylaşım sitelerinde ortak konu o gün hayata gözlerini yuman Berkin Elvan’dı.
Aşağı yukarı herkes onunla ilgili bir paylaşımda bulunmuş, kimileri o çocuğu adeta ’ Ne büyüksün ki kanın kurtarıyor tevhidi/ Bedr’in aslanları ancak bu kadar şanlı idi- Vurulup tertemiz alnından uzanmış yatıyor/ Bir hilal uğruna Ya Rab ne güneşler batıyor’ Mertebesine yükseltirken kimileri de ’ Dünyadan bir şerefsiz eksildi ’ Diye yazıyorlardı.
Pek çok resmi vardı Berkin Elvan’ın...Kimileri ikokul yıllarıyla ilgili resimlerini, kimileri üzerindeki spor kıyafetlerle olan resimlerini paylaşırken kimileri de elinde sapan, yüzünde maske ve elleriyle zafer işareti yaparken çekilmiş resimlerini yayınlamışlardı.( Ben de Berkin Elvan’la ilgili bir mesaj vermek için işte bu resmi kullanmıştım.)
Yazdığım mesaj da aynen şöyleydi: ’ Bu gün söylenecek çok şey var aslında ama anlayacak kafayı göremiyorum...Her kimin bu çocuğun ölümünde zerre kadar sorumluluğu varsa Allah bin türlü belasını versin’
İşte bu mesajıma ve kullandığım resme bir sürü yorum geldi. Yorumculardan bir arkadaş ısrarla o resmin insancıl bir resim olmadığını, böyle bir günde hiç olmazsa o çocuğun anne-babasının acısına saygının ve de vicdan sahibi bir insan olmanın gereği ve göstergesi olmak üzere resmi kaldırmamı istedi. Özel mesajlarda da o resme tepki gösterenler hatta ’ Sen ne anlarsın bir evladın acısından’ Diyebilecek kadar işi ileriye götürenler oldu.
Yirmi iki yaşında kas hastası bir evladı olan ve her gün ’Acaba ne zaman ölecek ’ Diye yirmi iki senedir bir evladın ölümünü bekleyen bir baba olarak ben ikiyüz altmış dokuz gün komada yaşam mücadelesi veren, kırk beş kilo olarak girdiği hastaneden on altı kilo ve ölü olarak çıkan bir çocuğu, onun anne va babasının çektiği azabı, üzüntüyü anlamıyorum ama dünkü çocuk diyebileceğim bir kaç yeniyetme maaşalah bu acıları pek bir güzel anlıyor(!)
Sildim yazıyı da resmi de. Zaten o yazıda da belirtmiştim ’ Söylenecek söz çok ama anlayacak kafa göremiyorum’ Diye.
İki gün içerisinde konu artık ekmek almaya giderken mi öldü, eyleme giderken mi öldü meselesine, Rabia için ağlayacağına Berkin için ağla meselesine, yanarak ölen Serap için tek damla göz yaşı dökmediniz ama Berkin için dünyayı ayağa kaldırdınız meselesine dönüştü.
Taş atan çocukları vatan haini ilan edip ’ O ..çocukları, hepsinin kafasını ezeceksin bunların, yılanın başını küçükken ezmeli ’ Diyenlerle taş atan Berkin için ’ Ekmek almaya gitmişti, güneşi getirdi...Çocuk işte’ Diyenler aynı kişilerdi oysa.
Susmak belki de en doğrusu olacaktı. Eğer ki insancıl mesajlar varenlerin (!) sayfalarında Berkin Elvan’ın annnesinin -oğlunun arkasından döktüğü göz yaşlarının- resimleri yayınlanmasaydı. Berkin’in cenazesinin resimleri, onun ölümünü protesto etmek için yapılan gösterilerin resimleri, O gösterilerde öldürülen gencecik bir çocuk olan Burak’ın resimleri birer insancıllık abidesi (!) olarak karşıma çıkmasaydı.
Yukarıdaki resim en insancıl (!) mesaj olarak verilmeseydi. ( Filmlerde bile kan görüntüleri gölgelenirken bu resim böylece yayınlanıyor insancılların sayfalarında.)
Susacaktım eğer Tunceli’de şehit düşen polis memurunun arkasından
’Kendi attığı gazdan zehirlenene şehit denmez kendi kazdığı kuyuya düşen katil denir.’
diye insancıl (!) bir mesaj verilmeseydi.
Ve hepisinden çok daha önemlisi: Susacaktım eğer
’HINCINI KAVGAYA,KURŞUNU NAMLUYA SÜR GERİLLA.’
diye çok çok insalcıl (!) bir mesaj verilmeseydi.
Susacaktım ama susamadım yine çünkü Mehmet Emin Yurdakul’un da dediği gibi:
Bırak beni haykırayım, susarsam sen mâtem et;
Unutma ki şâirleri haykırmayan bir millet,
Sevenleri toprak olmuş öksüz çocuk gibidir;
YORUMLAR
sami biberoğulları
Selam ve sevgilerimle.
