DEPREM ANI...
DEPREM ANI…
Gecenin yarısı bir vuuuu sesi geldi.
Sanki gelen fırtına, kuvvetli bir yeldi.
Gecenin derin karanlığını bu ses deldi.
Gecenin yarısı bizlere dokunan neydi?
Birden köpek ulumaları gelmeye başladı.
Zannetmeyin bu hayvanları birileri taşladı.
Vuuu sesini duyunca sesleri yavaşladı.
Gecenin yarısı insanlar korkuyla uyandı.
Seni yatağında iten sallayan biri mi var?
Bir gürültü, sanki harekete başladı duvar.
Bu korkuyu, bu felaketi Yüce Allah savar.
Gecenin yarısı insanlar derin uykudalar.
Sokak lambaları söndü, şehir karanlıkta,
Bir gürültü çıkmaya başladı her katta.
Telefonlar kapalı kimse yok mu hatta?
Gecenin yarısı insanlar derin uykuda.
Bir bağırtı, çığlık, imdat… deprem sesi.
Panik, korku, heyecan sarar herkesi.
Uyuyanlar kaçtı dışarıda almak için nefesi.
Gecenin yarısı her yeri kaplar çığlık sesi.
İnsanlar kaçarak inerler sokak ortasına.
Herkes koşmaya başlar bakmadan arkasına.
Bina sağlam yapılmışsa selam ustasına.
Gecenin yarısı depremde kalk uyansana.
Deprem öldürmez çürük yapı öldürür.
İnsanlar durmaz bina yapmayı sürdürür.
Sağlam yapılmazsa nice ocakları söndürür.
Deprem anı insanların korku günüdür.
Deprem haberlerini izlesek de üzülerek.
Deprem ülkesiyiz depremle yaşamak gerek,
En küçük sarsıntıda ağzına gelmiyor mu yürek?
Bu korkuyu yenelim deprem bilinci vererek.
Yer şiddetli sarsıntılarla sarsıldığı zaman,
Belki diyemeyeceksin beni kurtarın aman.
Görürsün dağılır dağlar her yer toz duman.
Bu korkuyu duyunca mümkün mü uyuman?
Yüzler kararır, kalpler korkudan küt küt atar.
Gecenin bu yarısı korkmadan kimler yatar?
Gelen artçı sarsıntılar korkuya korku katar.
Yarab! Gecenin yarısı bu insanları kurtar…
Olanlar; o güzel ve özel günde oldu.Tüm yaşananlar, yürekleri ağza getiren o korku, o sarsıntı,o deprem bu güzel günde oldu.Evet,14 Şubat 2014 tarihinde zaman gece yarısını geçmişti.Sevenler rüyasında sevdiklerini düşünürken kimi siyah-beyaz, kimi renkli rüyalarını görürken bizleri sallayan o sarsıntı ile uyandık.
Önce kuvvetli bir vuuu sesi duyuldu,o anda köpeklerin bizlere haber verir gibi ulumaları bu sessiz ortamı gecenin yarısını böldü.Zannedersiniz ki bu hayvanları yerinden kovalayan, taşlayan birileri var.Her yer sessizlik içinde,insanlar sıcak yataklarında tatlı tatlı uyuyor, rüya alemindeler.Saatler gecenin yarısını geçmiş, 02.30 sıraları…Sobanın, televizyonun şangır şangır sallanması, yatağın sağa sola sallanması.Bu sarsıntıyı duyanların, hissedenlerin korkarak uyanması, uyuyanları kaldırması.Bu korku ile insanların yataktan fırlaması, gecenin hareketlenmesi…
Evet.Doğal afetlerden depremin küçük hali, hafif sallaması bile insanların yüreğini ağzına getiriyor.O anda panik yapmadan uyuyanları kaldırıp güvenli yere sığınmak gerekir.İyi ki bu depremler, sarsıntılar uzun sürmüyor.10-15 saniye sürmesi insanları, uyarmaya, korkutmaya yetiyor da artıyor da…
Bu anda evlerdeki ışıklar bir anda yandı,ardından evler, sokaklar, şehir karanlığa büründü.İnsanlar korkudan inerek sokağa inip birbirlerini teselli edip, duaya durdular.Zaten biz kulların neyi var ki? Yüce yaratanın verdiği bir can var, o da bizlere emanet değil mi?Bu emanet ve tatlı olan canı alacak olan da Yüce Yaratan değil mi? Bu emanet canı rahat verebilmek için kulluk görevlerini tam yapıp, dua etmeliyiz.Duamız olmasaydı değerimiz de olmazdı.Hemen eller dua için havaya, diller de Yüce Yaratana dua için harekete geçiyor . Sonunda rahmeti sonsuz yaratan bizleri bu sarsıntıdan can ve mal kaybı olmadan kurtardı.Bu yüzden yüce yaratana şükretmeliyiz.
Dünyanın en çok deprem olan ülkesi Japonya’da meydana gelen depremlerden de anlıyoruz ki,insanları deprem değil,sağlam yapılmayan binalar, bilinçsiz hareketler öldürüyor.Bizler de tedbirimizi aldıktan sonra takdiri yüce Yaratana bırakmalıyız.Yarabbi, bizleri her türlü felaketten koru, bizlere sağlık ve mutluluk ver, sana layıkıyla kul olanlardan eyle...
Hasan Kaya
Eğitimci-Şair-Yazar
YORUMLAR
Henüz yorum yapılmamış.