- 526 Okunma
- 1 Yorum
- 0 Beğeni
Kuzu Tahlili
Son yıllarda gelişen teknoloji sayesinde bir çok çılgınlığa kapı açıldı. Bu çılgınlıktan biri de sahtecilik.
Hayatımızın her alanında bolca sahte görmek mümkün. Hatta Çinliler yumurtanın bile sahtesini üretip
piyasaya sürmüşlerdi, ilginç doğrusu, insanlar ne garip sahtekârlıklar yapıyorlar ne demeye aklınızı, vaktinizi ve paranızı boşa harcıyorsunuz?
Neyse yumurtayı geçelim, nasılsa şu aralar biz o türden teknolojiye ihtiyaç duymuyoruz.
Çünkü bu aralar biz, bütün gündemi gerçeğinden saptırıp sahte gündem yapmayı başarıyoruz.
Son hadise Başbakanın, oğlu ile yaptığı iddia edilen telefon görüşmesi.
Bu görüşme kimilerine göre gerçek, kimilerine göre sahte.
Gerçi söz konusu kayıtlar incelenmiş ve montaj olduğu anlaşılmış.
Fakat bu incelemeye ve sonuçlarına inanmayan kimseler de var.
Ben bu kimselere bir öneride bulunmak istiyorum, şöyle ki; madem kimseye güvenmiyorsunuz, öyle ise bu kayıtların sahte olup olmadığını anlamak için kendi testinizi uygulayın.
Nasıl mı?
Çok kolay bir yöntemle, yani bu testi yapmak için gelişmiş araçlara, ya da labratuar ortamına lüzum yoktur.
Bu tahlil ve ya testte tek kullanılacak araç beyin!
Tek kullanılacak yöntem ise, kıyas!
Bu kıyasıda fazla değil, iki şık arasında yapın yeter,
biri (A) şıkkı, biri (B) şıkkı.
(A: Yani başbakanın oğlu ile yaptığı iddia edilen telefon görüşmesi. Bu görüşme sahte değilse, doğru ise, o zaman (B) şıkkının yani şunların sahte olması gerekir.
(B): Son onbir yılda yapılan, barajlar sahtedir, yollar sahtedir, Türkiye’nin neredeyse bütün il ve ilçelerinde yapılan TOKİ Konutları sahtedir, hava alanları sahtedir, restore edilen tarihi yapılara da mahsusçuktan makyaj yapılmıştır, yaşlı, dul, mağdur ve öğrencilere bağlanan maaşlarla da, sahte para dağıtılıyordur,
Öğrencilere bedava dağıtılan kitaplar sahtedir, hatta taşımalı eğitimle köyden şehir okullarına bedava getirilen öğrencilere verilen bedava yemekler bile sahtedir.
Uzaya gönderilen uydu sahtedir, yapılan uçaklar, gemiler, uçak gemileri, insansız hava araçları, tanklar, hastaneler, okullar sahtedir.
Meslek edindirme kursları ve bunun karşılığında kursiyerlere ödenen maaşlar sahtedir.
Halicin suları hayali temizlenmiştir, Türkiye’nin çöp dağları sihirle ortadan kaybolmuştur.
Belki Marmaray’da yalnızca hayali yolcuları taşıyordur, olamaz mı? Olur olur, neden olmasın...
Umudunuzu kaybetmeyin, bakın biz ümitvarız, Kılıçtaroğlu çenesini yormadan azıcık beynini yorsun
ve bize bu şıklardan hangisinin sahte olduğunu söylesin.
Böylece ona oy vermeyi düşünenler, Kılıçtaroğlu’nun ülkemize nasıl temiz siyaset getireceğini anlamış olsunlar.
Gerçekten samimi düşüncemiz bu, Kılıçtaroğlu veya diğer parti liderleri bize bu iki şıktan (B) seçeneğinin sahte olduğunu ispat etsinler, bizde onlara oy verelim ve bir yüz sene daha şapkadan medeniyet çıkmasını kuzu kuzu bekleyelim.
Merak ettiğimiz bir konuda, Gülen’in neden Türkiye’ye gelemediği, aslında bu soruma bir cevap almıştım. Fetullah Gülen buraya gelirse ülke karışırmış, hatta ona suikast yapılırmış, Türkiye’de olursa hayatı tehlikede olurmuş. Fakat bu cevap aklıma başka soruları getiriyor.
