- 1639 Okunma
- 0 Yorum
- 0 Beğeni
EY KAHRAMAN TÜRK KADINI! ( Anneler Günü Çocuk Oyunu)
1.PERDE
Sahne bir evin oturma odası görünümündedir..Anne bebeğiyle ilgilenmektedir. Oğlan çocuğu ise bir kenarda ders çalışmaktadır..Çocuk çalıştığı yerden kalkarak, elinde kitap annesine doğru gelip bebeğiyle uğraşan kadını kolundan çekiştirerek :
BURAK-Anne , anne öğretmenim bu dersi annenizle yapın dedi.. Beni çalıştırır mısın?
ANNE_Oğlum Şimdi kardeşinlen ilgilenyom.Olmaz.
BURAK_Ama anneee.Öğretmenim senle çalışmadım diye çok kızar sonra.
ANNE_Oğlum olmaz dedimmm. Sen kendin çalış, Öğretmenine de annemle çalıştım deyiver.
BURAK _Ama anneee..
ANNE_Hadi hadi git de çalış.
BURAK_Öf anne ya öfff.
Çocuk dersinin başına geçer, ama kısa bir süre sonra:
BURAK_Anneeee.
ANNE:Ne var oğlum?.
BURAK:Yapamıyommmm.
ANNE:Git de baban yaptırsın.
Oğlan divanda uyuklamakta olan babasının yanına gelip, dürterek:
BURAK:Baba, baba der.
BABA:Hı ne var len, ne oluyo?
BURAK:Dersimi yapamıyomm.
BABA:Eee bana ne?
ANNE: (Kucağındaki bebeğe mama yedirirken)Yaptırvesen ölümüsün sanki.
BABA:De get be ödevmiş. Git kendin yap. Deyip tekrar uyumaya devam eder.
BURAK:Öf yaaaa. Diye tepinerek geri dönerken
ANNE:Domuz ne olacak. Diye babaya söylenir.(Perde kapanır)
2.PERDE
Sahne sınıf görünümündedir.Öğrenciler yerlerinde, öğretmen içeri girip,
ÖĞRETMEN:Günaydın çocuklar.der.
ÖĞRENCİLER:Sağol.
ÖĞRETMEN:Nasılsını?
ÖĞRENCİLER:Sağol
ÖĞRETMEN:Oturabilirsiniz.
Öğretmen elindekileri, masasına bırakıp,öğrencilerin arasında dolaşırken,:
ÖĞRETMEN:Evetttt. Dün size annenizle veya bir aile büyüğünüzle yapmanız için bir çalışma vermiştim. Yaptık mı?
ÖĞRENCİLER:Evettt diye hep bir ağızdan bağırırlar.
ÖĞRETMEN: Güzel, peki yazdık mı?
ÖĞRENCİLER:Evettt diye yine bağırırlar.
ÖĞRETMEN: Peki öğrendik mi? Diye sorunca yine ,
ÖĞRENCİLER:Evettt. Diye bağırır.
ÖĞRETMEN:Çok güzelll.Pekiiii Sılacı’ğım söyle bakalım annen kışlık neler hazılıyormuş?
SILA:Öğretmenim, benim annem kışlık salça, tarhana yapıyormuş.
ÖĞRETMEN: Hımmm Çok güzel. Peki, Arda sen söyle bakalım annen kışa neler hazırlıyormuş?
ARDA:Şey öğretmenim benim annem kavanozda domates yapıyormuş.
ÖĞRETMEN: Çok güzel. Peki Enes sen söyle bakalım annen kışa neler hazırlıyormuş?
ENES:Şey, fasulye turşusu yapıyormuş öğretmenim.
ÖĞRETMEN:Çok güzel. Peki Berfin sen söyle bakalım annen kışa neler hazırlıyormuş?
BERFİN:Şey öğretmenim benim annem patlıcan , biber kurutuyormuş.
ÖĞRETMEN:Çok güzel. Peki Onur sen söyle bakalım annen kışa neler hazırlıyormuş?
ONUR:Kışlık giysilerimizi çıkarıyormuş.
ÖĞRETMEN:Çok güzel. Peki Irmak sen söyle bakalım annen kışa neler hazırlıyormuş?
IRMAK: Şey Öğretmenim, kışlık odun kömür alıyorlarmış
ÖĞRETMEN:Çok güzel. Peki Burak sen söyle bakalım annen kışa neler hazırlıyormuş?
