- 674 Okunma
- 2 Yorum
- 1 Beğeni
Alındı
Haklısın uzun zaman oldu. Çoktan yanıtlamalıydım mektubunu. Şimdi halimden ahvalimden anlatıp sitemlerini ötelemeye de çalışmayacağım.
Seçmeleri başarıyla geçtim. Artık bale bir hobi olarak kalmayacak benim için. Nazenin ve süzgün bir balerin adayı olarak yazıyorum size bu satırları bayım.
Kızlar bisiklete binmemelidir diyen Ragıp dayım bunları duyunca iri burnunun deliklerini iyice açarak neler söyleyecek merak ediyorum doğrusu. Fakat Ragıp dayım hiçbir zaman ilgilendirmedi beni bilirsin.
Soğuk akşamların iç burkan gecelere ulandığı saatlerden birinde, usulca konuştum seninle. Önceki damıtılmış ve duru halinden uzaktın betimimde nedense. Vücudumun en fazla hangi yanı sızlardı sen aklıma gelince? Eski ve dar vakitlerdi onlar. Artık büyüyordum sanırım. Ayna da bilemedi sorumun cevabını.
Ara bir sokağa bakan penceremin hayat kadar olağan insan yüzleri getirmesini saymazsak, yalnızım şu sıralar çok. Keşke daha yakınlarda olsaydık. Gelir miydin beni görmeye? Tren ile dünyayı dolaşacaktık. Sonra sen denizin üzerinden trenle geçemeyiz deyip vazgeçmiştin. Badem ağaçlarının çağlaya durduğu günlerdi. Sahi bahar nasıl? Eminim yazdan önce haykırarak buradayım diyordur. Kışı uğurlayan herkesi sevince boğuyordur yine. Oysa baharsız bir yer sanki burası. Kış uzun süre kalacak hatta hiç gitmeyecek gibi.
Güzel bir kadın olmayı sevmiyorum artık. Gözleri bedenimi bir giydirip bir soyan adamlar yüzünden. Kuytu veya kalabalık her yerde varlar ne kötü. Şaşırmıyorum şaşırmasına. Fakat korkarım bakışlarıyla bana güzel bir kadın olduğumu hissettiren bu adamlar, iyi bir insan olduğumu unutturuyorlar giderek.
Bir kaç hafta sonra buraların tarih kokan yörelerinden birine gideceğiz. Aslını sorarsan ısrar üzerine katılıyorum geziye. Odama kapanıp kendimle kalmaya hiç itirazım olmazdı ya, ısrarlar işte. Fotograf çekip sana da gönderirim belki. belki mektup göndermez kendim getiririm fotografları. Sevinir miydin beni görsen? Sevinirdin.
Ellerime kına yaktım geçenlerde. bizimkilerin kışkırtmasıydı. Kına yakışırmış ellerime benim. Öyle mi sahiden? Yaz bana ne olur. Beni anlat. senden beni dinlemeliyim. Şimdi biraz aseton kokmalıyım izninle. Zarfa bıraktığım o şeyi sakla. Umarım dayanır yol boyunca. Sevgiler...
YORUMLAR
Sevgili Fırat.
İnsanlar yaptıkları tüm eylemlerin başkaları tarafından takdir edilmesini isterler. Erkek de kadın da evden bakımlı bir şekilde çıkarken amaçları diğer insanların kendilerini beğenmesidir. Ya da ne bileyim bir yazı ya da şiir yazarız ve bunu başkalarının beğenmesini bekleriz her ne kadar '' Hiç de umurumda değil, beğenen beğenir, beğenmeyen kendi bilir '' desek de.
Sıkıntı şurada başlıyor: '' ben eğer güzel giyindim, kendime baktıysam bunu benim beğendiklerim için yaptım, benim beğenmediğim, tipinden hoşlanmadıklarım için değil'' Oysa toplum sadece bizim beğendiğimiz insanlardan oluşmuyor. O zaman da '' Gözleriyle bir soyup bir giydiren insanlardan bıktım'' Durumları başlıyor. Bu soyup giydirme sadece gözlerde kalıyorsa ve o gözler öylece yapışıp kalmıyorsa, o gözler daha sonra başka eylemlere dönüştürmüyorsa o bakışları bu gayet doğaldır. İnsanların ilgisini çekmek için yapmışsın ve o ilgiyi de çekmişsin. ''Hayır sen bakamazsın çünkü ben senden hoşlanmıyorum'' Diyemezsin.
Selam ve sevgilerimle.
Güzel,
güzel olduğu kadar da,
bünyesinde bir hüzün gölgesi barındıran bir mektup.
En çok;
''Fakat korkarım bakışlarıyla bana güzel bir kadın olduğumu hissettiren bu adamlar, iyi bir insan olduğumu unutturuyorlar giderek.'' cümlesi etkiledi.
Yorgun tebessümlerle okudum.
Kızlarım geldi aklıma, içim burkuldu.