- 923 Okunma
- 5 Yorum
- 0 Beğeni
VATANDAŞLA TEHLİKELİ DANS
30 Mart yerel seçimlerine doğru gittiğimiz şu günlerde (takip edebildiğim kadarıyla) hükümeti oluşturan. Başta AKP ve ana muhalefet partisi CHP olmak üzere, mecliste temsil hakkına sahip MHP, BDP ve hatta meclis dışındaki partilerde dâhil, hiç birinden meydanlar da yâda televizyonlar da demokratikleşme ve gelir dağılımındeki adaletsizliğe dönük bir söylemle karşılaşmadım. Bütün siyaset yolsuzluk iddiaları ile pareler yapı arasına sıkışıp kalmış. sanki ülkemizin ve insanımızın tüm sorunları çözülmüş veya yokmuş gibi bir seçim propagandası sürdürülmektedir. İşin ilginç tarafı sade vatandaşın gündemi ve söylemleri de aynı kısır döngüye takılıp kalmıştır.
Oysa ülkemizde halen uygulana bilir demokrasi eksikliği ve ciddi manada adaletsiz gelir dağılımı bozukluğu vardır.
Öyle ki bir taraftan fiyatı yüz binlerce dolar olan lüks otomobillere üç ay önceden para yatırmış sıra bekleyen veya her biri milyon dolarlardan satılan lüks daireleri kapış kapış alan insanların olduğu bir ülkede. halkın önemli bir çoğunluğu askari ücrettin bile altında çalışmak zorunda kalıyor ve yaşam savaşı veriyorsa ve yine azımsanmayacak sayıda bir kısmı insan da çöpten ekmek topluyorsa
Bu insanları dini ve milli söylemlerle bir yere kadar oyalıya bilirler bir yerden sonra artık insanlar bu değerleri sorgular hale gelir ki buda toplumun ve bireyin ruh sağlığını olumsuz yönde etkiler ve buda insan hakları ihlaline dönük son derece tehlikeli bir sürece doğru gidiş demektir. Son yıllarda yaşanan cinnet geçiren insanların yaptığı aile içi katliamlar bunun en somut örneği ve sinyali niteliğindedir.
Siyasi partiler sağduyudan uzaklaşıp üç beş puan oy devşire bilmek adına halkı kışkırtan söylemlerde bulunmaktan önemle kaçınmalıdırlar.
Dün mecliste uygarca, bilgi ve akıla sorunları çözmeleri gereken vekillerin bir birleriyle yumruklaşmaları bu gün sokaklarda partilileri karşı karşıya getirip önemsiz nedenlerle kavga edip birbirlerini yuhalamalarına kadar gelmiştir. Yarınlarda da seçmenin çatışması kaçınılmaz hale gelir ki bu ülkemiz için felaket olur. Bu nedenle her siyasi parti, her milletvekili, her partili ve her seçmen demokrasi şöleni ve bir bayram havasında geçmesi gereken secim sürecinde, tahrik edici söylemlerden özenle kaçınmalıdır.
Eğer kaçınmıyorsa şunu bilmemiz gerekir ki o kişi veya kişilerin ülke ve millet umurlarında değildir onların sorunu eğer varsa yapılan yolsuzluktan pay alamama sıkıntısı yâda alma mücadelesidir
Siyasi düşüncemden çok uzak olmasına karşı şu ana kadar olan sürede seçmenine sakin olmayı telkin eden ve çözümün demokratik hak olan sandıkta aramasının gerektiğini söyleyen Sayın Devlet BAHÇELİ beyefendiye bu konudaki hassasiyetin den dolayı hakkını teslim etmek adına teşekkür eder saygıyla selamlarım.
Diğer siyasi pati liderleri ve siyasetçiler de aynı hassasiyeti göstermelidirler ırkçı kışkırtmalarla dini ve mili söylemlerle insanları tavladıklarını zannederek vatandaşın demokratik ve ekonomik beklentilerini göz ardı edilmemelidirler.
Vatandaşın istediği medeni dünyanın sahip olduğu insan haklarıdır ve insanı olmazsa olmaz değer kabul eden demokrasi düzeyi ve insanca yaşaya bileceği gelir seviyesine sahip olmaktır.
Aksi düşünce ve davranış vatandaşla tehlikeli dans etmek olur ki, vatandaş olur ya bu tür dansı beceremezse ayaklarına basıp canlarını yakabilir.
