- 1880 Okunma
- 0 Yorum
- 0 Beğeni
ÜÇ TELLİ BAĞLAMA VE ÇAM DÜDÜĞÜ
Uzun bir aradan sonra, üç telli bağlama çalan üstatlarımızı konu alan söyleşilerimize bir yenisini daha ekledik. Ramazan Güngör ve Hasan Bülbül’den sonra bu sayıdaki konuğumuz hayatını üç telli bağlama çalarak sağlayan, Denizli’nin Çameli ilçesine bağlı Taşavlu Köyü’nde yaşayan Hayri Dev. Ağustos 2000 Pazar günü sabah erkenden Taşavlu’ya gitmek için yola koyulduk. Amacımız uzun zamandan beri methini duyduğumuz Hayri Dev’le biraz sohbet edip üç telli ile çaldığı ezgileri dinlemekti. Fakat bunu gerçekleştirmemiz sandığımızdan da güç oldu. Çünkü gideceğimiz mesafe harita üzerinde oldukça kısa görünmesine rağmen yolların çok kötü olmasından dolayı oldukça uzun ve yorucu geçti. En sonunda köye ulaştığımızda öğrendik ki Dev başka bir köydeki düğüne üç telli bağlama çalmak için gitmiş. Ancak tam olarak hangi köy olduğunu bilen birilerini bulamadığımız için büyük bir hayal kırıklığıyla Hayri Dev’i beklemeye başladık. Saatler geçmesine rağmen dev’den hiçbir haber yoktu. Biz de Fethiye’ye geri dönmeye karar verdik. Geri dönerken Hayri Dev’e rast geldik ve geri döndük evine konuk olduk.
Hayri Dev’e sorular sorduk. Üç telli bağlamayı ne zaman ve nasıl öğrendiniz?
Tam hatırlamıyorum ama 8-10 yaşlarında çobanlık yaparken öğrendim. O zamanlar tel yerine at kuyruğu kullanılırdı. Tele göre daha zayıf olduğu için sı sık yenilemek gerekirdi. 15 yaşlarındayken zaman zaman tel bulabildiğimi hatırlıyorum. Mızrap ise zaten kullanılmıyor. Çocukluğunuzda sizin dışınızda üç telli bağlama çalan kişiler var mıydı? O sıralarda çobanlık yapan kişi çoktu. Dağa çıktığınızda birinin yanında olmasa bile öbüründe üç telli bağlama olurdu. Bazılarında da keman bulunurdu. Çobanlar kendi aralarında sözleşip yarenlik yaparlardı. Eğer herhangi bir nedenle aralarından biri gelmez ise onun olduğu yere ayna tutar çağırırlardı. O zaman oraya mutlaka gitmek gerekirdi. Çünkü söz vermiş siniz bir kere. İşi gücü bırakıp da yarenliğe gittiğim çok oldu. Kaç değişik akort kullanıyorsunuz? Tek akort kullanıyorum. Dört perde arasında aşağı yukarı inip çıkarak pek çok ezgiyi çalabiliyorum. Uzun olanları çalarken perde sayısı biraz artıyor.
Duyduğumuz kadarıyla yurt dışında da konserleriniz olmuş.
Evet, Fransa ve Hollanda’da bir takım konserler verdim. Onlara nasıl gittiniz? Talip Özkan’ın öğrencilerinden, bizim halk müziğimiz üzerine çeşitli araştırmalar yapan Fransız araştırmacılar var. Bunlardan biri de Jerom. Fethiye, Dirmil ve Burdur’dan Acıpayam’a gelmiş. Talip Hocanın tavsiyesi üzerine bölge kültürü konusunda oldukça deneyimli olan Kaymakam özel kalem müdürü Baki Bıyıklı ve Acıpayam Anadolu Lisesi Müdürü Şahin Erden’i bulmuş. Onlar da benim kaseti dinletmişler. Bunun üzerine Jerom düğünün birinde üç telli çalarken bana ulaştı ve çaldığım ezgileri kaydetti. Fransa’ya dönünce 1995’te istek yaptı ve biz de bunun üzerine Akkulak’ lakaplı Mehmet Şakir ile birlikte Temmuz 1995’te 15 günlüğüne Paris’e gittik. Orada konserler verdik ve radyo Frace’ın katkılarıyla Yayla müziği Türkiye atlı bir cd çalışması yaptık. Ertesi yıl kasımda tekrar gittik. İlk gidişimde verdiğim konserlerden birinde bir karı koca adresimi almışlardı. Daha sonra onlardan davet geldi. Bu sefer Hollanda’ya davet ediyorlardı. Oraya da gittik.
Önümüzdeki aylarda sanırım tekrar Fransa’ya gidecekmişsiniz.
Evet, belgeseli başka bir şehirde göstereceklermiş. Kasım da davet ediyorlar. Belgesel hakkında bilgi verir misiniz? Fransızlar Mehmet Şakir ve benimle ilgili bir belgesel yaptılar. Belgeselin adı ormanın arkasında’ o keman çalıyor; ben de üç telli. Ayrıca çam düdüğü de çaldım. Ormanın arkası gözden uzak olduğu için çalınan ezgiler çok uzağa duyulmaz. Bu yüzden çam düdüğüne gizli düdük de derler. Yarenlikte ormanın arkasında daha güzel olur.
Çam düdüğünü biraz açıklayabilir misiniz?
Çam düdüğü üç parçadan oluşur. Ağızlığı oluşturan ilk iki parça çamdan yapılmıştır. Bunun ucuna beşi önde biri arkada olmak üzere altı delikli kargı kısmı eklenmiştir. İsteğe göre ağızlık tek parça halinde de olabilir. Çalmadan önce onu biraz ıslatıp yumuşatmak gerekir. Bahar aylarında dugguk kuşu çıktığı zaman sarıçam dallarından çam düdüğü elde edilir. Haziran sonuna kadar bu dalların kabuğu çıkarılabilir. Çam düdüğü üç telli bağlama ve kemanla birlikte çalınabilir. Çalınan ezgiler genelde boğaz havalarıdır.
Belgesel gösteriminde siz ne yapıyorsunuz?
Fransızlar önce belgeseli gösteriyorlar. Yaklaşık 1 saat 10 dakika sürüyor. Sonra sahneye biz giriyoruz bir süre çalıp söyledikten sonra üç telliyi bırakıp müzik eşliğinde oynuyorum. Programı oynayarak bitiriyorum.
Kültür Bakanlığı ile herhangi bir ilişkiniz oldu mu?
Evet; bakanlığın yapmış olduğu iki çalışmada yer aldım. Biri Halil Atılgan’ın üç telli bağlama üzerine yapmış oldu araştırma. Diğeri ise çam düdüğü ile bir arşiv kaydı. Bunların dışında herhangi bir çalışmamız olmadı. Sohbetiniz ve konukseverliğiniz için çok teşekkür ederiz. Asıl ben teşekkür ederim zaman ayırıp buraya kadar geldiğiniz için. Kaynak kişiler Hayri Dev, İrfan Kula ve İlhan Kurt. Halkbilimi dergisi sayfa 12
YORUMLAR
Henüz yorum yapılmamış.