Kimine göre bir hobi, kimine göre kendini arayış, kimine göre ego tatmini herkes için farklı bir macerayı temsil eder “kız tavlama sanatı”. Bu öyle bir sanattır ki, bir tiyatro gibi yüzbinlerce kişiye defalarca oynanmaz. Bir kişiye sadece bir defa oynanır, size inanır yahut inanmaz. Provası hayatın ta kendisi ne kadar denersen o kadar çok kazanma şansın yükselir.
Bu kumarı sevgilisi olan da oynar olmayanda. Biri yetmiyor ikincisi olsun diye filan değil içsel bir güdü ve engel olunamıyor. Bana sorarsanız kadınlar Tanrının yarattığı en mükemmel canlı, onlarda öyle bir ışık var ki onların olmadığı her yer boş ve geçici.
Bir kadının içindeki meleği göremeyen bana kadından anlarım demesin kadınların içinde öyle bir melek var ki gözlerine uzun uzun baktığınız vakit gözükür ve size hoş geldin der. Siz de o meleğin büyüsüyle dalar gidersiniz hülyalara.
Kadının sesindeki kıvraklık insanı teşvik eder. Nerede mi?
-İş hayatında
-Okulda.
-Yolda
-Yatakta… En keyiflisi
Kadın erkeğin arkasındaki en sağlam dayanaktır. O sağlar sendeki başarıyı, onun için yaparsın aslında ne yaparsan. Sana sorsak kendin için ama bir de kendine sor bakalım kimin için?
Madem bu iş dayanma işi neden bir kadın değil de iki üç dört… Çünkü kadınlar bir eğlencedir. Hepsi ayrı bir eğlence birisi kayak yapmak gibi bir diğeri snowboard gibi. Ama önemli kadın, yaz tatili kadar eğlenceli ve dolu olandır
Bence üç ay çok uzun bir zaman ve bu zaman içinde insanlar kışın yapılan sporlardan vazgeçip Üç aylık uzun tatili daha dolu yaşamalı. Ne bileyim bir ay Ayvalık’ta isen on beş gün Fethiye’ye git. Bir hafta Bodrum’da kal hep bir yerlere git. Paranı kışın bitirme. Çok istersen kayak yapmak bir gün git geri kalan paranı yaza sakla