4
Yorum
3
Beğeni
0,0
Puan
730
Okunma
Yık bütün duvarları. Hep soğuk yemekler yedim ben intikam gibi. Sıcak bir şeylere ihtiyacım olduğunu farkettim ellerine değince. Vitrinde duran kristal kadehleri bizimle doldur. Varsın biz içemeyelim.
Kemerlerin sütunların arasından gülümse. Bir bahçe gezelim beraber. Yemyeşil ve kaskatı taşların komşusu. Dök kurşunu üzerimize. Yanıp yakıldım yıllardır zaten nazarından ben.
Topla dağıttıklarını. Ne çok örselediler ne çok kırdılar bir bilsen. Her parçam ayrı birinde kalmıştı. Hücrelerime işle, işlen. Durma yorulma bıkma. Tuhaf duyguları getir göğünden. Aydınlat biteviye karanlığımı.
Yoldaş ol çetin ve devrilmiş ağaçların böldüğü yolumda bana. Kestane balı, zamk ve sakız kıvamlı mı olmalıyım ill ede? Soyutlan şu tiyatro sahnesinden. Okunu batırmasın zaman sırtımıza dikkat et. Dikkat et koşumlarından çözülmesin atlar. Çökmesin toprağın damı.
Uzandığım divan ne kadar da rahat. Gözlerimi kapatmama da gerek yok zaten. Tavanda asılı duran güneş mi öyle? Ne kadar da çatık kaşlı. Biliyorum beni mutlu etmek için sen getirip koydun onu oraya. Parmaklarının yanması bundandı demek.
Mil çekip bütün gördüklerime, hazırım varlığına. Göçebe misin kırlangıçlar kadar sen de? Atlasın çocuklarındansın anlıyorum. İştirak ettiğim en gizli suç sen olacaksın. Bozulmamış ilk oyunum. Çizgiden dönmeyip ilerleyensin çünkü.
Evet etin kemiğin uzağımda şimdilik. Hatta adın bile noksanım. Fakat şahisin sen biliyorum. Urban ustadan kalmasın. Güveniyorum gelip dengeleyeceksin terazimin kefesini. Saat sen diyeceğim yeniden. Saat sen olacak. Heybendeki azık bitince, bitince yalancılara inanmak isteğin haber ver bana. Ve dön yüzümü yüzüme...