SONLANIRKEN...
8 Mart sonlanırken, var olan mücadelenin asla sona ermeyeceğini bilmek gerek. Anlamlı günlerin bitişi
her daim yeni hayatların, yeni mücadelelerin başlangıcıdır. ’’Abartılıyor yahu!’’
diyen çatlak seslere inat, azmi son demlerine kadar patlatmak gerek, neticede.
Kadın kısmıyız... Kolay kolay yorulmak bilmeyiz.
’’Ağır ol.’’ gibilerinden, toplum baskısından pörtlemiş iç sıkan cümlelere de karnımız pek bir tok.
Mücadele etmek, sadece sokaklarda isyan etmek, yanlışlara dil çıkarıp toplumdan kopmak değildir.
Cinsiyet ayrımı yapmadan her kadın, her erkek doğru ve haklı olan savaş için var olan yanlışları
doğruya çevirebilmeli, yanlışsız bireyler yetiştirmelidir.
Hoş, bizim ülkede feminist olmak, zor bir müessesedir...
Geçmişten gelen düşünceleri değiştirmek, doğruyu kabul ettirmek, benimsetmek zordur, bilirim.
Bu duygu içten gelir. En derinlerden...
Zor bir dönemden geçiyoruz. İnsanlığımızın sınandığı, sabır taşımızın sonuna kadar zorlandığı,
yaşamaktan pes ettirecek kadar yorucu bir dönem...
Umudumuz var.
Yaşamayı seven, insanca yaşamak için çaba gösteren niceleri gibi kıpır kıpır içimiz.
Biz hayata kadın kalbiyle bakıyoruz.
Mesele östrojen değil efendim. Mesele vicdan...
8 Mart Emekçi Kadınlar Günü kutlu olsun!
Korkusuz kadınların her daim çoğalması, her daim var olması dileğiyle...