Bir dost.
Serhat BİNGÖL 06 /03/ 2014
YORUMLAR
Sevgili dost, altın mücevharat, pırlanta ticaretinden,K.D.V alınmadığı fakat Kefenden KDV alınan bir Ülkede yaşıyoruz, çifçiden ÖTV,Gemi yakıtından ÖTV alınmayan bir Vatanda yaşıyoruz
Adaleti, hukuku, demokrasiyi masumiyet karinesini kendimize göre uyarladığımız bir ülkede yaşıyoruz
Yazınızda belirttiğiniz gibi kimi çöplüklerde ekmek toplarken kimileride evlerindeki milyon dolarları orayaburaya taşıyataşıya yine sıfırlamıyor, abdesimizden kuşkumuz yok, başımızı secdeye koymakla övüne biliyor
Oysa her şey kuldan saklansada Allah yaşananları görüyor,asalet öz din iman,hakhukuk adalet yüksek ahlak fazilet ayaklar altında tüyü bitmemiş yetimin hakkını yiyen yiyene, omurgasızlaşan insanlık revaçta, makam mevki için el etek öpen öpene
insanınkulağına kar suyu geçiren manidar bir yazı
Selam olsun bilgecesur yüreğe selam olsun
Saygı
______* * * * ** ***** * ***______
Saygı ile
Serhat BİNGÖL
Çok kıymetli abim
Öncelikle sayfama hoş geldiniz yaptığınız yorumum her satırına katılıyorum. Evet, bizim ülkemiz gariplikler ve tuhaflıklar ülkesi, elbette yaşanan çarpıklıklar ve yolsuzluklar kabul edilir şeyler değil.
Âcizane ben yazı ve yorumlarımda bu yanlışların yalnızca günümüzün siyasetçilerinin işi olmadığını yaşadığımız bu çarpıklıkların sosyolojik açıdan tarihsel bir boyutunun olduğunu bilgim ölçüsünde anlatmaya çalışıyorum.
Sevgili abim bu gün için böyle bir iddiam olmasa da ben eski bir solcuyum ben ve benim jenerasyonum, solun adam gibi ilkeli ve omurgalı duran son kişileriydi. Bizler ve bizlerin ağabeyleri onurlu bağımsız demokratik bir Türkiye için mücadele ederken birileri de Atatürkçülük adına ha babam sırtımızda sopa kırıp kafamıza cop indirilirken, bu duruma seyirci kalan kesimler. Şimdi utanmadan ortalıkta solcuyum ve sosyal demokratım diye geziyorlar.
Ve ülkede solun ve sosyal demokratların anasın ağlatan asker kemsinin karşısında esasduruşa geçip topuk selamı veren emredersiniz paşam diyen kişiler daha kedileri sivil olmayı becerememişken sonrada meydanlarda Özgürlükten ve demokrasiden sivil iradeden bahsediyorlar.
Kusura bakmasınlar inandırıcı olmuyor. AKP zihniyeti bu ülkede bu kadar palazlandıysa bu zihniyetler yüzündendir.
Siyasi fikrine hiçbir yakınlığım olmasa da bazen Tayyip Erdoğan’a daha fazla saygı duyuyorum.
Ben gençlik yılarımdan sonra ticarete atıldım aç kaldığım günlerde oldu kazandığım zamanda ama sizi temin ederim boğazımdan tek kuruş devletimin parası geçmedi kazandıysam da kaybettiysem de kendi dişim ve tırnağımla mücadele ettiklerimle olmuştur.
Bu nedenle bu dönemde olan hiçbir hırsızlığı ve yolsuzluğu kabul etmediğim gibi bunlarda önce sanki bu ülkede çalan çırpan yokmuş yada hırsızlık ve yolsuzluk olmuyormuş gibi bir anlayışı da kabul etmem.
Bu ülkedeki temel sorun gerçek manada sivilleşme ve insan hakları sorunudur.
Yani demokrasi kültürünün gelişememesidir.
Daha söylenecek çok şey var ama onları da zaman içerisinde paylaşırız.
