- 1185 Okunma
- 1 Yorum
- 0 Beğeni
Hadislerle Efendimizin gözünde biz kadınlar
İslâm Dîni, kadın hakları üzerinde titizlikle durmuş ve kadını, hiçbir nizâm ve sistemin veremediği müstesnâ bir makâma sâhip kılmıştır. Nitekim Cenâb-ı Hakk Kur’ân-ı Kerîm’inde:“Erkeklerin kadınlar üzerinde hakları olduğu gibi, kadınların da erkekler üzerinde hakları vardır.” buyurmuştur.
“Sizin en hayırlınız, ehline (eşine ve çocuklarına) en hayırlı olanınızdır. Ve ben de ehline karşı en hayırlı olanınızım.” (SAV)
“Sizin en hayırlınız, ehline (eşine ve çocuklarına) en hayırlı olanınızdır. Ve ben de ehline karşı en hayırlı olanınızım.”
Bazı Hadisler:
(Hanımlarınızı üzmeyin. Onlar, Allahü teâlânın size emanetidir. Onlara yumuşak olun, iyilik edin!) [Müslim]
(Hanımının kötü huylarına katlanan erkek, belalara sabreden Hz. Eyyüb gibi mükafatlara kavuşur. Kocasının kötü huyuna sabreden kadın da, Hz. Asiye gibi sevaba kavuşur.) [İ.Gazali]
(Hanımı ile iyi geçinip şakalaşanı Allahü teâlâ sever, rızklarını artırır.) [İ.Lâl]
(En üstün mümin, hanımına, en iyi, en lütufkâr davranan güzel ahlaklı kimsedir.) [Tirmizi]
(En iyi Müslüman, hanımına en iyi davranandır. İçinizde, hanımına en iyi davranan benim.) [Nesai]
(Hanımına güler yüzle bakan erkeğin defterine, bir köle azat etmiş sevabı yazılır.) [R.Nasıhin]
(Hanımını döven, Allah’a ve Resûlüne asi olur. Kıyamette onun hasmı ben olurum.) [R.Nasıhin]
(Kadınlara ancak asalet ve şeref sahibi kimse değer verir. Onları ancak kötü ve aşağılık kimseler hor görür.) [İ.Asakir]
(Kızlarınızı altın ve gümüş ile süsleyin! Elbiseleri güzel olsun! İtibar kazanmaları için en güzel hediyelerle ihsanda bulunun!) [Hakim]
(Kız çocuğunu güzelce terbiye edip, Allahü teâlânın verdiği nimetlerle bolluk içinde yedirir giydirirse, o kız çocuğu onun için bir bereket olur, Cehennemden kurtulup kolayca Cennete girmesine vesile olur.) [Taberani]
(İki kız evladına güzel muamele eden, mutlaka Cennete girer.) [İbni Mace]
(Çarşıdan aldığı şeyleri, erkek çocuklardan önce kız çocuklarına verene, Allahü teâlâ rahmetle nazar eder. Allahü teâlâ rahmetle nazar ettiğine de azap etmez.) [Harâiti]
(Çarşıdan turfanda meyve alıp evine getiren, sadaka sevabı alır. Getirdiğiniz meyveyi, erkek çocuklarından önce kız çocuklarına verin! Kadınları, kızları sevindiren, Allah korkusundan ağlayan gibi çok sevap kazanır. Allah korkusundan ağlayana Cehennem haramdır.) [İbni Adiy]
İslamiyetten önce ceiliye devrinde kız çocukları diri diri kuma gömülüyordu. Dinimiz erkeklere 4 kadına kadar evlenebilirsiniz (savaş zamanları) ama en hayırlısı bir tanedir. Dediğinde araplar dörtten çok fazla kadınla birlikte oluyorlardı.
“Bana dünyadan güzel koku ve kadınlar sevdirildi. Benim en mutlu ânım ise, namazda olduğum zamandır.” (Nesâî, İşretü’n-nisâ 1, Mişkâtü’l-mesâbih, c.2, sb.669) KADIN VE GÜZEL KOKU YANYANA ZİKREDİLMİŞ, AYRICA NAMAZLA KADININ ÖNEMİ HADİSLE PEKİŞTİRİLMİŞTİR.
“Sizin hayırlınız, eşine hayırlı olandır. Ben de eşime karşı sizin en hayırlınızın. Kadınlara ancak iyi insanlar iyi davranır; onlara karşı ancak kötü kişiler, ihanet eder.” (el-Camiu’s-sağir, c.2, sh.ll, Hadis No:4012) HAYIR VE İYİLİK KADINA OLAN DAVRANIŞLA ÖLÇÜLÜYOR!