İşte bu mesajıma ve kullandığım resme bir sürü yorum geldi. Yorumculardan bir arkadaş ısrarla o resmin insancıl bir resim olmadığını, böyle bir günde hiç olmazsa o çocuğun anne-babasının acısına saygının ve de vicdan sahibi bir insan olmanın gereği ve göstergesi olmak üzere resmi kaldırmamı istedi.
Sami Hocam;
Siz de bilirsiniz, bizim zamanımızda ilkokulda öğretmenler öğretmenim, orta okul ve daha üst eğitim kurumlarında ise hocam denir ki bence bu güzel bir hitap tarzıdır.
Evet; Facebook'ta astığınız fotoğrafı insancıl bulmadığım için kaldırmanızla ilgili sizle görüştüm. Kendi fikirlerimi ve niçin insancıl bulmadığımı anlattım.
İki gündür bir rahatsızlıktan dolayı siteye giremediğimden size teşekkür edemedim. Gerçekten siz o fotoğrafı kaldırdıktan sonra hem sizi hem de bth.' ı içeren (Onunla da çoğu konuda anlaşamayız ama dostuz. biliriz birbirimizi ve severiz) bir denenme yazacaktım. Fırsat olmadı.
Sami Hocam; Benim için olmasa bile, siz gerek bu sitede gerekse özel hayatınızda rol modelsiniz. Bu sitede, bir konu üzerinde sizin ne söyleyeceğinizi merak eden, söyleyeceğiniz sözler üzerine olay için bakış açısı kazanacak olan gerçekten çok kişi var. Ve bundan dolayı siz, bir söylerken en az yüz defa düşünmeniz gerek. Sizle, bir kaç defa bazı konularda tartışmamızın sebebi bu. Çünkü siz etken kısmındasınız.
Bir kere, her şeyden önce çok teşekkür ederim. O fotoğrafı kaldırmayabilirdiniz, hatta benden önce yorumlayanlar da size o tür yorumlarda bulundu. Ona rağmen kaldırdınız. O gün ben sizin fotoğraflarınıza baktım. İnanmak veya inanmamak ya da ironi yaptığımı düşünmek size bağlı. Ama, net olarak söylüyorum, şu an sayfanızda yazdıklarım kesinlikle nettir. Evet, fotoğrafınıza özellikle de gözlerinize, bakışlarınıza baktım. Çünkü, bir insanın en zayıf yeridir bakışları. Orada sevgi gördüm, insan sevgisi. Ve dedim ki kendi kendime, hayret ya, bakışlarında sevgi akan bir insan nasıl olur da en basit bir olayda kalemini çok keskin sallar. Hatta, sayfasında olumsuz yönde taraf olmayanlara salvo atış yapanlara hoşgörülü olmaları için yönlendirme yapmaz.
Evet, siz babasınız. Evet siz eğitimcisiniz. Evet, siz sitede bazı insanlar için rol modelsiniz.
Benim için.... Sami hocam; kesinlikle sizle hayata bakışımızın temelinde sevgi olsa da maalesef baktığımız yönler farklı. Ama olsun, siz değil mi ki o gün o fotoğrafı kaldırdınız, o saatten itibaren benim için dostsunuz.
Berkin konusuna gelince. Berkin ve diğerleri için şiir yazdığımızda en çok niçin şehitler, polisler için yazmadınız diyorsunuz. Ben berkin ve diğerleri için şiir yazanların şehitler, polisler vb. için de şiir yazdığına eminim. Ben de yazdım. Ama ben Berkin ve gezi için Erk'i suçladığım kadar geçmiş yazılarımda kömür dağıtarak iktidar olunur diyen C.H.P. zihniyetini de eleştirdim. Ben Adnan Menderes'in ülkeye zararı olduğu kadar köylere götürdüğü sularla faydası olduğunu da bilirim. ve asılmasının yanlış olduğunu da. Ama, Deniz'e asılması için parmak kaldıranlardan birinin Cumhurbaşkanı olduğunu da bilir ve öfkelenirim.
Her şey bir yana, ben sadece Berkin'e de şiir yazabilirim. Siz diyelim ki esma için şiir yazdınız. Bana ne. Şiiri okur ve geçerim. Örnek olarak söylüyorum. Ya da şehit olan polise. Ne bileyim Suriye'ye. Ben gelip de size(siz derken genel söylüyorum) esma için şiir yazdınız, bakalım berkin için de yazacak mısınız? Size ne, demek sanırım en doğal hakkınız. Benim sayfamda oluyor bazen. Berkin'e yazdın, polise de yazacak
mısın. Ölüme karşı olmak farklı bir şey, bir taraf olarak şiir yazmak farklı bir şey...
Polis şehit düştü. Bir genç öldürüldü. Polis kalp krizi geçirdi. Taşlama olduğu için. Gazdan da olabilirdi. Bu ölümü hafifletmez. Sonuçta ölmüş, anne çocuğunu yitirmiştir. Onu bırakın, korumakla görevlendirildiği kadının oğlu tarafından öldürülen polis vardı... Annesinin yaktığı ağıtı seyrettiniz mi? Dinlediniz mi? Peki, bu kadar polis aşığı var. Kim yazdı şiir? Ama, o polise üzülmedik mi? Annesini ağladığında yüreğimiz sızlamadı mı?
