Merhaba Sevdiğim-3
Merhaba sevdiğim;
Bu sana yazdığım bilmem kaçıncı mektup. Klasik bir şey olacak ama hepsini siliyorum. En azından yazıp yazıp siliyorum. İçimde sana söyleyeceğim milyonlarca kelime var, ne yapayım.
Nereden başlayacağımı hala bilmiyorum sevdiğim. Her gün, her yeni gün aynı acılarla uyanmak nedir bilir misin? Gözlerimi açtığımda bir mucize beklemek ne demektir bilir misin? Senden kalan bir şey gördüğümde, seni görmek nedir bilir misin?... Bu ve bunu gibi binlerce sorum var sana. Hepsinin cevabının öznesi de sensin. Senin yokluğun, sensizlik, kalbimin yerindeki kocaman boşluğun… Acı, çaresizlik, muhtaçlık, gariplik, sevgisizlik, mutsuzluk, yalnızlık… Kısacası sevdiğim, tek kelimeye indirgeyemiyorum senin yokluğunu. Öyle bir işlemişsin ki bana aldığım nefesten attığım adıma, içtiğim sudan uyuduğum uykuya her şeyim, her şeyim sen. Demem o ki sevdiğim giderken sadece kalbimi değil, hayatımı da götürmüşsün. Bende giden hayatımın ardından güzel bir rol üstlenmiş, oscarlık aktörler gibi rolümü oynuyorum. Çünkü kimse anlamadı rol yaptığımı. Her gece göz yazı döktüğümü kimse bilmedi sevdiğim. Hak etmiş miyimdir sence bir oscarı?
Sensiz gecen her günümde seni merak ettim sevdiğim. Şimdi ne yapıyordur, hangi kitabın kaçıncı sayfasındasındır, yemeğini yemişmidir, eve zamanında dönmüşmüdür, rüyasında beni görmüşmüdür…
Sevdiğim, insanın kursağında düğümlenir ya kelimeler, benim de kalemimde düğümleniyor. Aklımdan geçenleri dökemiyorum bir türlü kağıda. Cümlelerimi tamamlayamıyorum bugün. Bugünün öneminden midir nedir. Senin için yeni bir sayfa olabilir ama benim için defterin son yaprağıydı. Bitti defterim. Açılacak sayfası, okunacak hikayeleri kalmadı.
"Kim bilir.. Masalınızın kahramanı, başka bir hikayede figüran olmaya gitmiştir belki de. " diyor ya Nazım Hikmet. Benim masalımda, prensestin. Sana kıyamıyorum hala. Bu yüzden, sana kendi masalındaki prensle ömür boyu mutluluklar dilerim. Hiçbir zaman, hiçbir suretle tek bir damla göz yaşı dökülmesin gözümden.
YORUMLAR
Henüz yorum yapılmamış.