Saygı sevgi selamlarımla
ilginç bir gözlem
ve de doğru sözler
ama;
namusunu yitirmekte olan bir toplumun elbette ilk konusu
gelir dağılımı vb. değil
sandıkta çalınma ihtimali olan oylar, bakanın koluna taktığı yedi yüz bin liralık saat, bakan çocuklarının evlerinde çıkan dolarlar hepsi bir tarafa esma için gözyaşı döken başbakanın mitinginde berkini toplumun önüne atmasıdır ki berkinin cevap hakkı bile yoktur.
Serhat BİNGÖL
Sevgili Ersin
Sayfama hoş geldin tamda seninle karşılıklı yorumlarımızda misafirlikten bahsederken çok sevdiğim bir dostum kahve içmek için misafirim oldu bu yüzden yorumuna cevabım gecikti özür dilerim.
Ersin hangi yaş aralığındasın bilmiyorum ancak sana yaşadığım olaylardan sadece birini özet olarak anlatacağım lütfen anlatacaklarımı yaşam prensibi ve kendine düstur olarak al.
Sıkıyönetim döneminde karşıt görüşten öğrenci gurubuyla önce taşlı sopalı devamındaysa silahlı çatışmaya dönüşen ancak ölen veya yaralananın olmadığı bir çatışma yaşadık bu olayın sonrasında bizleri gayret tepe siyasi şubeye götürdüler.
Sorgulama adı altında işkenceye maruz kaldık gözlerim ve ellerim bağlı bir şekilde beni başka bir hücreye götürürken koridor olduğunu zannettiğin alandan beni sürükleyerek götürürlerken çok iyi tanıdığım bir ses duydum o ses aynen şunu diyordu. Efendim bunları birbirine düşürmek çok kolay ve keyifli oluyor dediğini çok net duydum. O ses kime mi aitti onu da söyleyeyim arkadaşlarımın ve benim liderimiz olan kendisine ölümüne bağlı olduğumuz siyasi önderimiz dediğimiz kişiye aitti.
Yani özetle şunu anlatmak istiyorum birileri bu toplumu germek ve biri biriyle çatıştırmak istiyor önemli olan bizlerin uyanık olması birbirimizi incitecek ve çatışma ortamı yaratacak söz ve davranışlardan özenle kaçınmalıyız çünkü bizim canımız yanarken emin ol yaşadığım olayda olduğu gibi birileri de avucunu ovuşturup istediğini elde etmenin keyfini yaşıyor.
Başbakana gelince haklı ve doğru bulduğum sözleri de var. Rahatsız olduğum doğru bulmadığım sözleri de var berkin olayı da bunların başında gelir ki bu konuda çok haklısın sana hak veriyorum.
Ancak dediğim gibi onlarında istediği bu toplumu çatıştırmak.
Yaptığın yoruma ve sayfamı ziyaretine çok teşekkür ederim.
Selam ve sevgilerimle.
Kendi devrimini gerçekleştiremeyen bir toplumdan;dans edeni de dans ettireni de pek dikkate alacağını sanmam toplumun.Elde edilmiş bir kazanımın kıymeti vardır ,verilenin değil.Kazanılmış alınmış tescillenmiş topraklarına karşı canla başla bir tepki olur.Lakin ordu gelmiş,Menderes idam edilmiş,pekte bir önemi yok.
Ya sağ devrim ya sol devrim....Devrim çığlıklarıyla büyümemiş bir topluma ancak yönetenler istediklerinde buyurur...Yanlış mıyım?
Saygılar....
Serhat BİNGÖL
Kıymetli arkadaşım Can Bey
Çok haklısınız bizim milletimiz imparatorluk geleneğinden geldiği için demokrasiyi elde etmek için bir bedel ödemedi. Doğal olarak ta demokrasinin önemini algılamakta biraz zorlanıyor. Yazımda da belirttiğim gibi ülkemizde ciddi manada demokrasi eksikliği ve gelir dağılımı bozukluğu var. Televizyondan örenmiştim gelir dağılımında en adaletsiz on ülke arasında yer alıyormuşuz diğer ülkeler fakir Afrika ülkeleriymiş hal böyle olunca da ister istemez ülke adına üzülüyor ve milletim adına da kaygı duyuyorum.
Umarım ve dilerim ki bizim toplumumuzda demokrasi kültürü gelişir ve hiçbir siyasetçi bu toplumu dini ve milli duygularını kullanarak sömüremez.
Yorumunuza ve ilginize çok teşekkür ederim.