Ben kendi adıma empati yapmaya çalışırım. Sitede o kadar ilginç yazı gördüm ki. Ama, uğramam semtine. Size uğradım, sebebini anlattım.
Saygılarımla
Not; Eğer farkında olmadığım bir yasta, bilmediğim bir ölümde astığım bir yazı rahatsızlık yaratırsa, lütfen bildirin. Çok net ifade ediyorum, bilmeden es geçmişimdir ve hemen düzeltirim.
Elbette, onun dışında fikir kavgası kalemlerde devam edecektir...
ersinbaşeğmez tarafından 3/14/2014 6:16:19 PM zamanında düzenlenmiştir.
sami biberoğulları
Nezaket dolu yorumunuz için çok çok teşekkür ediyorum.
Yorumunuza iki cevabım var. Ancak cevaplardan biri bana ait değil. Değerli arkadaşım Oflu'nun ( Mehmet Emin Türkyılmaz) yazdığı yorumu okumanızı tavsiye ve rica ederim. İkinci cevap bana ait. Onu da ''Çocuk Katliamları mı demiştiniz'' Başlığı altında bir yazı olarak sitemizde yayınladım. Umarım bu sefer anlatabilirim ne demek istediğimi.
Selam ve sevgilerimle.
Not: Bu sefer size yazdığım bu cevabı ayırım yapmadan tüm arkadaşlara yolluyacağım.
Mâdem kaldırılmadı bu yazı ( fotoğraf gitmiş ama) iki kelâm da biz edelim ki; hâlâ diri olduğumuzun şâhitleri olsun.
Yazmasam içim müsaade etmez, yazsam sözüm kırar mı diye düşünürüm!
Samimi olarak bu ülkede bir şeye karar vermenin zamanı geldi de geçiyor. O da: Ülkeyi yönetenleri nasıl belirleyeceğiz? Yönetim şeklimiz nasıl olacak?
Hiç kimse – Efendim, o zaten belli. Demokrasiye karar verdik – demesin.
Çünkü, demokrasinin gereklerinin yapıldığını kimse söyleyemez!
Gücü çok olan mı yönetsin?
Arkasında örgütler olan mı?
Silahı fazla olan mı?
Bir iç savaş çıkarıp gâlip gelen mi?
Şeriat ile mi yönetilsin?
Milliyetçilikle mi?
Askeri yönetimle mi?
Sermaye gruplarını arkasına alanlar mı?
Tüsiad mı?
Basın mı?
…………..
Bunu kararlaştırıp ona göre davranalım ki, en azından birbirimizi kandırmaya çalışmayalım ve nasıl davranmamız gerektiğini bilelim.
**
Hepimiz kendi fikri doğrultusunda örgütlenip, silahlanabiliriz. Taraftarlar toplayıp karşı görüşlerle dövüşebiliriz. Neticenin ne olacağını da zaman gösterir. Hepimizin silahlı kuvvetlerde, emniyette, yetkili yerlerde aile bireyleri var. Onları da işin içine çekip taraftar yapabiliriz. Neticede seksen milyon insan otuz – kırk milyona iner ve bir gâlip çıkar. Bu mu istediğimiz?
**
Berkin’in annesi elbette önemlidir. Berkin’in canı da. İyi de Burak ve Serap gazoz kapağından mı çıktı?
Polislerin canları ve anneleri, askerlerimizin canları ve anneleri önemsiz mi? Canlar ve anneler eğer önemlisiyse ( ki elbette öyledir) dağda ölenler başta olmak üzere bütün teröristlerin, gaspçıların, sübyancıların, tecavüzcülerin canları ve anneleri de önemlidir. Ne yapacağız o zaman? Canların ve annelerin hatrına her suça – eyvallah - mı diyeceğiz?
**
Şunu merak ediyorum:
Hz. Ali’nin, Hz. Hüseyin’in (ra)canlarını ve annelerini önemseyenler Emevî canlara ve anelere, Hz. Ebubekir’e , Ömer’e, Osman’a ve annelerine neden küfrederler?
Osmanlı’ya yakınlık duyanlar; Fatih’i, Yavuz’u, Abdülhamid’i önemseyenler neden Mustafa Kemal’e, Atatürk’ü önemseyenler neden Osmanlı’ya küfrederler?
Kılıçdaroğlu’nu, Bahçeli’yi sevenler neden Tayyip’e, Tayyip’i sevenler neden diğerlerine küfrederler?
İstiklâl Mahkemelerinde asılanları normal karşılayanlar ( hatta sevinenler )Deniz Gezmiş’e, Yusuf Aslan’a, Hüseyin İnan’a, İsa Armağan’a neden feryat eder de “ Üç fidan “ nâraları atanlar İstiklâl Mahkemeleri kurbanlarına neden oh çekeler?
Menderes’in canı can değil miydi ve annesinin suçu neydi?
…………………
Biraz samimiyet!
**
Bugünkü iktidarı sevmeyip, onu düşürmek için her yolu meşruu kabul edenler yarın kendi sevdikleri iktidar geldiğinde birilerinin de aynı yolları denemesini makul ve meşruu kabul edecek mi?