Karısına işlerinde yardım eden koca en hayırlı kocadır (SAV)
Abdullah ibn Mes’ûd, Hz. Muhammed’e(a.s), kiminle beraber bulunması, kime hizmet etmesi gerektiğini sorunca Hz. Muhammed, üç kez “Annen’e” dedikten sonra, “Baban’a”, demiştir. (Buhârî, Edeb: 2; Müslim, Birr: 1)
Ve en önemli hadis
Cennet annelerin ayağının altındadır.(SAV)
Ümmü Habibe’nin şöyle söylediğini
Zeynep bt. Ebu Seleme anlatıyor: Ben, babası Ebu Süfyan vefat ettiği zaman Peygamberin (a.s.) hanımı Ümmü Habibe’nin yanına vardım. Ümmü Habibe, içinde sarı renk bulunan bir koku, "haluk" yahut başka bir şey istedi. Bundan, önce bir cariyeye sürdü. Sonra da bu boyadan kendi iki yanağına sürdü ve şöyle dedi: Yemin olsun, benim böyle koku ve boya ile süslenmeğe ihtiyacım yoktur. Ancak ben Resulüllah’ın minber üzerinde şöyle buyurduğunu işittim: "Allah’a ve Ahiret gününe iman eden bir kadına ölü için üç günden fazla yas tutmak helal değildir. Sadece kocası için dört ay on gün yas tutabilir."
Sahih-i Müslim’deki hadis numarası: 2730
Ebu Seleme’nin (r.a.) Ümmü Seleme’den naklettiğine göre, Ümmü Seleme şöyle anlatır:
"Sübeya Eslemiye, kocasının vefatından birkaç gece sonra çocuğunu doğurdu. Kendisi, bunu Resulüllah’a zikredip, durumunu sordu. Resulüllah evlenmesini emir buyurdu."
Sahih-i Müslim’deki hadis numarası: 2729
Günümüzde bile eşi öldükten sonra veya boşandıktan sonra tekrasr evlenmesi kınanırken peygamberimiz zamanında isterse kadına böyle bir hak verilmiştir.
Bilindiği gibi İslamda boşama hakkı sadece erkekde değildir. Şayet evlenirken kadın boşanma hakkını bende istiyorum diye talepte bulunursa ve erkek de bunu kabul ederse eşinden boşanma hakkına sahip olur. Bence her kadın boşanma hakkınada sahip olmalı. Ancak kadın, erkeğe ‘’Seni boşadım’’ demekle boşanamaz. ‘’Senden kendimi boşadım’’ demesi gerekmektedir. Ayrıca.
Kocasını sevemeyen, bu yüzden boşanmak isteyen kadın mahkemeye başvurur, hakim kadının sevmediğini, bu yüzden evlilikte mutlu olamadığını tespit ederse mehri geri vererek kocanın boşamasını sağlar (koca istemese de koca adına boşar, evliliği sona erdirir.) Hadis bu konuda gayet açıktır. Şu da bir gerçek Cenap-ı Allah’ın(CC) en sevmediği helal boşanmak. Ama geçimsizlik varsa ve birbirilerine tahammül kalmamışsa iki kişinin mutsuz olmasındasa boşanmak daha hayırlıdır.
O yıllarda hiristiyanlıkta kadınlar kutsal kitaba dokunmaları bile yasakken güzel dinimiz İslamda kadının ne kadar değerli varlıklar oldukları biliniyor ve kıymet veriliyordu. Ben bu şekilde bir şeriat düzeni içinde yaşamak istiyorum.
Bundan 1400 yıl öncesinde kadına bukadar değer verilmişken şimdi günümüzde kadına verilen değer nasıldır.
Koca içer içer eve gelir karısına şiddet uygular. Ailesine veya polise şikayete gider ‘’Kocandır döverde severde’’ diye geri yollarlar.
Koca elinde avcunda ne varsa kumarda kaybeder evde karısına çocuklarına ekmek getirmez aç bırakır. Kadın şikayet edecek olsa ‘’Parası olsa kumarına karışmazsın’’ diye geri gönderiler.
Koca iktidarsızdır, kadın bunu anlatacak olur ya ayıp denir yada kocanı mutlu edemiyorsun diye suçlanır.
Koca başka kadınlarla karısını aldatır. Erkeğin elinin kiri derler. Tülkünün dönüp dolaşaşıp geleceği yer kürkçü dükkanı sen evinden ayrılma derler.
Koca kavede oturur, kağıt oynar kadın bahçede veya dışarıda çalışır. Koca eve gelir yemek hazır mı diye sorar değilse kadına hakaret eder.
Erkek çocuğu çapkınlık yapar aslan oğluma yakışır denilir. Kız çocuğu yaparsa ahlaksız, orospu damgası yer. Ama unutmayın ki erkeğin aldattığı kadın ve erkek çocuğunun sevgiliside bir kadındır.
Karı koca çalışır, hayat müşterek derler. Akşam oldumu kadın yemek yapar, çamaşır temizlik yapar erkek her şeyi önüne bekler. Hayatın müşterekliği para kazanma kısmındadır sadece.
Koca çocuklarının okuduğu okulu sınıfı bilmez, derslerinle ilgilenmez. Ama çocuk okulunu bitirip meslek sahibi olunca ben okuttum diye hava atar.
Çocuğun eğitimi ve terbiyesi le anne ilgilenir. Kendisinden öğrendiği küfürü çocuğu söyleyince çocuğa terbiye veremiyorsun diye kadına kızılır.
İyide evli olduğumuz erkekleride bir kadın yetiştirdi. Bizde erkek çocuğu yetiştiriyoruz o zaman sorun bizde mi? Annenin çalışıp çalışmaması önemli değil ama annelerin eğitim düzeyi yüksek olmalı ve çocuklarını her konuda eğitebilmeli.
Yine geldik aynı yere ‘’Eğitim Şart’’ boşuna Cem Yılmaz söylememiş.
YORUMLAR
Henüz yorum yapılmamış.