- 1397 Okunma
- 1 Yorum
- 0 Beğeni
Kuran-ı Kerim de Kadın
Bu gün 8 mart kadınlar günü. Öncelikle kadınların yaratılışına bakalım. Allah kadını nasıl yarattı.
"Ey insanoğlu, sizi bir tek nefisten yaratan ve ondan eşini yaratıp ikisinden birçok erkekler ve kadınlar üreten Rabbinizden korkun" (Nisa Süresi :1)
"Allah sizi tek nefisten yarattı. Burası gelip geçici yerdir"(Enam Suresi: 98)
"Sizi birtek nefisten yaratıp onunla huzura kavuşsun diye eşini aynı nefisten yaratan O’dur." (Araf Suresi: 189).
"Sizi tek nefisten yarattı, sonra ondan eşinizi meydana getirdi." (Zümer Suresi :30)
"Allah sizi çamurdan yarattı" (Enam Suresi : 2)
"Allah insanı çamurdan yaratmaya başladı." ( Secde Suresi : 7)
Kuran da geçen ayetlere göre kadın erkeğin kaburga kemiğinden yaratılmadı. Ol değince olduran yaradan bir kadın yaratamaz mı?
Peki kadının erkeğin kaburga kemiğinden yaratıldığı dini anlayış nereden çıkmıştır.
Bu rivayetlerin doğruluğunu Allah bilir. Çünkü Tevrat’ta Hz. Havva’nınyaradılışı şöyle anlatılır.
"Ve Rab allah dedi: Adam’ın yalnız olması iyi değildir; kendisine uygun bir yardımcı yapacağım. Ve Rab Allah, Adem’in üzerine derin bir uyku getirdi ve o uyudu, onun kaburga kemiklerinden birini aldı ve yerini otla doldurdu. Ve Rab Allah Adem’den aldığı kaburga kemiğinden bir kadın yaratıp onu Ademe getirdi. Ve Adem dedi: Şimdi bu benim kemiklerimden kemik ve etimden ettir, bu insandan alındığı için ona "nisa" ismi verilsin dedi. Ve Adem karısının ismini Havva koydu, çünkü bütün yaşayanların anası oldu." (Kitab-ı Mukaddes, Tekvin: 2/18-23)
Bir çok yaygın inanış gibi bu da ve benzeri inanışlar dinimize yahudilikten ve hiristiyanlıktan karşımıştır. Çünkü İslamiyetten önce bu dinler vardı ve Müslümanlığa geçen bir çok yahudi ve hiristiyanlar maalesef eski dinlerinden bazı kalıntıları dinimize getirmişlerdir.
Bunun sonucunda da erkek nasılsa kadında aynıdır Yaradanın gözünde. Erkekler kaburga kemiklerinden yaratıldığına inandıklarından kadınlarıda kendilerine ait ve malı gibi görmekteler. Oysa ki öyle olmadığı kitabımız Kuran-ı Kerim söylemektedir onun üzerine bir söz de söylenilmez sanırım.
Oruç gecesinde kadınlarınıza yaklaşmak size helal kılındı. Onlar, sizin örtüleriniz, siz de onlara örtüsünüz.Bakara suresi 187. Ayet
Burada da yazıldığı gibi erkekle kadın birbirinin örtüleri ve eşit olduğunu söyler.
Hac, bilinen aylardır. Böylelikle kim onlarda haccı farz eder (yerine getirir)se, (bilsin ki) haccda kadına yaklaşmak, fısk yapmak ve kavgaya girişmek yoktur. Siz, hayır adına ne yaparsanız, Allah, onu bilir. Azık edinin, şüphesiz azığın en hayırlısı takvadır. Ey temiz akıl sahipleri, benden korkup-sakının. Bakara suresi 197. Ayet
Hac meşaketli ve yorucu farz olan bir ibadettir. Bu ibadet esnasında kadınların daha fazla yorulmaması ve kadınlara iyi davranılması istenmiştir. Allah böyle istemiştir.
Sana ’kadınların aybaşı halini’ sorarlar. De ki: "O, bir rahatsızlık (eza)dır. Aybaşı halinde kadınlardan ayrılın ve temizlenmelerine kadar onlara (cinsel anlamda) yaklaşmayın. Temizlendiklerinde, Allah’ın size emrettiği yerden onlara gidin. Şüphesiz Allah, tevbe edenleri sever, temizlenenleri de sever."Bakara Suresi 222 ayet.
Burda da kadınlara eziyet edilmemesi ve rahatsızlıklarında onları rahhat bırakmalı ve üzmemelerini Cenabı Allah (CC) buyurmuştur.