Gezi parkından beri her sokak hareketini alkışlayanlar, “ hükümet gitsin de ne olursa olsun “diyenler aynı şey kendi başlarına geldiğinde bu alkışı yapabilecek mi?
Bugün, çocuklarını bu tür eylemlerden alıkoyamayanlar hatta teşvik edenler yarın birilerinden çocuklarına sâhip çıkmalarını hangi yüzle isteyecek?
Bugün polisleri “ iktidarın personeli “ görüp eleştiren, hatta hakaret edenler yarın kendi iktidarlarında överken utanmayacak mı?
Tayyip’e oy verenlerin oylarını hafife alıp tercihleriyle alay edenler kendi oy ve tercihlerinin başına aynı şey geldiğinde de bu kadar sâkin olabilecek mi?
Yoksa bazılarımız ayrıcalıklı mıyız?
( hani bir gerizakâlı mankenin dediği gibi: dağdaki çobanın oyu ile benim oyum aynı olmamalı )
Biraz samimiyet!
**
Elbette hepimiz taraftarız. Bu ayıp ya da suç değildir de. Ama taraftarlığın ölçüsü ve sınırı nedir?
Hedefe giden yolda her yol meşruu mudur? Bunun bir ahlâkı ve ölçüsü yok mu?
Gün gelip Hümanizmde Mevlânâ’yı kıskandıracak sözler söyleyip kızdığımız ya da sevmediğimiz bir insan konu olduğunda ne düşünüyoruz acaba?
İnsan hakları konusunda mangalda kül bırakmayıp, konu karşı olduklarımız olunca aklımızdan neler geçiyor?
Biraz aynaya bakıp kendimizi tartma ve inceleme zamanı ne zaman gelecek?
……………….
**
Bu sitede herkes gibi ben de her yazılana, her hakarete, her küfre, her fikre karşılık verebilecek kaleme sâhibim. Birilerinin benim aklımla, düşüncelerimle, fikirlerimle, inançlarımla ve değerlerimle dalga geçmesini, onları hafife almasını ve yok saymasını asla istemem ve müsaade etmem. Çünkü ben kimseye böyle davranmıyorum! Ne var ki Mevlânâ’ nın dediği gibi bazen “ söze “ bakarım bazen ise “ söyleyene “……
Elbette sitedeki huzurun kaçmaması adına da bana yakışanı, yaşımın ve tecrübelerimin gereklerini yapmayı da ihmal etmemeyi önemser ve sabrederim. Hiç kimsenin sabrı da sonsuz değildir muhakkak.
Gruplaşmalar, müşterek düşmana karşı birliktelik ve dayanışmalar ülkemizde olduğu gibi burada da gizli gizli yeşermeye başladı. Olsun! Tecrübeler bunun da hayatın bir gerçeği olduğunu söylüyor.
Ne var ki, eğer insanların eserlerini fikirleri ve düşünceleriyle tartar; bize yakınlıklarına göre sıralarsak elbette taraftarlık adına mesafeler alınabilir çıkar çatışması başlayana kadar. Ama sanat ve edebiyat adına mesafe almamız ancak bir rüya olur.
Şiir okumalar, yorum yapmalar hatta hitap etmeler artık bu minvalde seyretmeye başlayınca doğrusu amaçla araç noktasında insanın pek olumlu düşünesi de gelmiyor…
**
Tekrar düşünüp kararımızı gözden geçirelim ve daha iyi bir karar vermeye çalışalım diyorum.
Eyvallah Sami Bey!
sami biberoğulları
Allah razı olsun sizden. Beni çok büyük bir zahmetten kurtardırınız bu eşsiz yorumunuzla. Çünkü tüm yorum yazan arkadaşlara vermeyi düşündüğüm cevap işte buydu. Bunu anlatmaya çalışıyordum.
Tekrar tekrar teşekkürlerimle Allah'a(C.C) Emanet olun diyor selam ve saygılarımı gönderiyorum.
yok,sul
teşekkür ediyorum doyurucu yorumunuz için
sağlık sıhhat dileklerimle hoşcakalınız...
Kısa ama ortak kaygıları hissettiğimizi düşünerek duygularımıza tercüman olan bir yazı yazmışsınız hocam.Ben yazmaktan, sağduyumu korumaktan imtina etmeye çalışsamda yazsanda yazmasanda olmuyor hesabı bir durum var.Berkin Elvan kardeşime ve diğer ölen canlara üzüldüğümüzü,neden birbirimize bu kadar düşmanlaştığımızı, sen şusun ben buyum diyerek artık birbirimizi tanımaya,tanımamaya başladığımızı yazamıyorum neden samimiyetle üzülmenin kriteri sokağa dökülmekten geçer ve dahi yakıp yıkanlara ortak olmaktan geçer (!) sadece merak ettiğim bir soru var bunun cevabını veren birileri olursa çok çok mutlu olacağım (!)
