DEPREM GERÇEĞİ VE BİZ
DEPREM GERÇEĞİ VE BİZ
Depremde yıkılmaz sağlamsa bina,
Beşik gibi sallanır dört bir yana.
Olan depremler ders olmuyor mu sana?
Nasıl sağlam mı oturduğun bina?
Kontrol ettirdin mi, nasıl sağlam mı?
Hani deprem sigortası tamam mı?
Deprem çantan ve malzemeleri var mı?
Kuru yiyecek, su, el feneri çantanda mı?
Deprem sırasında ne olur panik yapma.
Bir oraya, bir buraya balkona koşma.
Deprem uzun sürmez, sabret şaşma.
Bilinçli ol, acı sonuçları yaşama.
Deprem bir gerçektir, bunu kabul et.
Sağlam bina yap, bilinçli hareket et.
Deprem korkuların gitsin, defet.
Ne olur yaşanmasın acı felaket.
Doğal afet deyince aklınıza ilk gelen nedir? En çok can ve mal kaybına hangi doğal afet yol açar? Bu hafta deprem haftası. 1- 7 Mart Deprem Haftası nedeniyle okullarda deprem konusunda eğitim verilerek tahliye tatbikatları yapılır
Dünya’nın bir ülkesinde çok şiddetli bir deprem oldu, binaları yıkılmadı. Bundan dolayı kimse yaralanmadı, ölmedi; Ama deprem sırasında korkudan, panikten dolayı balkondan atlayan ve düşen 4 kişi öldü. Bu ülke hangi ülkedir? Bu ölen insanlar hangi ülkenin insanlarıdır? diye sorsalar nasıl cevap verirsiniz. Evet, 2011 yılının en çok konuşulacak olaylarından, felaketlerinden biri 11 Martta Japonya’da meydana gelen deprem ve sonrasında oluşan tsunamidir. Depremin öldürmediğini bir kez daha gördük, şahit olduk ama sonrasında oluşan tsunami sonucu can ve mal kayıpları oldu. Bu şiddetteki bir deprem bizim ülkemizde meydana gelseydi, nasıl bir tablo ile karşılaşırdık düşünebiliyor musunuz? Ben düşünmek istemiyorum.
“Deprem” korkutucu, ürkütücü, ne zaman, nerede başımıza geleceği belli olmayan ve engellenemeyen, oluşu öngörülemeyen bir afettir. Bildiğimiz ama hep kaçtığımız bir gerçek daha var. Depremler ve afetler olmaya devam edecek, daha çok insan ölecek, daha fazla maddi hasar yaratacak. Bunu bilmek için kâhin olmamıza gerek yok. Çünkü biz bu kadar ilerlemiş afetle mücadele bilincine rağmen hala fay hattı üzerine ev, bina, okul hastane gibi toplu yaşanılan binaları kuruyoruz, hala şehir içinden patlayıcı ve yanıcı madde taşıyan tankerlerin geçmesine göz yumuyoruz vs. Peki, ne yapabiliriz?
Yapabileceğimiz tek şey var. Deprem gerçeğini ve bir gün yine olacağını bilelim, kabullenelim ama hazırlıklı olalım. Eğitim alalım, bu sayede depremlerden ve afetlerden en az psikolojik, bedeni ve yapısal zararla kurtulalım.
Bizim ülkemiz deprem ülkesidir. Deprem kuşağında yer alan bir ülkeyiz. Deprem ile yaşamayı bilmeli ve depreme karşı hazırlıklı olmalıyız. Binalarımızı sağlam yapmalı; deprem anında, deprem sırasında, deprem sonrasında yapılacakları bilmeli, uygulamalıyız. İnsanlar bunları bilmediği için uygulamadığı için can kaybı oluyor ve artıyor. Düşünün Japonya’da 9 şiddetinde deprem oluyor, bina yıkılması sonucu hiçbir can kaybı yok, deprem sonrası oluşan tsunami sonrası can kaybı yaşanıyor. Bunun için de setler yapılmış ama bu kadar şiddetli tsunami olacağını düşünememişler. Bu depremden sonra yaşanan olayları gördükçe, düşündükçe tsunami için de daha kuvvetleri setler yapacaklar, bir daha böyle otomobillerin, uçakların, gemilerin, evlerin su üzerinde yüzdüğü manzara ile inşallah karşılaşmayacaklardır.
Bizim ülkemizin de, insanlarının da bu gerçekleşen olayı görüp tedbirler alması gerekir. Deprem eğitimi evde başlamalı. Her aile deprem öncesi, deprem sırasında, deprem sonrasında yapılacakları anlatmalıdır. Okullarda teorik bilgiler verip uygulaması yapılmalıdır.Sivil savunma haftasında da uygulamaları yapılmalı, deprem ile yaşamayı öğrenmeli, depreme hazır toplum haline gelmeliyiz. Binalarımız depreme dayanıklı mı diye kontrol ettirmeli, kendimizin mezarını hazırlamamalıyız.
Japonya’da meydana gelen depremlerden de, bir kez daha gördük ve şahit olduk ki deprem öldürmüyor. Sağlam binalar yıkılmıyor, sallanıyor. Depreme hazır bir millet ve insan olmak bilinci ile yaşamak nasip olsun, Allah acı depremler ile tüm insanları ve milletimizi karşılaştırmasın.
Hasan KAYA
Eğitimci-Şair-yazar
YORUMLAR
Henüz yorum yapılmamış.