- 718 Okunma
- 2 Yorum
- 0 Beğeni
İstiklalden Geçer İstikbale Giden Yol
Bugün; uzun yıllar yoksulluklarla, savaşlarla bitkin düşen Türk milletinin "yoktan var olma" mücadelesini anlatan, kurtuluşun simgesi İstiklal Marşı’nın kaleme alınışının doksan üçüncü yıl dönümü.
Doksan üç yıl önce verilen Kurtuluş Mücadelesi en kanlı ve en heyecanlı bir biçimdeyken yurdun dört bucağında halkımız; işgalcilere, sömürgenlere karşı olanca gücüyle karşı koyuyordu. Düzenli ordumuz Yunan ordusuna ilk tokadını indirmişti İnönü’de. Bu bağımsızlık coşkusunu arttırmak, ulusal bilinci güçlendirmek adına bir marşa ihtiyaç duyuldu. Batı Cephesi Komutanı İsmet Paşa’nın kabul gören önerisi üzerine yedi yüz yirmi dört şiirin hiç biri beğeni görmezken dönemin Milli Eğitim Bakanı Hamdullah Suphi Tanrıöver’in ricası üzerine büyük buhranlarla yazıldı Mehmet Akif tarafından Kahraman Ordumuz’a ve bağımsız devletin şiarı seçildi.
Bu bilindik hikayenin her Türk ferdinin fikrinde ve yüreğinde yer etmiş olduğuna inancımız sonsuzdur. Asıl önemli olan doksan üç yıldır süregelen bu destana yaraşır bir şekilde yaşamak ve bu fikrin beslendiği yeni nesiller yetiştirmektir.
Çünkü doksan üç yıl önce verilmiş bu mücadeleden bir Cumhuriyet, bir Devlet ve bir vatan kaldı bizlere. Bir de sönmeyeceğine inandığımız al sancağın her dalgasındaki tını. Yine bu mücadele ile öğrendik hür olmanın ne demek olduğunu. Öğrendik ve bu ışığın aydınlattığı yolda bugüne kadar geldik.
Bugün; Türkiye Cumhuriyeti Anayasası’nın ilk üç maddesinde düzenlenmiş olan ve dördüncü madde ile korunan bağımsızlık şiarımız İstiklal Marşı’nın kaleme alınışının doksan üçüncü yıl dönümü.
Dördüncü maddeyi değiştirmeyecek nesiller yetişmesi temennisiyle mücadele timsali ecdadın ve şairimizin anısı önünde bir kez daha saygıyla eğiliyoruz. Ruhları şad olsun.