Ülkemizin berbat bir halde olduğunu Haziran itibariyle 1 yılı dolacak gezi eylemleri adıyla başlayan ve ardı dinmek bilmeyen yolsuzluk sıkandalları,cemaat-hükümet yol ayrımı ve sonrası birbirlerine düşman kesilmeleri falan filan derken bugün geldiğimiz şu noktada bu hükümet bitmiştir, KARAR mıştır yolumuzu yeniden AYDINLIĞA çıkartacaklar şu son günlerde masum bir çocuğun ölümünü fırsat bilip yangını körükleyen ana muhalefet, yan muhalefet ve ismini anmak istemediğim türkiye düşmanı diğer oluşumlar mıdır ?
sami biberoğulları
Nezaket dolu yorumunuz için çok çok teşekkür ediyorum.
Yorumunuza iki cevabım var. Ancak cevaplardan biri bana ait değil. Değerli arkadaşım Oflu'nun ( Mehmet Emin Türkyılmaz) yazdığı yorumu okumanızı tavsiye ve rica ederim. İkinci cevap bana ait. Onu da ''Çocuk Katliamları mı demiştiniz'' Başlığı altında bir yazı olarak sitemizde yayınladım. Umarım bu sefer anlatabilirim ne demek istediğimi.
Selam ve sevgilerimle
hocam her ne pahasına olursa olsun bu hükümeti devirmek amaç vatan gitmiş umurlarında bile değil adam atatürkçüyüm diyor kominizme çanak tutuyor atatürkün kurduğu cumhuriyeti atatürkçüyüm diyerek devrim yapmaya çalışıyor nereye gidiyorsun taksime niye bu hükümet gitmeli iyide gidecekse böyle kaba güçlemi gitmeli hani demokrasi olacaktı hem demokrasiden bahsedip böyle kaba güçle hükümet gönderilirmi em küm yok artık atatürkçüyüm diyenide bundan böyle kominist olarak olarak algılayacağım dün cemate atıp tutan bugün kanka oldular dün akşam izmir belediye başkanı bir televizyon porogramında ben polise toma lara su vermem diyor devletin polisine gerekli olan suyu vermeyeceğini densizce söyleyebiliyor ne hale geldiğimizi kimin vatan sever kimin olmadığı karmakarışk olmuş ALLAH SONUMUZA HAYIR GETİRE her çorap türk milletinin başına örülmek için hesaplar yapılıyor saygılarımla
sami biberoğulları
Nezaket dolu yorumun için çok çok teşekkür ediyorum.
Yorumunuza iki cevabım var. Ancak cevaplardan biri bana ait değil. Değerli arkadaşım Oflu'nun ( Mehmet Emin Türkyılmaz) yazdığı yorumu okumanızı tavsiye ve rica ederim. İkinci cevap bana ait. Onu da ''Çocuk Katliamları mı demiştiniz'' Başlığı altında bir yazı olarak sitemizde yayınladım. Umarım bu sefer anlatabilirim ne demek istediğimi.
Selam ve sevgilerimle
Evet çok yazık çok çok yazık bu ülkede her gün kadınlar öldürülüyor bu ülkede şehitler veriliyor bu ülkede o kadar çok katil var ki misalen trafiğe verilen can kaybı onlarca insan ölüyor adı kaza oluyor intihara sürüklenen insanlar buda acziyet olarak nitelendiriliyor ama ülkeyi karıştırmak adına bir yürüyüş olsa ve böyle bir şansızlık yaşansa vay anam vay kıyamet kopuyor bırakın efendiler maval okumayı herkes her şeyi biliyor amaç Berkin değil ORTALIĞI KARIŞTIRMAK diğer meselelerde ben hiç yürüyüş gösteri miting göremedim madem bu kadar duyarlı bu millet neden toplumsal olayların diğer bölümlerinde aynı hassasiyeti göstermiyor tabi orda siyasi bir durum yok hal böyle olunca kime ne olanlardan
MERAKIM ŞU NE ZAMAN HAKLI BİR KONUDA İŞE YARAR BİR ŞEYLERE İMZA ATACAK BU MİLLET
sami biberoğulları
Nezaket dolu yorumun için çok çok teşekkür ediyorum.
Yorumunuza iki cevabım var. Ancak cevaplardan biri bana ait değil. Değerli arkadaşım Oflu'nun ( Mehmet Emin Türkyılmaz) yazdığı yorumu okumanızı tavsiye ve rica ederim. İkinci cevap bana ait. Onu da ''Çocuk Katliamları mı demiştiniz'' Başlığı altında bir yazı olarak sitemizde yayınladım. Umarım bu sefer anlatabilirim ne demek istediğimi.
Selam ve sevgilerimle
sami biberoğulları
Nezaket dolu yorumun için çok çok teşekkür ediyorum.
Yorumunuza iki cevabım var. Ancak cevaplardan biri bana ait değil. Değerli arkadaşım Oflu'nun ( Mehmet Emin Türkyılmaz) yazdığı yorumu okumanızı tavsiye ve rica ederim. İkinci cevap bana ait. Onu da ''Çocuk Katliamları mı demiştiniz'' Başlığı altında bir yazı olarak sitemizde yayınladım. Umarım bu sefer anlatabilirim ne demek istediğimi.
Selam ve sevgilerimle
Yazmayacaktım ama yine dayanamadım :)))))))))
Yine aklıma Nefes filmi geldi ve orada komutanın söylediği birreplik.