Şimdi Gülen Amerika’da yani Hrstiyan bir ülkede, islamı yaymak amacı ile, ikamet ediyor.
Buna göre, hayatının tehlikede olduğu yer, o varken karışması gereken yer, neresi olmalı?
Yani, Fetullah Gülen’in, Türkiyede tehlikede olması için, Amerika’da İslam’ı değil, Türkiye’de Hırıstiyanlığı yaymaya çalışıyor olması gerekirdi.
Yoksa öyle mi?
Hem aynı Fetullah Gülen, zamanında rahmetli Necmettin Erbakan’ın hükümetini devirmek için de çabalamış, manşetlerde boy göstermiş. Şimdi buna göre, bu Fetullah Türkiye’de ya da, ülke dışında olsa da, bizim için değişen bir şey olmuyor. Adam her türlü karıştırıyor.
Yani Fetullah Gülen Türkiye’ye gelsede gelmesede hep bizim ülkemizi karışıyor, sahiden merak ediyoruz bu nasıl hizmet?
Madem Amerika ve Avrupa’ya hatta bütün dünyaya iman hizmeti götürüyorsun, öyleyse tezgahını oralarda kur, git derin çeteni oralarda faaliyete geçir.
Hem Türk halkının parasıyla, el âleme hizmet götür, Orada ki hükumetlere bağış yağdır, hem dönüp Türkiye’yi karıştır.
Sen bilmiyor musun, Bediüzzaman bütün ömrünü, Türkiye’deki halkların ümmet bilincini taze tutup onları çatışmaya götürecek fitneleri bertaraf etmekle geçirmiş.
Sende şu an, insanların yıllarca özlemle beklediği, barış diyen, kardeşlik diyen bir başbakanı bitirmeye çalışıyorsun, en büyük fitneye sebep oluyorsun, gerçekten yaptığın davranışların, kopardığın yaygaranın hiçbir mantıklı açıklaması yok.
Ne yazık, muhalefet partilerine önerdiğimiz A/B şıkkını sana önermeye bile gerek görmüyoruz, çünkü sen onlardan daha ümitsiz vâkâsın.
Fakat, bize bir ayeti kerimi delil göstererek
Türkçe olimpiyatlarının Allah’ın emri olduğunu ve Bediüzzaman Said-i Nursi’nin : “ siyâsete girin, gerekirse ülkeyi karıştırın, gerekirse barış sürecini her türlü baltalayın, Kürt’ü, Türk’ü birbirine kırdırın ama Batıya Türkçe öğretmekten geri durmayın” dediği veya bu anlama gelen bir sözünü bize aktarırsan belki muhalefetin temiz siyaset yalanıyla beraber, senin iman hizmeti yalanına da inanmaya çalışırız.
Bediüzzaman gelecekte Türkçe Dünya dili olacak demiş, bunu kimin nasıl yapacağını söylemiş mi? Bir ülke zengin olursa, tam bağımsız olursa ticarete dış ilişkilere önem verirse haliyle dili dünya dili olmaya adaydır. Hem ülkemize sığınan
yediyüzbin Suriyeli, Türkçeyi öğreniyor. Bu daha başlangıç.
Hem bize bu davranışını haklı gösterecek bir sebep söyle ki, biz Türkiye halkları da, senin ulvi amacının ne olduğunu tam olarak öğrenelim.
Yok eğer muhalefet liderleri (B) şıkkındaki icraatların sahte olduğunu ispatlayamazlarsa, Fetullah Gülen’de bu anlamsız tutumdan vazgeçip Türkiye’deki gücünü barış, huzur için sarf edemiyorsa, bizden ne oy alabilirler, ne vatan hâini olmakdıklarına bizi inandırabilirler.
Onlara son sözümüz; "gölge etmeyin, başka ihsan istemeyiz..."
YORUMLAR
Yalanlar,kirliliklerden de acı...Umut dağıtıyor sancılı karın ağrılarıyla...Pişkinlik yok,tertemiz duygular diyor utanmadan...Bir garip kılığında,çantasında bir yığın yalan...Karanlık sokak aralarında güneşten kaçan,ayın aydınlığına bağıran avam,ayna karşısında kendini on kuruşa kendine satan bir adam.Kendine F.GÜLEN adam... :)
Saygılar...