Saygı selamlarımla.
Siyasetle dans etmeyi sevmiyorum ama,
yazınızı da ilgi ile okuduğumu belirtmeliyim.
Objektif yaklaşımınız gerçekten çok güzeldi.
Hayatımızın, zamanımızın acı gerçeklerine değindiniz,
siyasetin sevimsiz, verimsiz, mide bulandırıcı argümanlarını tariflediniz.
En azından, bir dost adı altında,
insanımıza küçük bir uyarıda bulundunuz.
Sağ olun diyorum milletim adına size.
Serhat BİNGÖL
Sevgili dostum doğrusu günümüzün siyaset ortamında objektif kalabilmek çok zor. Ama yinede olabildiğince objektif kalmak gerekir. Çünkü toplum çok gergin durumda, bunun nedeni de sorumsuz siyasetçilerin toplumu geren açıklamaları. Oysa demokrasinin bir güzelliği olan seçimlerin, bayram havasında tatlı bir heyecanın hâkim olduğu şölen gibi geçmesi gerekirken bu süreç maalesef tansiyonu yüksek gergin bir havada geçiyor bu durum da sade vatandaşı çok üzüyor ve kaygılandırıyor.
Doğal olarak bu süreçte vatandaşın diğer sorunları da göz ardı ediliyor yazımda acizane bunları vurgulamaya çalıştım. Beğeninize ve güzel sözlerinize çok teşekkür ederim.
Not: Benim kıymetli dostum, bana armağan ettiğiniz (aziz dostum )şarkısını dinledim onun içinde ayrıca teşekkür ederim.
Bir de şu profesyonel manada kitap yazma işinin üzerinde lütfen önemle durun çünkü bu konuda müthiş kabiliyetli bir insansınız sizin yazacağınız kitapların çok okuyucusu olacağından hiç şüphem yok kitapçıların raflarında sizin kitaplarınızı görmek benim hayallerimi süslüyor.
Saygı sevgi selamlarımla.
Teşekkür ediyorum. Herhangi bir siyâsi partiden dolayı söze başlamamış olmanız güzeldi.. Bu ülkenin düne kadar farklı düşünüyorduk belki ama gidişi hiç iyi değil artık. Halkın dur demesi gerektiğine inanıyorum, meclis başka bir ring artık ve halk sâdece bildiğini zannediyor ama hiçbir şeyden haberi yok insanların ve yukarıdakilerin ne için birbirlerine hakaret edip durduklarını da bilmiyoruz..
Şu darbe dedikleri bu seçimde halk tarafından yapılsa keşke. Kimse oy kullanmasa ve o partiler de ne oluyor bir deseler. Başka yolu mu.. Kaçıp gitmeli. Yiyip dursunlar birbirlerini. Bunun için bu ülke bunca varlığına ve bunca insanına rağmen hâlâ bir adım yol katetmiş değil..
İnsanları umursamıyor partiler. Halk hiç kimsenin umurunda değil resmen. Halk da birbirine köpürüp duruyor. Geçenlerde bir arkadaşıma hiç tarzım olmadığı hâlde hangi parti ile ilgilendiğini sordum. Sustum sonra, sebeplerini sormadım bana ne. Herkes düşündüğünden ve sevdiğinden kendisi sorumludur. Bu bana küsmez mi.. Bu kadar olur artık. Daha kötüsü varsa o da olacak eminim. Ne bu ülke uslanmak bilir ne kader durmayı..
Düşündüren yazınız için teşekkürler..
Serhat BİNGÖL
Değerli arkadaşım
Yorumunuz ve güzel sözleriniz için çok teşekkür ederim evet sizinde belirttiğiniz gibi arkadaşlarımıza dostlarımızla bırakın siyasi bir sohbet yapmayı siyasi fikrini bile sormaya çekinir olduk. Bunun en baş sorumlusu maalesef bazı siyasetçiler ve siyaseti fana tizim boyutunda algılayan parti fanatikleridir
Cumhuriyetimizin ve demokrasinin bir güzelliği ve tatlı heyecanı olan seçimleri bir şölen gibi bayram havasında geçirip sandığa gitmeli ve oyumuzu kullanmalıyız kazanan adayı centilmence kutlayıp görevinde başarılar dilemeliyiz olması gerekeni ve güzel olanı budur aslında.
Saygı selamlarımla.