-Sen öldün. Annen evladım gitti diye ağlıyor vatan sağ olsun diye ağlıyor. Baban içine ağlıyor ama ağzından tek kelime çıkar VATAN SAĞ OLSUN. Diye ağlıyor. Televizyona çıkarsın 45 saniyeliğine haberlere çıkarsın ve sonra magazin haberleri çıkar senin ardından. Uyursan ölürsün. Sen uyursan herkes ölür.
Evet şehit olan mehmetçikler sadece 45 saniyeliğine televizyona çıkar sonra peşkirkadar bir bayrak oklava kadar bir direk mezarlarıın başında okadar. Unutulur canını veren o asker unutulur. Memleket sağ olsun diyen ağlayan anne unutulur. Yüreğinle ağlayan vatan sağ olsun diyen baba unutulur. Sevgilisi varsa o da unutur.
Ama bir çapulcu yada solcu ölürse günlerce haberlere çıkarlar, olaylar olur, sokaklara dökülürler, kırarlar dökerler. Kana kan, cana can isterler. Nitekim cana canda aldılar. Haklı insan susar nasılsa haklıyım ve ben haklı olduğumu biliyorum der derviş misali susar ama haksız insan kendini haklı çıkarmak için haklılığını karşı tarafa kabul ettirmek için ver yansın eder.
Bu yavruya üzlmedim değil hemde çok üzüldüm. Ben bir anneyim benimde oğlum kızım var, oçocukta anne kuzussuydu ama o mehmetçiklerde anne kuzusu.
Ben burada anne babaları suçluyorum 14 yaşındaki birçocuğun meydanlarda çatışmalarda eğlemlerde ne işi var. Benden habersiz benim oğlumda bir kez katılımış bu eylemlere ama sonra söylediğinde haddini bildirdim. Kızım bu kırıp döken hangi üniversite bende üniversitede okuyorum ama öğrenciler okula ders çalışmaya bir şeyler öğrenmeye geliyor miting yapmaya eğlem yapmaya değil.
Bu siyaset değil arkadaşlar siyaset mala cana zarar vermek değil. Siyaset sokaklarda polisle çatışmak değil, Siyaset komotof kokteyli yada havai fişek atmak değil, siyaset barikatlar kurup polise saldırmak değil. Polisin görevi de 60 yaşındaki bir adamı yerde tekmelemek değil, yoldan geçen bir kızı tartaklamak değil. Ne olursa olsun 14 yaşındaki bir çocuğun ölümüne sebebiyet vermekte değil. 14 yaşındaki bir çocuğun eyleminden neolur 14 yaşında ki bir çocuğun baş kaldırışından ne olur.
Asıl bu gençleri sokağa döken, üniversiteyi bir türlü bitirmeyen ve ben üniversite gençliğim diyen 30 yaşındaki adamı içeri alacaksın. Asıl bu bizim haklı davamız arkanızdayız destekliyoruz diyen siyasetçilere hatlerini bildireceksin. Yazık oluyor gençlerimize ve belki kızacaksınız ama polislerimize.
Filler tepişir çimenler ezilir.
Çok güzel bir yazı tebrikler
Selam ve sevgiler
sami biberoğulları
Nezaket dolu yorumun için çok çok teşekkür ediyorum.
Yorumunuza iki cevabım var. Ancak cevaplardan biri bana ait değil. Değerli arkadaşım Oflu'nun ( Mehmet Emin Türkyılmaz) yazdığı yorumu okumanızı tavsiye ve rica ederim. İkinci cevap bana ait. Onu da ''Çocuk Katliamları mı demiştiniz'' Başlığı altında bir yazı olarak sitemizde yayınladım. Umarım bu sefer anlatabilirim ne demek istediğimi.
Selam ve sevgilerimle
sami biberoğulları
Nezaket dolu yorumun için çok çok teşekkür ediyorum. ( Okumuştum ve neden kaldırdın anlayamadım ama doğru ve haklı bir yorumdu )
Yorumunuza iki cevabım var. Ancak cevaplardan biri bana ait değil. Değerli arkadaşım Oflu'nun ( Mehmet Emin Türkyılmaz) yazdığı yorumu okumanızı tavsiye ve rica ederim. İkinci cevap bana ait. Onu da ''Çocuk Katliamları mı demiştiniz'' Başlığı altında bir yazı olarak sitemizde yayınladım. Umarım bu sefer anlatabilirim ne demek istediğimi.
Selam ve sevgilerimle
CaNMaYBuLL
Bunu okuyunca belki anlarsiniz.
Saygilar.
---Sonsuz Düşüş---
(Kalemi Eline Alan Herkes)
Biraz tanrıyı oynamak şiir yazarak,roman satarak.Biraz ondan çalmak,onu kovalamak en iyiyi bulmak için,tüm kelimelere hük-metmek. Yabancı kalmak senden öncekilere,ardına takmak,haykırmak,tepeden bakmak,yol açmak senden sonrakilere.En iyiyi oynamak,yazan-çizene aldırmamak,bir bardak şarabı içerken kainatı anlatmak...Ben yazdım,alın okuyun derken,yere düşen kalem.Bir hayalden gelen,bir hayal söyleten,seni sana anlatırken bencil yanın hala sen !!!...Üfle ruhuna ayna karşısında sen!! aslında hepimizden gelen biraz ben.
