SOHBET 19 ŞUBAT 2014
Yaşın kaç olursa olsun,her insanın içinde gizli kalmış çocuk yanı vardır!Biz de o çocuk yanımızla kıymet verir, elimizi sıkı tutanı en yükselere kaldırırız..Hani her çocuk güvenir ya, iyi, kötü, ne var ne yok anlatırız en ince ayrıntılarla..Ya sırtını sıvazlar ya tebessüm eder ve sonrası malum;harfi harfine herşeyini bilir artık..Peki ya sonra?Ummadığın yerden tokat gibi vurur yüzüne, afallarsın ve güvendiğinle kalırsın! Artık çocuk yanını ebedi bitirip,büyümeye başlarsın..Tövbe edersin ve susarsın..Ha susmak çaremidir? Kimbilir belki!Sesli düşünmekten bile korkarsın duyulur diye..Keşke çocuk gibi kanmasaymışım dostane yüzlere dersin..Hayat işte her yaşta bişeyler öğretir bize..Ne garip değilmi;bugün candan can dediğin yarın en alıcı yerden takar çelmeyi ayaklarına!Zaten yükün öyle ağırdır ki,bir yük daha eklenir omuzlarına..Yanlış insanlara doğrularını terk edersin ve pişmanlıkların sıralanır diz boyu..Şimdi küçük bir not;Pişmanlık yaşamak istemiyorsan, kendine kendin gibi dost bul..Çocuk yanımızı uğurlayıp gerçeğe dön..Çünkü her insan az biraz nankördür..Sen bile, Ben bile, O bile..Uzun lafın kısası herkes! S.K.
YORUMLAR
Üç vakte kadar iyiliği uğurlayacaktı insan. Fakat birinci vakitten hemen sonra ikinci vakit belirdi. Üçüncü vakit çığlıklar atarak konuşmaya başladı: Henüz o sonuncu insanın yaşama merhaba demediğini haykırdı. Vakitlerin tümü fincanda kayboldu. Çünkü insanın çocuk yanı, yeni bir niteliği daha yoğurdu.