Boşanma iki defadır. (Sonra) Ya iyilikle tutmak veya güzellikle bırakmak (gerekir). Onlara (kadınlara) verdiğiniz bir şeyi geri almanız size helal değildir; ancak ikisinin Allah’ın sınırlarını ayakta tutamayacaklarından korkmuş olmaları (durumu başka). Eğer ikisinin Allah’ın sınırlarını ayakta tutamayacaklarından korkarsanız, bu durumda (kadının) fidye vermesinde ikisi için de günah yoktur. İşte bunlar, Allah’ın sınırlarıdır; onlara tecavüz etmeyin. Kim Allah’ın sınırlarına tecavüz ederse, onlar zalimlerin ta kendileridir.Bakara Suresi 229 ayet
Burada da kocaların karılarını güzellikle yanlarında tutmalarını eğer tutamzlarsa boşanmalarını ve onların haklarını vermeleri kadınları madur etmemeleri siylenmektedir.Kocanın karısına verdiği hiçbir şeyi geri istememesi ve fidyeninde verilmesi gerektiiğini söylüyor.
Yine onu (kadını üçüncü defa) boşarsa, (kadın) onun dışında bir başka kocayla nikahlanmadıkça ona helal olmaz. Eğer (bu koca da) onu boşarsa, onlar (ilk koca ile karısı) Allah’ın sınırlarını ayakta tutacaklarını sanıyorlarsa, tekrar birbirlerine dönmelerinde ikisi için günah yoktur. İşte bunlar, Allah’ın sınırlarıdır; bilen bir topluluk için bunları (böyle) açıklar.Bakara Suresi 230. Ayet
Erkekler karılarını keyfe keder boşamadan önce iyice düşünmesi gerektiğini söylüyor.
Eğer onlara mehir tesbit eder de, el sürmeden boşarsanız, bu durumda -kendileri veya nikah bağı elinde olanın bağışlaması hariç- tesbit ettiğiniz (mehr)in yarısı onlarındır. Sizin (tümünü veya fazlasını) bağışlamanız takvaya daha yakındır. Aranızdaki üstünlüğü (derece farkını) unutmayın. Şüphesiz Allah, yapmakta olduklarınızı görendir. Bakara Suresi 237. Ayet.
Erkekler el sürmese bile mehr lerinin yarısının hakkı olduğunu ve yine kadının haklarının savunulduğu bir ayet.
Maide
(38) Yaptıklarına bir karşılık ve Allah’tan caydırıcı bir müeyyide olmak üzere hırsız erkek ile hırsız kadının ellerini kesin. Allah mutlak güç sahibidir, hüküm ve hikmet sahibidir.
Burada ki ellerini kesin aslında bir benzetmedir. Hırsızlık yapmaktan vaz geçirdin yani ellerini hırsızlıktan bu kötü alışkanlıklardan kesin denilmekistenmiş. Diğer bir görüşe görede ellerini kesin kan akıtılsın ve işaret kalsın ki görenler onun hırzılık yaptığını anlasın ve kendi her baktığında ilediği günahtan dolayı tövbe edip af dilesin. Yani söynenildiği gibiellerini bileklerinden komple kesin diye bir şey yoktur. Ayrıca bu ayettte bir günah işlendiğinde kadın erkek ikisinide aynı muayideler uygulanmaktadır.
Araf
(141) Hani sizi Firavun ailesinden kurtarmıştık. Onlar size en kötü işkenceyi uyguluyorlardı. Oğullarınızı öldürüyor, kadınlarınızı sağ bırakıyorlardı. Bunda size Rabbiniz tarafından büyük bir imtihan vardı.
Burada da erkekler öldürülüp kadınlarında ırzlarına geçildiğini ve Allah’ın onlar için gazabı vardır.
Nisa
(3) Eğer, (velisi olduğunuz) yetim kızlar (ile evlenip onlar) hakkında adaletsizlik etmekten korkarsanız, (onları değil), size helâl olan (başka) kadınlardan ikişer, üçer, dörder olmak üzere nikahlayın.2 Eğer (o kadınlar arasında da) adaletli davranmayacağınızdan korkarsanız o taktirde bir tane alın veya sahip olduğunuz (cariyeler) ile yetinin. Bu, adaletten ayrılmamanız için daha uygundur.
Savaş sonrası uygulanan ayettir. Onda da erkeklerin adealetli olmaları yoksa tek eşte kalmaları istenmiştir. Günümüzde iki eşli erkekler adaletliler mi acaba?
Nisa
(15) kadınlarınızdan fuhuş (zina) yapanlara karşı içinizden dört şahit getirin. Eğer onlar şahitlik ederlerse, o kadınları ölüm alıp götürünceye veya Allah onlar hakkında bir yol açıncaya kadar kendilerini evlerde tutun (dışarı çıkarmayın).7
İftira atmak kolay şahitle ispatı istenmiş. Öyle denildiği gibi de Recm diye bir şeyde yoktur.
Nisa
(33) (Erkek ve kadından) her biri için ana-babanın ve akrabanın bıraktıklarından (pay alan) varisler kıldık. Yeminlerinizin bağladığı (ahitleştiğiniz) kimselere de kendi hisselerini verin.Şüphesiz Allah her şeye şahittir.
Bu da kadınlar miras alamaz diyen bazı zihnietlere gösterilecek ayettir. Miras hakkının erkek kadar kadında da olduğu bildirilir.