Satma ruhunu kaleminle giderken,ellerin havada, zafer çığlıklarını duyarken.Hani dünyanda saadeti dilerken sen,kaleminden dökülen,yüce efendi hala ben ' demen...' Bir yığın kağıt kalem önünde,mürekkebin kırmızıyken,yazdıkların hep sen hep ben...Nereye kadar gider bu asiliğin yaşarken?Şiirlerde romanlarda masallarda kahraman hala sen,hiç birinde ölmüyor-iken hala sen 'ruhun ölmüş beden hak ararken.
Kaç sabır ateşi söndürdün,kaçıncı şiirin senden öncekileri silerken?Bu kaçıncı hıçkırık gizlenerek yazdığın yazıları söverken??Kelimelerin hecelerin ile dalga geçerken.Kaçıncı gülüşün kendine,dününü anlatırken.Hani büyük kalemin hiç elinden düşmeyen?Hani tanrıyı oynuyordun yazarken,cümle kurarken,karşındakini ezerken !!!Sustun uzun bir yolculuktan dönerken. Sustun...Yandım.piştim,kavruldum her bir sözü söylerken.Asıl şimdi yazmak Tanrıya sığınıp,gölgesinde oturmak.Her bir büyük kelimem için binlerce kez yanmak yanmak yakarmak,kalırsa zaman ve vaktim yazmak yazmak yazmak secdesinde kalırken...
...Araf'ın sırrı herkeste saklı...Tekte anlam yok ki.Hepsi bir araya gelince araf geçilir;ve merak giderilir.Araf'ta buluşmak ümidiyle...
((maybull))
vah başbakanım vaaaah
artık bundan öte yoktur inşallah
kısacası şöyle hep birlikte görüyoruz ya da göreceğiz
onca hangamenin içinde istiklal mücadelesi veriyorum
evet bu böyle
karşı çıkanlar şu ki ya alevi dir ya da devşirme ikisinden biri
neden çünki ben de sunniyim
şöyle ki iran sunnilere düşmandır
ebubekir e
ömer e
osman a atar
HZ. ALİYİ GÖKLERE ÇIKARTIR
bu ancak deccalin oyunudur ve askerlerinin ki askerleri kime hizmet ettiklerini bile bilmezler
amma ben islama hizmet ediyorum
orta asyadan geldim bu vatanı vatan yaptım kanımla
tanrım tengri idi
ve aynı kökenden Allah oldu araştırın aynı kapıyı yumruklamışım yanlış kapıları değil
muhammet mustafanın ardın sıra
şimdiyeçe yediler yediler
kimse yiyor demedi
halbuki yiyen yiyeneydi
şimdi yemiyor hizmet ediyor
hah işte bu yiyor
eeee yuh diyorum artık göz görmez akıl anlamaza
üç beş çapulcu köşeleri tutmuş benim kendisini hıfzetmemi fırsat görüp bana rağmen bana ihanet ediyor
üç beş siyoniste mi yeni yetme kilise akıllılara mı eyvallah edeceğim
avazlarınca bağrsınlar
haa ne oldu doğu anadoluyu vermemişmiydik yahu
haaa daha erken galiba
millet ne derse desin ben kürdüm ile bircan oldum gerisi hikaye
....
ne alakaya bu yazılar değil mi
valla daha çok derim de
yeter bu kezlik...
üstadım sahifende olanca düşüncelerimi yazıyorum eğer var ise çekingeniniz mesaj çekin hemen haddimi bilirim vesselam
hoşcakal...
yok,sul tarafından 3/13/2014 5:15:58 PM zamanında düzenlenmiştir.
sami biberoğulları
Nezaket dolu yorumun için çok çok teşekkür ediyorum.
Yorumunuza iki cevabım var. Ancak cevaplardan biri bana ait değil. Değerli arkadaşım Oflu'nun ( Mehmet Emin Türkyılmaz) yazdığı yorumu okumanızı tavsiye ve rica ederim. İkinci cevap bana ait. Onu da ''Çocuk Katliamları mı demiştiniz'' Başlığı altında bir yazı olarak sitemizde yayınladım. Umarım bu sefer anlatabilirim ne demek istediğimi.
Selam ve sevgilerimle
Önce evladınız için çok geçmiş olsun dilerim
Bu yazı büyük bir ihtimalle yayından kaldırılır ama çok da umrumda değil.DEMİŞSİNİZ ; keşke günün seçkisi olsa daha çok kişi okusa , hem belli mi olur bir umut geleceğe dair ve kardeşçe yaşamaya !
Öz yazmışsınız da ama aslında çok AZ yazmışsınız ..Üstelik ben ben yukarıdaki fotoğrafta bir insan görüyorum merak etmeyin / Tüm insanları görürüm ki ben ! gözlerime nasıl nankörlük edeyim :)
sami biberoğulları
Sayfama şeref verdiğiniz ve nezaket dolu yorumun için çok çok teşekkür ediyorum.