BURAK:Şey öğretmenim, benim annem bir şey hazırlamıyormuş.
ÖĞRETMEN:Ne demek o?Annene sormadın mı?
BURAK:Sordum öğretmenim, ama bi şey hazırlamıyom dedi.
ÖĞRETMEN:Getir şu defteri bakayım. Der.( çocuğun getirdiği defterin boş olduğunu görünce ) Oğlum sen ödevini yapmamışsın ki. Burak ödevini niye yapmadın?
BURAK:Yaptım öğretmenim.
ÖĞRETMEN: Yalan söylemek hiç de hoş bir şey değil. Ayrıca sana da hiç yakışmıyor. Yaptıysan nerde o zaman? Diye biraz sert çıkınca çocuk ağlamaya başlar. Onun yanına giden öğretmeni saçlarını okşayarak:
ÖĞRETMEN:Tamam ben sana kızmadım. Bak sen çok akıllı bir çocuksun.Bir daha kinde daha dikkatli olursan her şey daha güzel olur. Hadi ağlama der. (Ve sınıfta dolaşarak) Evet çocuklar bu dersimizde evlerde yapılan kış hazırlıklarının neler olduğunu öğrendik. Der ve zil çalar. Öğrenciler sevinçle bahçeye çıkarlar.
Öğretmen çantasından telefonunu çıkarıp, numaraları çevirdikten sonra:
ÖĞRETMEN:Aloo, Burak’ın annesiyle mi görüşüyorum.der.
…………
ÖĞRETMEN: Hah Tamam Pelin Hanım okula kadar gelebilir misiniz? Burak’la ilgili görüşmemiz gerekiyor.
…………….:
ÖĞRETMEN:Yakınlarda mısınız? Çok güzel hemen gelirseniz sevinirim. Der. (Ve telefonu kapatır. Masasını düzenler, defterine bir şeyler yazar. O sırada kapı çalar, Gelen Burak’ın annesidir.) Girrrr der.
PELİN HANIM:Öğretmen Hanım beni çağırmıştınız.
ÖĞRETMEN:Evet Hoş geldiniz Pelin Hanım. Sizinle Burak’la ilgili görüşecektim.
PELİN HANIM: Hayırdır öğretmen hanım benim haylaz oğlan yaramazlık mı yaptı yoksa.
ÖĞRETMEN: Yok yok yaramazlık değil de son zamanlarda durumunu hiç beğenmiyorum. Ödevlerini yapmıyor, dersleri dinlemiyor. Kısacası bu sıralar durumunda bayağı gerileme var.
PELİN HANIM: Öğretmen hanım suç çocukta değil, ben de. Yavrum o kadar söylediydi anne beni çalıştır deyin emme. Benim ilgilenecek vaktim olmadı.Öğretmen hanım nasıl olsun, bebek bana bakıyo, yemek bana bakıyo, bulaşık bana, temizlik bana bi de çalışıyom. Burak’ıma yetemiyom. Kusura kalmayın. Suç benim.
ÖĞRETMEN:Siz ne iş yapıyorsunuz?
PELİN HANIM:Beeen, merdiven yıkamaya gidiyom, ev temizliğine çağıran olursa evlere gidiyomm. Devamlı olsa keşke ama nerde. İşte iş çıktıkça gidiyomm.
ÖĞRETMEN:Alın teriyle yapılan her iş kutsaldır.Peki siz işteyken bebeğe kim bakıyor?
PELİN HANIM:Komşumuz ebe nine var biraz yaşlı, o kadıncaz bakı veriyor.
ÖĞRETMEN:Kim bu ebe nine , kimi kimsesi yok mu?
PELİN HANIM: Var.Bi oğlu varımiş. Ama karısı ya anan, ya ben deyince oğlan anasına
“ Ana kusura kalma karım.” Demiş, gitmiş. Gidiş o gidiş. İşte o zavallıcık benim çocuma bakıyo. Ben de onun evini silip süpürüyorum. Bi tas çorba veriyom. Geçiniiiip gidiyoz.
ÖĞRETMEN:Pekii eşiniz ne iş yapıyor?
PELİN HANIM:Eşimmmm. Eşim gavecilik yapıyo.
ÖĞRETMEN:Kahve mi işletiyor?
PELİN HANIM:Yoook
ÖĞRETMEN: Kahve de çaycılık mı yapıyor?
PELİN HANIM:Yook
ÖĞRETMEN:Ya peki ne iş yapıyor?