Nisa
(34) Erkekler, kadınların koruyup kollayıcılarıdırlar. Çünkü Allah insanların kimini kiminden üstün kılmıştır. Bir de erkekler kendi mallarından harcamakta (ve ailenin geçimini sağlamakta)dırlar. İyi kadınlar, itaatkârdırlar. Allah’ın (kendilerini) koruması sayesinde onlar da "gayb"ı korurlar. (Evlilik yükümlülüklerini reddederek) başkaldırdıklarını gördüğünüz kadınlara öğüt verin, onları yataklarında yalnız bırakın. (Bunlar fayda vermez de mecbur kalırsanız) onları (hafifçe) dövün.Eğer itaat ederlerse artık onların aleyhine başka bir yol aramayın. Şüphesiz Allah çok yücedir, çok büyüktür.
Dövün derken Allah yarattı demeden hastanelik edene kadar dövün veya sokak ortasında bıçaklayın demiyor. Cocuğunuza usulca vurur gibi dövün demek istiyor.
Nisa
(124) Mü’min olarak, erkek veya kadın, her kim salih ameller işlerse, işte onlar cennete girerler ve zerre kadar haksızlığa uğratılmazlar.
İbadetin veya salih amelin cinsiyet üstünlüğü yok ve vadedilen cennetinde cinsiyet üstünlüğü yoktur.
Nisa
(128) Eğer bir kadın kocasının, kendisine kötü davranmasından, yahut yüz çevirmesinden endişe ederse, uzlaşarak aralarını düzeltmelerinde ikisine de bir günah yoktur. Uzlaşmak daha hayırlıdır. Nefisler ise kıskançlığa ve bencil tutkulara hazır (elverişli) kılınmıştır. Eğer iyilik eder ve Allah’a karşı gelmekten sakınırsanız, şüphesiz Allah yaptıklarınızdan haberdardır.
Burada da erkek kötü davranıp yüz çevirse dahi isterse kadının ondan uzaklaşıp boşayabileceğinin kanıtıdır.
Bu ayetlerde erkeğin kumar oynamasından, içki içip eve sarhoş gelip karısına eziyet etmesinden, nikasız başka kadınlarla birlikte olmasından, sebepsiz yere karısına eziyet etmesinden, sapkınlıktan bahsedilmiyor. Bu haram ve kötü davranışlar olmadığı halde kadınlara nazik, kibar, saygılı ve adaletli davranılmasını emreiyor.
İslam dininde kadının değerinin olmadığı ve kadınların ezildiği, horlandığı,geri planda kaldığnı söyleyenlere bir ispattır sanırım. Maalesef bundan 10-15 yıl öncesine kadar dinimizi anlatan erkeklerdi. Tevsir ve fıkıh, meal kitaplarının yazarlarıda erkekler. Maalesef nefse yenik düşülüp kendilerine pay çıkarabiliyorlar. Şimdi İlahiyat mezunu kadınlar çoğaldı ve kuran kurslarında ders vermeye başladılar da erkeklerin İslamda kadınlar için söylediklerinin bazılarının kendi çıkarları doğrultusunda tevsir ettiklerini veya eksik bıraktıklarını öğreniyoruz. Yani biz kadınlarda öğrenmeye başladık. Annemizden, anneannelerimizden öğrendiğimiz gibi değil güzel dinimiz.
Kadınlar gününe özel güzel kitabımız Kuran-ı Kerim de kadının yeri, hakları, ve nasıl olmalı onları göstermek istedim.
Yarın üşenmezsem Peygamber Efendimiz(SAV) hadisleri ışığında kadının yeri hakları saygısı nasıl onu yazacağım.
Uzun olduğu için özür dilerim
YORUMLAR
Eraycım çok güzel yazmışsın tebrik ederim.Bu konular biliyorsun bizim için duyunca semiğna ve eteğna gufraneke rabbena ve ileykel masiyr kabul etmeyenler için summun ,bukmun ,gumyun dur Ben çoğu zaman anlatakmaktan yorulanlardanım.İman eden eder ,etmeyen bin tane soru sorar yine etmez .Yorulunca sevabını alırsın sorun değil tabi .Fakat tarz meselesi ben anlatmayı ve tartışmayı sevmiyorum.Bilgi şu zamanda her yolla ulaşılabilecek bir şeydir.Canı isteyen bulur.Allah her kuluna hayatında bu bilgilerle tanışma fırsatı verir.Anlayacağın bu tartışmalar sırf gemide isyan çıkarmak isteyenlerin üretimidir.Biz gemide huzurla yol alalım.Aklımızda soru bile yok şükür.Onlar sorularıyla boğulacaklar.Sen gemiye çık :))))Selam ile
ERAY ÖZGÖR SARIKAYA
Kafurun süresinde Allah'ın dediği gibi
De ki: Ey kafirler, ben sizin tapmakta olduğunuz putlara tapmam. Siz de benim mâ'buduma tapanlardan değilsiniz. Ve ben sizin taptıklarınıza asla tapıcı olmadım. Siz de benim mâ'buduma tapıcılardan değilsiniz. Sizin dininiz size, benim dinim bana. »
Başka diyecek söz yok
teşekkürler