Yorumunuza iki cevabım var. Ancak cevaplardan biri bana ait değil. Değerli arkadaşım Oflu'nun ( Mehmet Emin Türkyılmaz) yazdığı yorumu okumanızı tavsiye ve rica ederim. İkinci cevap bana ait. Onu da ''Çocuk Katliamları mı demiştiniz'' Başlığı altında bir yazı olarak sitemizde yayınladım. Umarım bu sefer anlatabilirim ne demek istediğimi.
Selam ve sevgilerimle
Sonu nereye varacak kırıp yarmakla.
Yarın bir patlarsa silahlar .
İnsan ölüleriyle dolacak sokaklar.
Nifak tohumları atılırken toprağa.
Gözleri varken cennet gibi yurduma,
Sonradan ah vah etmek neye yarar.
Güzelim canlar gittikten sonra.
Kanlı toprak ,üzerinde ağlayanlar olduktan sonra..
Düşmanın mermi atmasına gerek yok,
Biz kırarız birbirimizi böyle gidecek olursa .
anlayalım birbirimizi işler sarpa sarmadan....
sami biberoğulları
Nezaket dolu yorumun için çok çok teşekkür ediyorum.
Yorumunuza iki cevabım var. Ancak cevaplardan biri bana ait değil. Değerli arkadaşım Oflu'nun ( Mehmet Emin Türkyılmaz) yazdığı yorumu okumanızı tavsiye ve rica ederim. İkinci cevap bana ait. Onu da ''Çocuk Katliamları mı demiştiniz'' Başlığı altında bir yazı olarak sitemizde yayınladım. Umarım bu sefer anlatabilirim ne demek istediğimi.
Selam ve sevgilerimle
Hocam,
sana helal olsun vallahi.
Biz,
asabımız bozulduğunda dengeyi şaşırıyoruz,
kalemimiz doğru sözü bulup yazmakta zahmet çekiyor.
Sen,
sözün özünü yazmışsın yine.
Çok da az yazmışsın bence.
Bu konularda yazacak çok fazla şey var aslında.
En azından,
bu sayfadakilere yazsaydın.
Yine de,
lafı gediğine oturtmuşsun.
Sağ ol.
sami biberoğulları
Nezaket dolu yorumun için çok çok teşekkür ediyorum.
Yorumunuza iki cevabım var. Ancak cevaplardan biri bana ait değil. Değerli arkadaşım Oflu'nun ( Mehmet Emin Türkyılmaz) yazdığı yorumu okumanızı tavsiye ve rica ederim. İkinci cevap bana ait. Onu da ''Çocuk Katliamları mı demiştiniz'' Başlığı altında bir yazı olarak sitemizde yayınladım. Umarım bu sefer anlatabilirim ne demek istediğimi.
Selam ve sevgilerimle
neden binlerce şehit için aynı hassasiyeti göstermiyorsunuz
MAKSAT politika olsun
sami biberoğulları
Nezaket dolu yorumun için çok çok teşekkür ediyorum.
Yorumunuza iki cevabım var. Ancak cevaplardan biri bana ait değil. Değerli arkadaşım Oflu'nun ( Mehmet Emin Türkyılmaz) yazdığı yorumu okumanızı tavsiye ve rica ederim. İkinci cevap bana ait. Onu da ''Çocuk Katliamları mı demiştiniz'' Başlığı altında bir yazı olarak sitemizde yayınladım. Umarım bu sefer anlatabilirim ne demek istediğimi.
Selam ve sevgilerimle
Yukarı da ki resimi yayınlayanlar insan mı, insancıl mı bilemem...Zira yukarıda ki resimde insan yok. Ben o resimde bir insan göremiyorum...
CaNMaYBuLL
En büyük saygılar size.
sami biberoğulları
Yorumun için çok çok teşekkür ediyorum.
Silinen o fotoğrafta herhangi bir insan görmemenin bence hiç bir mahsuru yok. Yeter ki gözler milyonlarca insanı görmemezliğe alışmasın.
Yorumuna iki cevabım var. Ancak cevaplardan biri bana ait değil. Değerli arkadaşım Oflu'nun ( Mehmet Emin Türkyılmaz) yazdığı yorumu okumanızı tavsiye ve rica ederim. İkinci cevap bana ait. Onu da ''Çocuk Katliamları mı demiştiniz'' Başlığı altında bir yazı olarak sitemizde yayınladım. Umarım bu sefer anlatabilirim ne demek istediğimi.
Selam ve sevgilerimle
En güzeli susup, kendi iç sesimizle konuşmak. Nasılsa anlayamayacaklar, anlamak istemeyecekler bizlerin ne dediğini şu bazı hümanist geçinenler...
Sustum ve kendimle konuşma kararı aldım. Deliden zarar gelmez nasılsa.
sami biberoğulları
Nezaket dolu yorumun için çok çok teşekkür ediyorum.
Yorumunuza iki cevabım var. Ancak cevaplardan biri bana ait değil. Değerli arkadaşım Oflu'nun ( Mehmet Emin Türkyılmaz) yazdığı yorumu okumanızı tavsiye ve rica ederim. İkinci cevap bana ait. Onu da ''Çocuk Katliamları mı demiştiniz'' Başlığı altında bir yazı olarak sitemizde yayınladım. Umarım bu sefer anlatabilirim ne demek istediğimi.
Selam ve sevgilerimle