PELİN HANIM:Benim gocam, kavenin müştericiliğini yapıyo. Sizin anlıcanız Öğretmen hanım,evden kaveye, kaveden eve, evden kaveye, kaveden eve, mekik dokuyo.
ÖĞRETMEN:Yaaa. Peki neden bir iş bulup çalışmıyor?
PELİN HANIM: Gendine göre iş bulamıyomuş .
ÖĞRETMEN:Yaaa nasıl bir arıyormuş peki?
PELİN HANIM:Masa başı iş arıyormuş beyzadem. Boy boy diplomaları duvarda ya tövbe yarabbim. Bugün üniversite mezunları bile iş bulamazken. Bizimki masa başı istiyo.
ÖĞRETMEN:Neyse ama bundan sonra ne olursa olsun evde Burak’la ilgileneceksiniz. Söz mü?
PELİN HANIM:Söz der ve perde kapanır.
3.PERDE
Sahne müdür odası görünümündedir. Masada müdür oturmaktadır. Önündeki deftere bir şeyler yamaktadır. Kapı çalar
MÜDÜR:Girinnn.der.
ÖĞRETMEN:İyi günler müdür bey.
MÜDÜR:İyi günler
ÖĞRETMEN:Müdür bey sizi rahatsız ediyorum ama öğrencim Burak’la ilgili sizinle konuşmak istiyordum. Müsait misiniz acaba?
MÜDÜR:Tabi burun hoca hanım. Mesele neydi?
ÖĞRETMEN: Şey müdür bey, şu bizim okulun nizamiyesine bekçi arıyorduk ya, acaba birini buldunuz mu,diye soracaktım.
MÜDÜR:Yok hoca hanım henüz bulamadık.
ÖĞRETMEN: Şey müdür bey, eğer sizde uygun görürseniz, Burak’ın babasını o işe alsak. Aile çok zor durumda baba işsiz, annenin gayretleriyle geçiniyorlar. Haliyle bu durum da Burak’ı etkiliyor.
MÜDÜR:Hımmmm(Diye biraz düşünür.) Yapabilir mi acaba.Sonra güvenilir birileri mi?
ÖĞRETMEN:Yok o konuda güvenebilirsiniz. Çok temiz bir ailedir.
MÜDÜR:İyi peki gelsin başlasın bakalım. Bi deneyelim.
ÖĞRETMEN:Teşekkür ederim Müdür bey de şeyyyy.
MÜDÜR.Ne oldu, yine ne var hoca hanım?
ÖĞRETMEN:Şey müdür bey. Geçen gün duymuştum, hadememiz Zeliha hanım bu ayın sonunda işi bırakacakmış. Doğru mu acaba?
MÜDÜR:Evet doğru da niye soruyorsunuz ki.?
ÖĞRETMEN:Şey diyecektim, onun yerine de Burak’ın annesini işe alsanız, bakın Müdür bey çok temiz, titiz aynı zamanda çok da çalışkan bir kadındır. Ha ne dersiniz?
MÜDÜR:Hoca hanım bir taşla iki kuş vuruyorsunuz farkındaysanız.
ÖĞRETMEN:Yok hocam öyle demeyelim de, her şey Burak’ın iyiliği için diyelim.
MÜDÜR:(Gülümseyerek) İyi peki o da gelsin başlasın bakalım. Dedi.
ÖĞRETMEN:Çok teşekkür ederim müdür bey. Sağ olun. Diyerek sevinçle dışarı çıkar.
Perde kapanır.
4. PERDE
Sahne sınıftır.Öğretmen sınıfa gelir, aceleyle telefonuna sarılır. Numaraları çevirir..
ÖĞRETMEN:Aloo.Burak’ın annesiyle mi görüşüyorum. Hah Pelin hanım hemen okula gelebir misiniz? Tamam bekliyorum.
Az sonra kadın sınıfa gelir. Kapıyı çalar .
ÖĞRETMEN: Girinnnn der
PELİN HANIM:Şey öğretmen hanım beni çağırmıştınız.Hayırdır inşallah
ÖĞRETMEN:Hayır hayır. Pelin hanım size bir müjdem var.
PELİN HANIM:Yaaaa
ÖĞRETMEN: Müjde kocana iş buldummmm.
PELİN HANIM:sahi mii?
ÖĞRETMEN:Sahi ya hem de masa başı.
PELİN HANIM :Amanııın masa başımı?Nerde bu iş?
