26.MEKTUP MANİFESTO

• 12 Mart 2014 Çarşamba 20:28:57

Bismillahirrahmanirrahim
Muhammed Allah’ın elçisidir. Onun yanında bulunanlar da kâfirlere karşı çetin, kendi aralarında merhametlidirler. Onları rükûa varırken secde ederken görürsün. Allah’tan lütuf ve rıza isterler. Yüzlerinde secdelerin izinden nişanları vardır. Bu, onların Tevrat’taki vasıflarıdır. İncil’deki vasıfları da şöyledir: Onlar filizini yarıp çıkarmış, gittikçe onu kuvvetlendirerek kalınlaşmış, gövdesi üzerine dikilmiş bir ekine benzerler ki bu, ziraatçıların da hoşuna gider. Allah böylece onları çoğaltıp kuvvetlendirmekle kâfirleri öfkelendirir. Allah inanıp iyi işler yapanlara mağfiret ve büyük bir mükâfat vaad etmiştir. Fetih suresi 29. Ayet
Sevgili Gülse selam eder yüce Allahtan senin ve eşin için sağlık mutluluk huzur hidayet mağfiret iki dünya saadeti dilerim
Sevgili Gülse seni ne kadar derin bir muhabbetle ve karşılıksız sevdiğimi ve güvendiğimi bir kez daha belirtmek isterim
Sevgili Gülse Hürriyet ana gazetede yazmaya başladığın içinde ayrıca kutlarım. doğum gününde hediye gönderemediğim için üzgün olduğumu belirtir yeni yaşını mutlu sağlıklı ve bol kazançlı olmasını dilerim..
Dün gezi olaylarında ekmek almaya giderken Başına gaz kapsülü isabet edip 269 gün komada kalıp hayatını kaybeden Berkin Elvan’a üzüldük.Ailesine ve sevenlerine başsağlığı diler kederli ailesine sabrı cemil niyaz ederim. Bende Yalan Dünya ekibinin sosyal sorumluluk anlayışı ile hazırlandığını düşündüğüm " Çocuklar uyurken susulmalı, ölürken değil" fotoğrafını paylaşarak ayrı dünya görüşlerine sahip olsakta sizinle aynı ortak payda da buluştuğumuzu anlatmak istedim. Ve ekledim Suriyede Mısırda Filistinde ki çocukların ölümüne üzüldüğümüz gibi Berkin Elvan’a ve diğer gezi olaylarında ölenlere de üzüldüm.Samimiyetimi sorgulamanıza gerek yok çünkü ben 2004 yılında uyuşturucudan ölen Manken Burçin Bircan’ın ölümüne üzülmüş ve onun hatırasını yaşatmak için Dilim döndüğü kalemim yettiğince "Testtür Risalesi" yazmış ve bunu Manken Burçin Bircan’a ithaf etmiştir.Üzülmemin nedeni onun yetim ve öksüz olmasıdır. Çünkü ümmetin yetimleri ümmete emanettir.
Aynı şekilde Bir halk otobüsünde Molotof atılması sonucu yanarak 19 gün komada kalarak ölen Serap’a da üzülmüştüm.Onun insan olması dışında hiçbir ortak paydamızda yoktu belki aynı dünya görüşünüde paylaşmıyorduk ama benim her haksız ölümlerin hepsine üzülmeye yetecek kadar vicdanım var.Çünkü beni motive eden yukarda paylaştığım " mü’minler kendi aralarında çok merhametli kafirlere karşı çok çetindirler" ayetidir.
Aksini söylemediğiniz sürece benim nazarımda sizde bu ayetin muhatabı olan mü’minlersiniz
Peki ya siz Gülse
Bu gün Suriyede Filistinde Mısırda Burmada dün çeçenistanda bosnada ölenlere üzüldünüz mü?
12 Ağaç için gösterdiğiniz tepkinin 10 da birini okul önlerinde sadece okumak isteyen ve haksız yere joplanan Başörtülüler için bir şey yaptınız mı?
Bursa Nilüfer Kız İmam Hatip Lisesinde okulda olması gerekirken kamyon altında kalarak bir ayağını kaybeden Dilek Gürgeni minicik bir sutunda haber yaptınız mı?
Ve ben Terörle Mücadele şubesinde 7 saat işkence gördüğümde minicik bir basın açıklaması yaptınız mı-ki bu sol kesimin en hassas olduğu konuların başındadır-?
Bize ne oldu Gülse Cumhuriyet kuruldu kurulalı bir türlü "bir ağaç gibi tek ve hür bir orman gibi kardeşcesine" yaşayamıyoruz.Bize ne oldu da birimizin ak dediğine ötekimiz kara diyor ve birbirimizin boğazını sıkmak için fırsat kolluyoruz. Solcular iktidar olduğunda Müslümanları eziyor Sağcılar iktidar olduğunda çağdaşlar eziliyor bu devran böyle devam edip gidecek mi? Neden özgür ve eşit olamıyoruz.hani kendi aramızda merhametli düşmanlarımıza karşı çetin olacaktık.
Dün kurtuluş savaşında dedelerimiz beraber çarpışıp beraber kurmadılar mı bu cumhuriyeti.
Kim kimden üstün görüyor kendini. Bu cumhuriyetin asıl sahibi kim. Bu cumhuriyetin asıl sahibi bu ülkenin her bir ferdi değil mi. Neden paramparça olduk ve neden aynı şeyler üzülüp aynı şeyler için sevinmiyoruz.
Evet bunun cevabını 1400 yıl önce cevabı verilmiş "iman etmedikçe cennete giremezsiniz birbirinizi sevmedikçe iman etmiş olamazsınız"
Evet Gülse bu gün birbirimize söz verelim hatta bütün Türkiye cumhuriyeti vatandaşları söz versin "birbirimizi çok seveceğiz"
Anayasayı değiştirelim Anayasamızın temel ilkesi demokratik laik çağdaş sosyal hukuk devleti değil sevgi saygı hoşgörü eşitlik adalet devleti olsun yere batsın demokrasi laiklik hukuk çağdaşlık biz sevgiyi adaleti hoşgörüyü tesis edelim.
Söz verelim Ben Gonca’nın iyi bir sevişmeden sonra şiir yazabilme hürriyetini savunayım
Gonca da benim bir dergahda zikir edebilme hürriyetimi savunsun
Fatma Zehra Gülse nin mini etek giyebilme hürriyetini savunsun
Gülsede Fatma Zehra nın başörtülü okuyabilme hakkını savunsun
Ayrılık gayrılık bitsin
Türkiye cumhuriyeti adını değiştirelim
Türkiye SEVGİ devleti olsun
ne olur artık birbirimizi çok sevelim