ÖĞRETMEN:Burada okulda. Okulumuzun nizamiyesindeki masanın başında oturup, geleni gideni kontrol edecek.
PELİN HANIM:Abboooo ballı adam valla. Doğru mu söylüyon öğretmen hanım.
ÖĞRETMEN:Doğru ya.
PELİN HANIM:Ne diyem Allah sizden razı olsun öğretmen hanım çok sağ olun.
ÖĞRETMEN: Dur dur dahası var.
PELİN HANIM:Dahası mı? Dahası ne olsun öğretmen hanım.
ÖĞRETMEN: Dahası sana da iş buldum. Artık devamlı bir işin olacak.
PELİN HANIM:Essah mı deyon öğretmen hanım (Derken gözleri dolar.)
ÖĞRETMEN:Okulumuzun hademesi bu ay sonunda işten ayrılıyormuş. İşte sen de ay başında onun yerine işe başlayacaksın, hem düzenli bir işin olur, hem de Burak gözünün önün de olduğu için onunla daha çok ilgilenirsin. Ee küçüğü yine ebe nine bakıverir artık.
PELİN HANIM:Bakmaz mı bakar benim ninem. De ben sizin hakkınızı nasıl öderim öğretmen hanım. Verin eliniz öpeyim.
ÖĞRETMEN:Yok estağfurullah. Burada eli öpülecek biri varsa o da sizsiniz. Çocukları ve yuvası için gece gündüz demeden çalışan bir anne bence yılın annesi seçilmelidir.
PELİN HANIM :Yok yok ben yılın anası manası olmak istemiyom. Benim ve gocamın düzenli bir işi oldu ya çok şükür. Başka ne isteyem..Durun hemen gidem bizim adama haber verem diye sevinçle dışarı fırlar. Öğretmen ardından gülümseyerek, başını iki yana sallar. Perde kapanır.
5.PERDE
Sahne kadının evidir. Adam divanda uyuyordur.Kadın telaşla içeri girer. Adama:
PELİN HANIM: Huuu Talip Efendi uyan uyan. (Adam hımmmm der başka tarafa döner uyur.) Uyan be adam sana diyom uyan.
BABA: Hımmm ne var be kadın,ne oldu?
PELİN HANIM: Müjde sana iş buldum bey. Hemi de masa başı.
BABA:Masa başı mı? Nerdeymiş bu iş?
PELİN HANIM: Okulda.
BABA: Yoksa okula müdür mü oldum .
PELİN HANIM:De get. Müdürlük kimmm sen kimmm.
BABA:Eee öyleyse.
PELİN HANIM.Okulun nizamiyesindeki masanın başında oturup, geleni gideni kontrol edeceksin.
BABA:Gerinerek)Cııık olmaz o iş.der.
PELİN HANIM: Nedenmiş o, neden olmazmış?
BABA:Döner koltuğu yok.
PELİN HANIM: Döner koltuğu yok hemi. Dur ben san göstereyim o döner koltuğu.(ayağındaki terliği eline alıp, adama vurmaya başlar.Al sana döner koltuk. Al sana , al sana. Gemen gidip, eşşekler gibin çalışacan. Çalışcan mı çalışmıcan mı,çalışcan mı çalışmıcan mı ?
BABA: (Yere yuvarlanırken, elleriyle başını korurken,) Çalışcam çalışcam söz. Der.
PELİN HANIM:Yeterrr! Yetti gari. Gendimi sana ezdirmecem bundan sonra. Ezdirmecemmmmm.İyi be çocuğu doğuran ben, besleyip büyüten ben. Çamaşırı, bulaşığı, temizliği yapan ben. Dışarıda çalışıp eve ekmek getiren ben. Eeee bu koca ne işe yarıyo. Yeterrrrrr! Ezdirmecem, ezdirmecem kendimi. Bana bakın kadınla bi yol beni dinle verin gari. Sakın siz de ezdirmeyin kendinizi. Kadınla kendi değerinizi bilin , kendi değerinizi. Yüce Atamız bile ne demiş biliyonuz mu? Bilmeyonuz mu? Ben biliyom. Söyleverem mi (Sesini öhö diye düzeltip gerçek İstanbul şivesiyle ve çoşkuyla Atamızın sözünü söyler.)Ey kahraman Türk kadını, sen yerde sürüklenmeye değil, omuzlar üzerinde göklere yükselmeye layıksın.
Selam olsun Yüce Atama! Der ve perde kapanır.
YORUMLAR
Henüz yorum yapılmamış.